FED'in normalleşme yönünde attığı adımlar sonucu yabancı sermaye için dolar cinsi yatırım araçları daha cazip hale gelmişti. Amerikan tahvillerine olan talebin yanı sıra Amerikan borsaları da ilgi görmeye devam etti.
Ancak FED'in süreci daha ılımlı bir şekilde götürecek olması, aynı zamanda uzun süredir hisse senetlerinden elde edilen aşırı karların realize edilme güdüsü piyasa koşullarının yeniden değişmesine neden oldu.
Seçenekler arasında ilk sırada tabii altın var.
2011 yılında 1.900 dolara ulaşan altın o yıldan sonra soluksuz düşüşle 1.200 dolarlara adeta demir attı. Risk faktörlerine göre 1.350'lere çıkıyor, gerginliklerin azalması ile 1.100 dolarlara geriliyor.
2014 yılında altın alan bir yatırımcı 4 yılda hiç yol alamadı. Tam anlamıyla yerinde sayıyor. Dünya Altın Konseyi yılın başında iddialı tahminler yapmış, yılı 1.450 dolarlar seviyesinde kapatacağını öne sürmüştü.
Tahminini dayandırdığı gerekçelerin başında, hisse senedi piyasalarında oluşan köpükler, artan jeopolitik riskler ve Çin ile Hindistan'dan gelecek talepteki artış beklentileri gelmişti.
MERKEZLERİN İLGİSİ AZALDI
Hesaplarının şu ana kadar tuttuğunu söyleyemesek de bundan sonra yatırımcılar için altının biraz daha ön plana çıkma potansiyeli olduğu gerçeğini de göz ardı etmeyelim.
Konseyin umutlu olduğu Çin ve Hindistan'dan henüz bir hareket yok. Her iki ülkenin mücevher ve bar altın talepleri şimdilik 1.500 ton civarında seyrediyor.
Merkez bankaları da hız kesmiş durumda.
Altına en fazla talep gösteren Rusya, Kazakistan ve Türkiye merkez bankalarının her ne kadar net alıcı konumda olmalarına rağmen aldıkları miktarları iyice kıstılar. Hatırlayacağınız gibi TCMB rezervlerindeki altını bir önceki döneme göre yüzde 107 artırarak 240 tona çıkardı.
Teknolojide kullanılan altın miktarı bu yılda da aynı seviyelerini koruyor. Toplamda dünya altın talebi bu yıl da geçen yıla göre yaklaşık yüzde 7 dolaylarında düşmüş. Gerileme tamamen altına dayalı yatırım fonlarından kaynaklanıyor. Yoksa yatırım ve mücevher altının klasik talep edenlerinde bir değişim söz konusu değil.
Ancak üçüncü çeyrekte rüzgar yeniden altın lehine esmeye başladı ve altın talebini yeniden yukarı yönlü eğilime girdi.
YÜZDE 2 ARTMIŞ!
Arz tarafında ise talebin tam tersi artış gerçekleşmiş bu yılda...
Madenlerden çıkarılan ve işlenen altınlar her zaman olduğu gibi çeyrek bazında 854 tona yaklaşıyor. Ancak geri dönen (recycle) altınlar 2018 yılında yüzde 4 yükselmiş. Demek ki altın yatırımcıları zorunlu kalmadıkça altınlarını nakde çevirme ihtiyacı duymuyorlar.
Bu hafta altın 1.220 dolarda hafif yukarı bir eğilim gösteriyor. Türkiye'de altın çoğunlukla ons dolar yerine TL gram cinsinden işlem gördüğünden altının fiyatı aynı zamanda doların seyrine göre değişecek. Diğer bir deyişle dünyada altın fiyatları yükselse bile doların TL karşısında gerileyişi sürerse altındaki artış pek yansımayacak.
Kısacası altın için koşullar uygun olsa da Türkiye'de dolar kuru da etkili olacak altının TL gram fiyatında...