Kurlar soluksuz yükselişini sürdürüyor. Merkez Bankası'nın dengeli müdahalelerine rağmen sürecin uzaması ister istemez panik yaratmaya başladı. Piyasa aktörleri tedirgin olmalarına rağmen Merkez Bankası rahat görünüyor böylesine sıcak gündem içinde... Hatta Başkan Başçı dün çok net bir şekilde açıkladı "kur gelişmelerinden endişe duymuyoruz, TL dolar kuru yılsonunda 1,92 seviyesinde hatta biraz altında olabilir."
Bir taraftan Başkanın canlı basın açıklamasını izliyorum bir taraftan da yazımı kaleme alıyorum. Şu anda kulağıma inanamayacağım bir söz sarf etti. Aynen şöyle cümlesi... "Dövizin belini kırarız, üstelik rezervlerimizi fazla kullanmadan. Bana inanın kazanın." Gerçekten inanılmaz iddialı açıklamalar olduğunu söylemeliyim.
Gelelim Başkan Başçı'nın verdiği mesajların satır aralarına...
Beklenti yönetimi paralelinde verdiği kurlarla ilgili olanları bir tarafa bırakırsak, en kritik mesajların başında enflasyon hedefi geliyor. Bu yılsonu itibarıyla belirlenmiş olan yüzde 6,2 hedefin hiçte abartılı olmadığını, tutturmakta bir sorun görmediğini vurguladı. Öngörüsünü pekiştirmek için yılsonunda yüzde 6'lar civarında gerçekleşecek olan enflasyon yeni yılın ikinci ayında yüzde 5'ler düzeyine kadar gerileyecek tahminini de dile getirdi Başçı. Ağustos ayında enflasyonun yeniden düşme trendine girecek olması tabii ki faizler üzerindeki baskıyı biraz olsun azaltır önümüzdeki aylarda.
Diğer kritik mesaj ise cari açık oranının kalan aylarda aşağı doğru gelecek olması idi. Büyüme hızının sınırlı kalması ithalatın doğal olarak gerilemesine neden olacak, aynı zamanda ihracattaki artış ile cari açık oranı yüzde 6'lara, belki altına da inebilir. Cari açığın makul sınırlara gelmesi hem kur hem de faiz basıncını düşürebilir. Makroekonomik parametrelerle ilgili son olarak büyüme beklentisini de ihmal etmedi Başçı; bu yılki büyüme oranının yüzde 3 ila 4 aralığında gerçekleşme olasılığının yüksek olduğunu hatırlattı.
Piyasa aktörlerini ve dış ticaret firmalarını yakından ilgilendiren kur ve faiz mesajlarına da kısaca değinelim...
Hiç lafı uzatmadan net mesaj verdi Başçı... Kur hareketi geçicidir, fazla müdahaleye gerek kalmadan, sıcak para çıkışlarının durması ve yeni girişler ile düşmeye başlayacak ve 1,92 seviyelerine gelecek. Dolayısıyla, TL faizlerini daha fazla yükseltmemize gerek yok. Merkez Bankası faiz silahını kullanmadan, rezervlerine fazla yüklenmeden kurları dizginleyeceğini hatta aşağı çekebileceğini düşünüyor.
İNANDIRICI OLMALIYDI!
Ben de net fikrimi paylaşayım sizlerle... Doğru Merkez Bankası kurları baskılayabilir. İtirazım yok. Ancak, kur üzerindeki baskı arttıkça döviz satış miktarını eşanlı olarak yükseltmezse, Başkanın tabiriyle rezervlerine dokunmazsa, döviz satışları yetersiz kaldığında TL faiz silahını kullanmazsa bırakın kurları 1,92'lere getirmeyi daha da yukarı gitmesini engelleyemez.
Şu acı gerçeği hatırlamamızda fayda var. Merkez Bankası'nın kullanılabilir rezervi sadece 40 milyar dolar civarında. Açıklanan 130 milyar dolarlık rezervin bir kısmı altın, büyük kısmı da bankaların zorunlu karşılıkları. Kısacası silahtaki mermi sayısı sınırlı... Politika faiz oranını da yükseltmeyecek. Peki nasıl kur oynaklığı azalacak sorusuna şöyle yanıt veriyor Başçı; "Öyle güçlü silahımız var ki göreceksiniz belini kıracağız." Hangi silahla? "Önümüzdeki günlerde görürsünüz."
Sözün özü Merkez Bankası Başkanı beklenti yönetimi çerçevesinde yaptığı açıklamalarda bence dozajı pek tutturamadı. Daha doğrusu biraz abarttı. Oysa seçici kelime ve cümlelerle, en önemlisi iddialı olmadan her şeyin kontrol altında olduğu mesajı verebilirdi. Umarım ben yanılırım, Başkanın öngörüleri bir bir gerçekleşir...
ANAFİKİR: Merkez Bankası piyasalardaki oynaklıkların tamamen geçici olduğunu düşünüyor. Dolayısıyla, fırtına dindiğinde piyasalar yineden makul bantlara gelecek öngörüsü yapıyor.
