İzmirliler dün kabus gibi bir güne uyandı.
Önce metro ve tramvay duraklarına akın eden on binlerce İzmirli, Büyükşehir Belediyesi'yle masada anlaşamayan Demiryol - İş Sendikası'nın başlattığı grev nedeniyle yolda kaldı. İzmirliler, bu grevin en büyük sorumlusu olan Büyükşehir Belediyesi'nin yetersiz sayıdaki ek otobüs seferleri ile işlerine gitmeye çalıştı. Parası olanlardan bazıları ise, taksiye bindi.
ZAM BOMBASI PATLADI
Derken Ulaşım Koordinasyon Merkezi'nden (UKOME) büyük bir bomba geldi.
Büyükşehir Belediyesi'nin UKOME'ye yaptığı başvurunun ardından İzmir'de toplu ulaşıma yüzde yüzde 48 zam yapıldığı duyuruldu. İzmirliler olarak ilk defa yüzde 48 zam için şükür ettik bile diyebiliriz. Çünkü, Başkan Tunç Soyer'in UKOME'den ilk istediği zam oranı yüzde 70.84'tü.
Allah'tan UKOME'deki diğer kurum temsilcileri sağduyulu davrandı da bu zam yüzde 48'e çekildi. İzmirliler bu iki gelişmeyi sindirmeye çalışırken UKOME'den bir bomba daha geldi. Taksilerde 30 lira olan indi bindi ücreti 50 liraya yükseltildi.
GAYRİMENKULLER HARAÇ MEZAT
Kara haberler bununla da bitmedi.
Başkan Tunç Soyer, İzmir'de sata sata bitiremediği gayrimenkuller için daha önce "Henüz 1 milyar lirayı bile bulmadı" manasında açıklamalar yapmıştı. Ancak nasıl olsa İzmirliler grev nedeniyle sürünürken arada kaynatırım diye düşünmüş olmalı ki, 532 milyon lira ile bugüne kadar yaptığı tüm satışların yarısından fazla bir değerdeki gayrimenkul satmak için ihaleye çıktı. 10 Ağustos'taki ihalelerde İstanbul Beyoğlu ilçesinde yer alan 245 milyon liralık arsa, İzmir Eğridere Mahallesi'nde yer alan değeri 100 milyon lirayı bulan taşınmaz ile Çiğli'deki 150 Milyon değerindeki taşınmazında içinde bulunduğu gayrimenkuller haraç mezat satılacak.
SÜREÇ İYİ YÖNETİLEBİLİRDİ
Grev başladığı saatlerde Başkan Tunç Soyer bir açıklama yaptı ve "İzmir bu grevi hak etmiyor" ifadesini kullandı. AK Parti İzmir Milletvekili Şebnem Bursalı da "İzmirli senin gibi kötü bir başkanla yönetilmeyi de hak etmiyor!" diyerek lafı anında yapıştırdı. Evet, gerçekten de dün yaşanan şu kaosun en büyük sorumlusu Soyer'dir. Bunu kesinlikle sırf muhaliflik olsun diye söylemiyoruz.
Tabii ki, Büyükşehir Belediyesi de sıkıntı içinde. Ancak, bu süreç çok daha iyi yönetilebilirdi. İzmirliler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin son anda anlaşmayla biteceğini umuyordu. Ancak bu olmadı. Soyer böyle bir grev olabileceğini çok daha ciddi bir şekilde, ek seferleri de açıklayarak duyurabilirdi. Vatandaş da tedbirini önceden alır ve metro ve tramvay durakları önünde böyle boynu bükük kalmazdı.
HALA HEYKEL PEŞİNDE
Öte yandan şu karmaşa içinde 532 milyon liralık gayrimenkul satışı da ne oluyor?
Yangından mal mı kaçırıyorsunuz? İzmir'in böylesine değerli mülkleri neden haraç mezat satılıyor? Satarak bütçe mi tutturulur?
Niye tasarruf etmiyorsunuz? Klişe oldu ama heykel dikip konser yapacağınıza tasarruf edin de belediyenin mutfağındaki yangın biraz azalsın. Ama nerede!
Dün Büyükşehir Belediyesi'nin ihale ilanları sayfasında 'General Francisco De Miranda büstü için kaide yaptırılması hizmet alımı" diye nal gibi bir ihale ilanı yer alıyordu. 4.5 yıldır söyleye söyleye dilimizde tüy bitti: İzmir maalesef hoyrat ellerde her geçen gün daha da kötüye gidiyor.
Neptün Hanım'dan skandalın büyüğü!
İzmirliler dün burnundan solurken Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in eşi Neptün Soyer kabusa tuz biber ekti. Sanki belediyeyi kendisi yönetiyormuş gibi, "Çalışanlarımıza önerdiğimiz rakamların Türkiye şartlarında pek çok kamu kurumundan ve özel sektörden DAHA YÜKSEK olduğunu görüyoruz. Bu açıdan baktığımızda, belki de Türkiye'deki tek kamu işçileri grevini İzmir hak etmiyor" şeklinde paylaşım yaptı. 'Belki Başkan Soyer'in sözlerini paylaşmak istedi' diyenler çıkacaktır ancak ne olursa olsun bu bir skandaldır.
Burası muz belediyesi mi kardeşim? Bu belediyeyi Tunç Bey mi yoksa Neptün Hanım mı yönetiyor? Bu ne kepazeliktir böyle! Artık bir kendinize gelin...