• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Sorunlar çözülmüş mü oldu?

CAHİT SÖNMEZ

Sorunlar çözülmüş mü oldu?

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 30 Temmuz 2012
Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi basın karşısında çıktı ve "17 ülkeli Euro Bölgesi'nin dağılmaması için gereken önlemleri alacağız" dedi ve bir anda sanki sorunlar kökünden çözülmüş gibi piyasa aktörlerinin risk algısı değişti. İyimserlik rüzgarları, aktörlerin bir kısmını hisse senetlerine, bir kısmını tahvillere, kıymetli madenler ve emtia kontratlarına sürükledi. Batıdan Uzakdoğu'ya tüm gelişmekte ya da gelişmiş piyasalar coştu. İMKB 100, 13 ayın ardından ilk kez 64 binin üzerine çıktı.
Bu hafta merkez bankalarının toplantı haftası olacak. FED, AMB ve İngiltere Merkez Bankası'nın yapacağı kritik toplantılardan çıkacak kararlar, piyasalar için resmen hayati önem taşıyor. Gözler ve kulaklar ABD ve Avrupa'ya çevrildi, gelecek parasal gevşeme haberlerini bekliyor.
Varsayım ki, FED üçüncü kez tahvil alım programı yapacağını açıkladı, üstelik 600 milyar doların üzerinde. Ne olacak? Hisse senetleri ralli yapacak. Altın ve kıymetli madenlerin fiyatlarında, tabii ki emtia fiyatlarında 2008 krizinden çıkışta merkez bankalarının likidite enjeksiyonu sonrası olduğu gibi şişecek, yeni balonlar oluşacak. Bir de tahvil faiz oranları aşağı gelecek.

SONRA NE OLACAK?
Peki sonrası? Diğer itfalar ne olacak O zaman, İspanya'nın veya İtalya'nın tahvil faiz oranları yeniden yükselmeyecek mi? Soruların yanıtları belli. Çünkü, İspanya ve İtalya'nın sene sonu itibariyle 1 trilyon euronun üzerinde tahvillerini çevirmeleri gerekiyor. Bu arada bütçe açıklarını düzeltip, borç stokunu eritebilme şansları da bulunmuyor.
İtalya, İspanya, Yunanistan ve Portekiz gibi Euro Bölgesi'nin sorunlu ülkelerinin bütçe gelirlerini yükseltebilmeleri için öncelikle büyüyebilmeliler. Aksi takdirde vergi gelirleri hızla düşecek açık katlayarak devam edecek. Firmalar büyüdükçe kar yapıyorlar, Kurumlar Vegisi veriyorlar. İstihdam yaratıyorlar, çalışanlar Gelir Vergisi veriyorlar. Böylece, bütçe toparlanmaya başlıyor. Firmaların büyümesi için, kriz döneminde iç talep devreye girmediği için, dış talep katkısı tarafından gerçekleşiyor. Yunanistan ve İspanya ekonomileri ticaret ve hizmete dayandığından dış talebi de devreye sokamıyorlar.
Sorunlu ülkeler tasarruf tedbirleri uyguladıklarından kamu harcamalarını da yükseltemiyorlar ne yazık ki. Tek seçenekleri bol bol özelleştirme yapmak. Parası bitmiş birisinin evindeki gümüş takımları satması gibi. Sonuçta merkez bankalarının verdikleri likiditeler piyasa aktörlerinin dişlerinin kovuğuna gitmekten başka bir işe yaramıyor.

RAPOR NE DİYOR?
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), periyodik undan sonra iki ayda bir olarak yayımlayacağı "Ekonomide Durum" raporunda küresel ekonominin, özellikle Euro Bölgesi'nin gidişatı ve Türkiye ekonomisine olası yansımaları değerlendirmiş.
Raporda iyi senaryo var, Yunanistan'ın euro para biriminden çıkmadığı, İspanya'nın borç çevirme sorununu aştığı ve İtalya ile Portekiz'den kötü haberlerin gelmeyeceği varsayımlarına dayandırılmış. Bu senaryo gerçekleşirse, Türkiye ekonomisi de rahat nefes alıyor, enflasyon ve kur baskısı azalıyor. Aynı zamanda, risk alma iştahı da yükselir. İyi senaryoda öne çıkan diğer bir faktör ise, Türkiye'nin cari açığının daha sağlıklı kanallardan finanse edilebilmesi. Geçen yılın Ağustos ayından, 2012'nin Mart ayına kadar yaşanan cari açık finansman zorluğu da azalacak. Bu koşullar altında, Türkiye ekonomisinin büyüme hızı yüzde 4.5-5 aralığına kadar tırmanabilir.
Gelelim kötü senaryoya... Yani, İspanya'da sorunların şiddetlenmesi, İtalya'da borç çevirme sorunun belirginleşmesi, özetle Euro Bölgesi'ndeki sorunların işin içinden çıkılmaz hal alması durumunda, Türkiye ekonomisine yapacağı olası etkiler, kurların yükselmesi, enflasyonun yukarı yönlü baskı altına girmesi ve büyüme hızının düşmesi şekilde resmedilmiş raporda.
Sözün özü, iki olasılık var; ya sorunlar büyüyerek devam edecek ve gelişmekte olan ülkeleri de içine alacak ya da, Avrupa sorunları kısa vadede bir şekilde aşacak. Merkez bankaları likidite vererek ikinci senaryonun olasılığını artırırlar mı sizce? Benim yanıtım hayır olduğundan, para sihirbazlarına bol kazançlar dileyeyim!..


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.