Dünyanın en güzel sporu bana sorarsanız; müthiş bir kendinle baş başa kalma hali yaşıyor ve kısa sürede forma giriyorsunuz. Yok, içime bir Ece Vahapoğlu kaçmış değil, zaten spor sevmeyen biriyim. Rabbim spor yapmam için her türlü donanımı vermiş, fizik dört dörtlük ama ya tembellik? İnsanlar bacak daraltmak, uzatmak, bir miktar kaslı ve 'fit' görünmek için yırtınıp dururken; ben hep hazırdan yedim. Son bir yılda kilo aldım ama benim yediğim tatlı ve çikolatayı Ece Vahapoğlu'na yedir, yuvarlanarak dolaşır ortalıkta! Hırs küpü arkadaşım Ece ve çalışkanlılık ve enerji abidesi Ebru Şallı, gerçekten de yediğim 'pasta/börek/spagetti/çikolata'yı yese halleri ne olurdu bilemem.
Ekrana 'şişman kadın' kategorisinden bile çıkamazlardı inanın! Her neyse, spor aşkıyla yanıp tutuşan bu güzel kadınları kıskanmayı ve yerden yere vurmayı bir kenara bırakarak, pilates tutkuları önünde saygıyla eğilmeliyim. İyi ki Ebru bu denli kafayı taktı bu spora ve memleket pilates stüdyolarıyla doldu taştı. Sevindirici bir haber, İzmir'de de büyük ilgi görüyor pilates. Başka bir sevindirici haber de pilates gurusu olarak kabul edilen, 'hocaların hocası' denen Rael Isacowitz bir seminer için İstanbul'a geliyor. Sporcu, dansçı ve eğitmen olan Isacowitz'den work-shop almak isteyen varsa acele etsin. 16 Ağustos'ta geliyor ve deneyimlerini paylaşıyor. Pilates hocaları ki ülkemizde harika hocalar var; bir adım öne geçebilir Isacowitz'den ders alırsa. Öyle ya devir, rekabet devri. Onun metodunu denemek isterdim doğrusu; haftaya bir kısa tatil yapıp döneceğim ve kilolarımın altına gizlenen 'viktoryasikrıt' modelini saklandığı delikten bulup çıkaracağım! Olay yeri: İstanbul Four Seasons Hotel, olay günü ve saati: pazar sabahtan ta akşamüstüne kadar, olay müsebbibi: Duran Makina, BASI Systyems pilates ekipmanları.
Bu aralar İstanbul'a geleceksiniz
* Gelmek için en iyi zaman, gerçi sıcak ama trafiksiz bir İstanbul bulmak, İzmir'de kutup ayısı bulmaktan daha zor. Gelin, gezin dolaşın. Bence bu konu bile bir alternatif turizm şekli olabilir; İstanbul'u trafiksizken deneyimleme turu mesela.
* Karaköy gözde bu aralar, mutlaka gidin gezin ama yazarlara, çizerlere pek aldanmayın. Mesela 'Sofra London' yere göğe sığdırılamıyor bazı köşe yazarları tarafından ama bana sorarsanız lezzet vasat! Fiyatlar öyle uçuk değil ama deneyimleyip kendiniz karar verin. Artık her mahallede köşe başlarındaki bol kepçe lokantalarında bile şahane Türk yemekleri servis edilirken, Sofra London'ı ne diye tercih edeceksiniz bilmiyorum.
* Türk mutfağı için en güzel adres, Eminönü. 'Surplus' 360 derece manzarasıyla, sizi büyüler ve yemekler gerçekten de dört dörtlük. Ramazan'da gittim en son, ailemle; çok beğendik. Fiyatlar makul, öyle bir restoran ve ambiyans için gayet makul. AVM içindeki, şık gibi gösterilen ve dört duvar seyrettiğiniz restoranlara fark atar.