• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Merkez Bankası’ndan U Dönüşü

CAHİT SÖNMEZ

Merkez Bankası'ndan U Dönüşü

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 05 Eylül 2013
Bir süredir Başkan Başçı'nın iddialı açıklamaları üzerinde yorum yapıp, açıkça telaffuz ettiği 1.92 kur seviyesine nasıl ulaşacağını tahmin etmeye çalışıyorduk. İmdadımıza Başkan yetişti ve "kafanızı fazla yormayın, 1.92 hedef kur seviyesi değil, ihracat ve ithalatımız için optimum düzeydir" dedi. Bizi meraktan kurtardı sağ olsun, ama "doğrudan enflasyon hedeflemesi rejiminin" sacayaklarından kredibilite prensibini biraz yıpratmış oldu.
Bu hafta içinde banka ekonomistleriyle Merkez Bankası'nın yaptığı toplantıda basına yansıdığı kadarıyla hem piyasalardaki oynaklığa karşın politika enstrümanlarının nasıl kullanacağı hem de banka olarak pencerelerinden ekonominin görünümü hakkında bilgiler verilmiş.
Bundan sonra ne kadar inandırıcı olur bilemem... Yine de açıklamalara, özellikle satır aralarına değinelim...
Kurların ateşinin düşürülmesi için daha önce Başkan tarafından dile getirilen yeni araçların inşası üzerinde çalışıldığı bilgisine rağmen henüz bir ipucu alınamıyor. Dolayısıyla, yeni araç ya da araçların devreye girmesinden öte mevcut politika araçları ile türbülans aşılmaya çalışılacak anlaşıldığı kadarıyla. Mevcut enstrümanlar derken zorunlu karşılık ve rezerv opsiyon mekanizmasını kastediyorum.

DÖVİZ LİKİDİTESİ

Zorunlu karşılık TL mevduat hesaplarına ve döviz cinsi tevdiat hesaplarına uygulanıyor. Vade süresince hesap açmış banka zorunlu karşılık oranı kadar ki tutarı Merkez Bankası'na bloke ettiriyor. Üstelik kaldığı sürece de faiz gibi herhangi bir getiri de elde edemiyor. Rezerv Opsiyon Mekanizması ise TL mevduat hesaplarında zorunlu karşılığın bir kısmının TL yerine dolar ya da altınla yerine getirilmesi sistemi. Bir banka açtığı TL hesabına karşın işine gelirse TL yerine döviz verebiliyor. Rezerv Opsiyon katsayısı dövizde yüzde 60.
ROM uygulamasına başladığından bu yana 32 milyar dolar attı rezervine Merkez Bankası. Aynı zamanda, döviz tevdiat hesaplarından da 28 milyar dolar geldi. 2 seçenek var önünde. Daha doğrusu ikisini bir arada kullanırda 3 seçenek. Birincisi, zorunlu karşılıkları aşağı çekmesi. İkincisi, ROM katsayısını düşürmek. Üçüncüsü ise her ikisini bir arada indirmek. Amaç döviz likiditesini artırmak. Kulağa mantıklı geliyor. Zaten, Başçı'nın iddialı kur tahmini sonrası yaptığımız değerlendirmelerde rezervden satış, TL faizlerinin yükseltilmesi gibi aksiyonların yanı sıra bu seçenek geliyordu aklımıza.

FAİZ DEĞİŞMEYECEK

Merkez Bankası'nın verdiği diğer önemli sinyal ise faiz konusundaki belirsizliği bir nebze olsun azaltır nitelikte. Bankaları fonlama maliyeti yüzde 6.75 ile 7.75 aralığında olacak. Açık bir ifadeyle faiz oranı yılsonuna kadar yüzde 7.75'in üzerine çıkmayacak. Doğal olarak finansman maliyetini artırmak istemiyor Merkez Bankası. Malum enflasyon hedefi tehlikeye girebilir.
Merkez'in penceresinden Türkiye ekonomisinin genel görünümü ise şöyle;
* Gerek iç talep gerekse ihracat büyüme üzerinde ılımlı katkı yapıyor,
* Kurun enflasyon üzerindeki etkisi geçici olacak,
* Altın dışında cari açıkta düzelme gözlemleniyor, dolayısıyla cari açık Orta Vadeli Program'daki öngörünün altında kalacak.
Toparlarsak, Merkez Bankası mevcut araç bileşenleriyle savunmaya geçmeden ofansif duruş ile kurları baskılayacak. Döviz satışları, istisnai gün uygulamaları ile bugüne gelmişti, kısa süre içinde zorunlu karşılık ve ROM ile takviye yapacak aksiyonlarına. Başarılı olur mu? sorusunun yanıtını ne kadar sağlıklı verebiliriz bilmiyorum. Zira, U dönüşü yapmış bir Merkez Bankası'nın arkasından bakakaldık...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.