Çok gezen mi bilir çok okuyan mı?" bilmiyorum ama seyahat etmenin hem ruhu hem bedeni hem de beyni beslediği kesin. Bu yıl ailecek planladığımız Uzakdoğu rotası bizim hayatımızda unutulmayacak derin izler bıraktı. Maceralı, yorucu ama çok doyurucu bir deneyim yaşadık. Özellikle çocukların heybelerinde unutamayacağı pek çok anı birikti... Bu yıl Japonya, Türklerin favori ülkesi. Etrafımda pek çok kişi ya gitmiş ya da gitmeyi planlıyor. İnstagram hikayeleri de Japonya enstantaneleri ile dolu. Orada da bir hayli fazla Türkle karşılaştık. Ancak ben bugün hiçbir instagram hesabında görmediğim bir yeri ve yaşadığım mucizevi deneyimi anlatmak istiyorum.
HER AY 25 KİŞİ
Tokyo Camii... Tokyo'da gezilecek yerler arasında ilk 10'a girmiş bu cami, ziyaretim sırasında çok kalabalıktı ve de hep kalabalık oluyormuş. Fakat bizden başka sadece bir Türk aileyle karşılaştım. Evet Türkler Japonya'ya gidiyor ama pek çoğu binlerce kilometre uzaktaki Türk toprağı sayılan bu camiyi gezmiyor. Bizi bizzat Tokyo Büyükelçiliği Sosyal İşler Müşaviri Muhammed Raşit Alas gezdirdi. Tokyo Camii'ne 11 yıl önce imam olarak gelen Alas, o kadar çok sevilmiş ki görev süresi bitince müşavir olarak orada kalmaya devam etmiş. Ailesiyle birlikte 11 yıldır Tokyo'da yaşıyor. Bize caminin tarihini, islam dinini anlatmak için yaptıkları etkinlikleri sıralarken çok gururluydu. Ramazan'da verdikleri iftar yemeklerinden, fazla ilgiden dolayı üç seferde kılınan bayram namazlarından, sergilerden, konserlerden, eğitimlerden bahsetti. Bir de ayda ortalama 25 kişinin Müslüman olmak için Tokyo Camii'ne geldiğini söyledi. İnsanlar 2 farklı nedenle din değiştiriyormuş. Birinci grupta Müslüman bir kadınla evlenenler var. İkinci grup ise burada yapılan etkinliklerden etkilenip araştırdıktan sonra Müslümanlığı seçenler.
KALBEN TEKRARLA...
Muhammed Hoca o gün de bir ihtida (Müslüman olma) töreni olduğunu söyleyince şahit olmak istedik. Endonezyalı bir kadınla evlenme planı yapan Japon Habata Yusuke'nin Müslüman olmak için Kelime-i şehadet getirmesine tanıklık ettik. Gerçekten büyülü bir andı. Muhammed Hoca nelerden etkilenip İslamiyet'i seçtiğini sordu. Yusuke, Endonezya'ya gittiğinde nişanlısının aile yaşantısından, onların birbirine olan bağlılık ve sevgilerinden çok etkilenmiş. Bu yüzden de Müslüman olmak istemiş. Kafasındaki soru işaretlerini gidermesi için pek çok açıklama yaptıktan sonra Muhammed Hoca, sözlerini kalben onaylayıp tekrar etmesini isteyerek Habata'ya Kelime-i Şehadet getirtti. Habata Yusuke, Yusuf Yusuke ismiyle ithida belgesini aldı. Bundan sonraki dönemde bu olay onun hayatını nasıl değiştirir bilmiyorum ama benim ve kızların hayatında derin izler bıraktığı kesin. Sonuçta kaç kişiye nasip olur ki binlerce kilometre ötede böyle bir ana şahit olmak. Evet Japon kültürünü yaşamak, tapınakları gezmek, devasa gökdelenleri ve ileri teknolojiyi görmek çok güzel ama Japon teknolojisiyle inşa edilen, Türk el işçiliği ile süslenen bu camiyi de gezi rotanıza almanızı tavsiye ediyorum.
