Belediye başkanlığı, cesaret ister.
Cesur olmazsan iş yapamazsın.
Ancak, cesur olacaksın diye hukuk karşısında oyun oynarsan ve onu çiğnersen de yanarsın...Benim gördüğüm, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer için de durumun böyle olabileceği yönünde...
İnanın, bunu 25 yıllık bir gazeteci sıfatıyla objektif ve samimi bir izlenim, bir uyarı olarak söylüyorum... Soyer cesur olmaya çalışıyor ancak öyle işler yapıyor ki, bunların hesabının hukuk önünde öyle veya böyle sorulmaması mümkün gözükmüyor...
İŞ İNSANLARINA İHALESİZ VERDİ
İşte son olarak belediye yetkisinde olan kentsel dönüşüm projelerini İZBETON şirketi üzerinden bir grup iş insanına kooperatif görünümü altında ihalesiz vermesi başına bela oldu. Örnekköy'deki inşaat eksik demir ve hatalı beton kullanımı nedeniyle mühürlenmişti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, olaya el koydu. Üzerine de Bakanlıkça Cumhuriyet Başsavcılığı'na İZBETON ve kooperatiflerle ilgili suç duyurusunda bulunulduğu haberleri gündeme bomba gibi düştü. Sen eğer devlet kurumunun yetkisinde olan bir işi böyle oldu bittiyle kooperatif görünümlü yapılara ihalesiz ve izinsiz verirsen birileri de mutlaka "Orada neler oluyor?" diye sorar.
NEPTÜN HANIM'LA TİCARET
Bu Soyer'in başını derde sokma ihtimali olan ilk icraatı değil... Bir diğer sakıncalı konu da eşi Neptün Soyer'in başkanı olduğu İzmir Köy-Koop Birliği ile girdiği yüzmilyonlarca liralık ticari ilişki...
Soyer çifti tarımla ilgili bir şeyler yapmak istiyor ancak belirledikleri yöntemin ateşle oynamaktan farkı yok. Bununla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlatılan 152 sayfalık bilirkişi raporunda, Köy-Koop'a verilen işlerle ilgili ihalelerin gerçekçi piyasa araştırması yapılmadan adrese teslim gerçekleştirildiği, piyasada rekabet koşullarının oluşmadığı ve haksız menfaat sağlandığı vurgulandı.
Bu arada Soyer'in Seferihisar Belediye Başkanıyken eşi Neptün Soyer'le birlikte yaptığı bir başka icraattan dolayı da başının derde girme ihtimali var. Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan yüzde 50 oranında hibe alınarak 2017'de Seferihisar Belediyesi'ne ait 6,5 dönümlük araziye kurulan ve daha sonra yine Neptün Soyer'in başkanlık yaptığı Hıdırlık Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'ne devredilen mezbaha için çevre koruma kurulundan gerekli izinlerin alınmadığı gerekçesiyle Soyer ve bazı belediye görevlileri hakkında soruşturma izni verilmişti.
NEDENSE KAPALI ZARF USULÜ İLE
Soyer'in hukuki anlamda sıkıntı oluşturması muhtemel belki de onlarca icraatı daha sayılabilir. En basitinden alacaklı firmaların belediye ihalelerine girip daire ve arsa alması ve bunun bedellerinin alacaklarından düşülmesi ile oluşturulan mekanizma da buna örnek verilebilir. Mesela, Narlıdere Metrosu inşaatını yapan Gülermak A.Ş'nin Buca'da kazandığı belediye arazi satış ihalesini ele alalım... Firmanın 38.1 milyon liralık teklifiyle aldığı bu ihalede dikkat çekici bir ayrıntı var. Belediye, söz konusu arsa ile birlikte Buca ve Bornova'da toplam 7 arsa için satış ihalesine aynı anda ve aynı ilanla çıktı. Diğer 6 satış, açık artırma ile yapıldı.
Gülermak A.Ş.'nin aldığı bu arsanın satışı ise, nedense kapalı zarf usulüyle gerçekleştirildi.
Yanlış anlaşılmasın "İhaleye fesat karıştırıldı" demiyoruz, diyemeyiz de ama bunun ister istemez kafalarda soru işareti doğurduğunu da vurgulamamız şart... Zaman çabuk geçiyor... Umarız yanılırız ancak Soyer'in mahkemelerle çok işi olacak gibi gözüküyor.
Bu durum suçlu bulunacağı anlamına gelmez ama çok yıpratıcı olacağı kesin...