Evet 2020'yi sağ sağlim bitirdik.
Yılbaşında kendine 'We survived 2020' madalyası takanlar olmuş.
Çok güldüm ama haklılar...
Gerçekten değişik bir yıl oldu. Ömrümüzü aşamalı bir bilgisayar oyunu gibi kabul edersek 2020 'level'ını bitirebildik. Bu bir başarı mı bilemem ama hastalıklara, depremlere, sellere, yangınlara rağmen işte 2021'in ilk haftasını görmeyi başardık.
HAYAT DEVAM EDIYOR
Korona virüs konusunda 2021'den umutluyuz amaaa... Maalesef uzmanlar artık bir pandemi çağına girmiş olduğumuzdan bahsediyor. Bu da hastalıklarla yaşamaya devam edeceğiz demek oluyor. Bunu moral bozmak için söylemiyorum. Zaten benim teorim de değil. Sadece bu gerçekle yaşamak için yapabileceğimiz bazı şeyler olabileceğini biliyorum. Salgının ilk dönemindeki kadar endişeli değiliz ama daha temkinliyiz mesela...
Nasıl korunmamız gerektiğini daha iyi biliyoruz. Virüsü küçümsemiyor ama artık çok da fazla korkmuyoruz. Çünkü hayat bir şekilde devam ediyor. Çalışmak, markete gitmek, toplu ulaşım araçlarına binmek zorundayız. Hayata böyle devam ederken, gezmek ve sosyalleşmek de bir ihtiyaç. Özellikle benim gibi seyahat etmeden yaşayamayan insanlar için. Robot gibi iş ev arasında gidip geliyoruz. Hatta çocuklar bunu bile yapamıyor. Sağlığımızı kaybetmeyelim derken ruh sağlığımızı tehlikeye atıyoruz. Bu yüzden küçük seyahatlere çıkmanın bizi biraz rahatlatacağını düşünüyorum. Tabi ki yeni normaller çerçevesinde.
FARKLI BIR DENEYIM
2020'nin son günlerinde ailece çıktığımız seyahat yeniden yaşadığımızı hatırlattı bize... Fakat tabii ki eskisi gibi olmadı hiçbir şey. Bunun için bazı önlemler aldık. Örneğin yolculuğumuzu kendi aracımızla yaptık. Yolda yiyeceklerimizin hepsini evde hazırlayıp yanımıza aldık. Mola verdiğimiz yerleri çok dikkatli seçtik. Kalacağımız oteli küçük oteller arasından seçtik. Açık hava etkinliklerini tercih ettik. Tabii ki maske, mesafe ve hijyen kuralını hiç saymıyorum. Seyahatimizin detaylarını ve yeni keşfettiğim yerleri haftaya uzun uzun anlatacağım... Ama pandemi döneminde tatile çıkmak apayrı bir deneyim oldu.
KURALLAR BELIRLIYOR
Eskiden planınızı kendi izin günlerinize ya da kendi takviminize göre yapabilirdiniz. Ancak şimdi sokağa çıkma kısıtlamaları var. Bu saatler arasında şehre vardınız vardınız, yoksa cezayı yediniz demektir. Bu yüzden planlamayı iyi yapmak gerekiyor. Kalacağınız otelin hijyen perspektifi çok çok önemli...
Belki eskiden ücretine, kahvaltısına ya da manzarasına bakıyordunuz otel seçerken ama şimdi en önemli kural temizlik ve pandemi kurallarına riayet.
YEMEK SORUNU
Tabii bunun dışında yörenin yemeklerini tadabileceğiniz bir restoran bulmak imkansız, bulsanız orada yiyemeyeceğiniz için paket yaptırıp arabada ya da otelde yemek zorunda kalabilirsiniz. Eskiden yapılan birçok etkinliğe katılamayabilirsiniz.
Ama gittiğiniz yer özellikle yabancı turistlerin olduğu bir bölgeyse biraz daha esnek... Çünkü yabancılar için bir kısıtlama yok ve ülkeye girerken zaten tüm kontrolleri yapıldığı için biraz daha rahat... Ama yanlış anlaşılmasın yeni normale göre bu rahatlık...
KIMSIN BELLI DEGIL
Bir de insanların yüzlerini görmek neredeyse imkansız herkes maskeli gözlüklü... Bizi de hep yabancı sanıp İngilizce konuştular... Japon musun, İngiliz misin, Türk müsün? Anlaşılmıyor ki... Tüm bunlara rağmen gezmek bizi yeniden yaşama bağladı. Önlemlerinizi alarak küçük bir seyahate gitmenizi tavsiye ediyorum. Bu arada hayatları turizm üzerine kurulmuş yerlerde yaşayan esnaf, halk, konu komşu, insan gördüğünde o kadar mutlu oluyor ki, sadece siz değil onlara da yaşamın devam ettiğini hissettirmiş oluyorsunuz.