Piyasaların gündemi hızlı bir şekilde değişiyor. Afrin'e başlatılan "Zeytin Dalı Harekatı" ve ABD'de hükümetin kapanması gibi faktörler eklendi piyasaları etkileyen faktörler listesine... Eklenmesine eklendi ama piyasaların gerek ekonomik gerekse jeopolitik risklere karşı verdiği tepkilere baktığımızda küresel düzeyde piyasaların önemsediği unsurların değiştiği daha doğrusu politik gelişmelerin eskilere nazaran daha fazla göz ardı edildiğini gözlemliyoruz.
Nasıl bir mikrop ya da bakteri mutasyona uğrar ve zaman içinde bünyeyi etkileyemez hale gelirse artık alışageldiğimiz faktörler de piyasa aktörlerinin risk algılarına ve yatırım kararlarına etki etmiyor. İyi mi diye sorarsanız, yanıtım hayır olur. Her dikkate alınmayan risk faktörüne rağmen oluşan fiyatları "yanlış fiyatlama" olarak tanımlıyoruz. Bir yerde çöplerin halının altına süpürülmesi gibi piyasa aktörlerinin bazı ekonomik ve siyasi unsurları yok saymaları...
OYNAKLIKLAR ARTIYOR
Zaten piyasaların yerinde tepki vermemesi piyasalarda oynaklıkların aşırı seviyelerde artmasına neden oluyor.
Bakıyoruz dolar 3,74'den 3,82'ye çok kısa sürede çıkıyor yine kısa süre içinde yeniden 3,78'lere inebiliyor. Ya da BIST 100, 112 binlerden 108 bine ulaşıp birkaç gün içinde aldığı karı geri verebiliyor.
Neyse biz yine de halının altına süpürülmüş faktörlere bir göz atalım...
Amerika'da hükümet kapandı.
Çünkü Senato yeni bütçe üzerinde uzlaşı sağlayamadı. Daha önceleri de defalarca kapanmıştı federal hükümet...
Ama ilginç olan ilk kez Beyaz Saray'ın, Temsilciler Meclisi'nin ve Senatonun Cumhuriyetçilerin ağırlığında olmasına rağmen böyle bir sonuç çıktı. Dolar euro kuru 1,2288'lere geldi ve kısa sürede 1,2260'lara geriledi. 6 temel para biriminden oluşan sepete karşı değerini gösteren Dolar Endeksi de sadece 90,665 seviyesine geldi. Hükümet açılınca düzeltme hareketi gelir mi?
Çok bozulma olmadığı için düzeltme de sınırlı düzeylerde kalabilir.
UYGUN ZEMİN OLUŞTURUYOR
Amerika'da hükümetin kapanması, FED'in 4 faiz artırımına yakın olması, Amerika ve Kuzey Kore arasındaki gerginlik ve Orta Doğu coğrafyasında geçerli olan jeopolitik riskler, daha da önemlisi geçen yılın ortalarından bu yana rasyonel tepki vermeyen gerçeklerden kopmuş piyasalar önümüzdeki günlerde piyasaların başını ağrıtabilir. Bu yüzden Merkez Bankasının son toplantı sonrası yaptığı duyuruda sıkı duruşun korunacağı vurgusu hayati önem taşıyordu.
Merkez Bankası, enflasyon görünümünde baz etkisi ve geçici faktörlerden bağımsız, belirgin bir iyileşme ve hedeflerle uyum sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun kararlılıkla sürdürüleceğini açıkça duyurdu.
Aynı zamanda şu güvenceyi de verdi:
"Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler yakından izlenerek ihtiyaç duyulması halinde ilave parasal sıkılaştırma yapılabilecektir." Her ne kadar istikrarlı ve marjinal fonlama oranlarını yükseltmese de geç likidite penceresi ile "ağırlıklı ortalama fonlama oranını" yüzde 12,5'un üzerinde tutarak TL'yi cazip hale getiriyor.
Hem kurları baskılamış oluyor hem de yabancı sermaye girişi için uygun iklim oluşturuyor.