Sosyal medyada farklı kişilik özelliği sergileyen insanlara rastlıyor musunuz?
Farklıdan kastım şu, tanıdığınız, tanıdığınızı sandığınız birinin paylaşımları karşısında şaştığınız ve hatta nutkunuzun tutulduğu oluyor mu? Dışardan bakıldığında naif, evine, ailesine bağlı bir adamın; sosyal medya tanışma siteleri üzerinden kendine sevgili araması nasıl açıklanır? Bu durum bir arkadaşımın başına geldi.
Kocasının, şu sıralar çok popüler bir 'dostluk' sitesinde hesabı olduğunu ve bir takım kadınlarla yazıştığını öğrendi. Şaka gibi değil mi? Adam uygulamayı akıllı telefonuna indirmiş, elinde 24 saat telefon; iş/güç peşindeyim, maillerimi cevaplıyorum havasında, karısına da "çok çalışıyorum, beni rahat bırak" diyerek ve surat asarak; şunu mu like'lasam, bunu mu like'lasam derdindeymiş...
ERKEK BEYNİ BİR YERE KADAR İŞLİYOR
Arkadaşımın bir kız aradaşı da aynı sitede koca aramakla meşgulmuş! 50 yaşında kadın, hala erkek beyanlarına sözlü ve yazılı fark etmez, her şekilde inandığından ve dahi orada kendini 'bekar' olarak tanıtanlara hallendiğinden; sabah akşam yazışıyormuş ülkemizin güzide erkekleriyle. Bir de ne görsün, en yakın kız arkadaşının kocasının fotoğrafı. Adam adını farklı yazmış, o boğum boğum dolma parmağında da evlilik yüzüğü olan fotoğrafını da profiline eklemiş. Hakikaten şuur tutulması, akıl donması, beyin haşlaması; erkeklerin bu ahmakça cesareti neye borçlu olduklarını söyleyecek değilim!
Karısından ödü patlayan, güya çok seven, bir de abuk sabuk kıskançlık krizleri yaşatan adamımız; sosyal medya üzerinden av peşindeymiş meğer. Cemiyet hayatının da tanınmış işadamlarından biri üstelik. O yüzden akıl tutulması dedim ya. Tanınmayacağını, adını farklı yazınca çakılmayacağını sanması nasıl açıklanabilir? Bu olay üzerine, sosyal medyada insanların farklı kişiliklerinin ortaya çıktığını düşünmeye başladım. Oysa yanlış bir yoldaydım; çünkü orada sergilenen bizzat gerçek kişilik. Bastırılmış, içe atılmış duygular/dürtüler falan....
Karısına kırmızı ışıkta duran bir arabadan bakan adamı evire çevire döven erkek, meğer sosyal ortamların Kazanova'sıymış!
SANAL KİŞİLİK YOK!
Kadın bunu öğrenince kocasının telefonunu ve bilgisayarını kurcalamaya başlamış. Tabii ki yakalamış, adamcağız beğendiği kadınların fotoğraflarını da saklıyormuş meğer. Peki, bazı fotoğraflara, kadınlara, erotik sitelere falan baktığını kabul edelim; erkekler bunu yapıyor. Hatta kadınlar da, insanın özeline ne karışacağım!
Beğenmek, takip etmek ve fotoğraf saklamak da neyin nesi anlayamıyorum. Yakalanınca da tepkisi, bağırmak çağırmak, haykırmak ve hakaret etmek olmuş. Kadın söylediğine, erkeğin yalanını yüzüne vurduğuna bin pişman olmuş neticede. Hatta özür dilemiş kocasından. Kendisine durumu bildiren kız arkadaşına da küsmüş, iyi mi? Gerçek kişiliğimiz, imkanlar ve sıkıntılar karşısında belli olur. Öyle değil mi?
Hazine/altın/para dolu bir odaya kapattığınız ve paraya ihtiyacı olan bir kişi, elini uzatıp bir tanesine bile dokunmayabilir.
Asla bir tek kuruşa ihtiyacı olmayan, avuç avuç cebine atabilir. Gerçek bir hayat yaşamak için, hayatında/hayatımızda da gerçek kişiler olmalı. Sanal kişilik diye bir şey yok, sanal olan gerçek sandığımız kişiler..