• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Şu algı dedikleri durum FİLİZ ÖZKOL

Şu algı dedikleri durum

filizozkol@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 01.07.2019, 00:00

Son yıllarda ön planda olan bir kelime.
Çoluk çocuk herkesin etkilendiği; kulağa yabancı gibi görünen, fakat varoluşumuzun her aşamasında karşı karşıya kaldığımız önemli bir olay.
Yanlış bilgilendirmelere neden olmamak için, konu ile ilgili yazılanları çok dikkatlice gözden geçirdim ve okuduklarımı iyice bir süzdükten sonra bu satırlarda sizinle paylaşmak istedim.
"Algı" kavramı bilimsel olarak, "Duyu organlarımızın etkilendiği duyusal uyarıların vücudumuz tarafından alınması, yorumlanması sonucunda insan davranışlarına yön veren bir etki- tepki sürecinin bütünüdür" şeklinde tanımlanabilir. Önce "algı" kelimesinin Türk Dil Kurumu sözlüğündeki anlamına bakalım;
"Bir şeye dikkati yönelterek o şeyin bilincine varma, idrak..." Yani algı kelimesi, asla negatif-olumsuz anlama sahip değil...
"Dikkati bir şeye yönelterek, onun bilincine varılmasını sağlamak..." Ancak, günlük kullanım içinde sadece, "Aldatmak, kandırmak, olmayan-yapılmayan bir şeyi olmuş-yapılmış gibi göstermek" olarak anlaşılıyor...
Oysa, dünya ticaretinde, siyasette kullanılan ve ayrıca günlük hayatımızda seçtiğimiz konu ne olursa olsun; kaşımızdaki kişiye kendi duygularımızı empoze ederek yaptırabilmemizi sağlayan önemli bir olgudur.

MEDYA ALGISI NEDİR?

Medyanın da, en büyük silahı olan, karşınızdaki kişiyi ikna etmek için, tüm algı verilerini kişinin kendi tercihi zannetme sanrısını yaratmak oluyormuş... Cümle kurmaktan kurtuluyor, ikna etmek için zaman da harcamıyor, sadece alt benliğe uyarı gönderiyorsunuz.. Sağ beyin mantık, sol beyin duyguya hitap ettiği için de; olmasını istediğimiz eylemin veya düşüncenin kodlamasını kabul ettirdiğimiz zaman karşımızdaki her türlü telkini eli mahkum onaylıyor.
Bedensel duyular ve organlar, aynı senkrona uyarak algı sonuç vermeye başlıyor, artık ne söylenirse söylensin beyin hipnoz olmuş gibi hissettiği konuda ısrar ediyormuş.
Fakat gün içinde değişik bir biçimde bunu uyarmak gerekiyormuş.

UNUTTURMA ALGISI

Algı yönetiminin farklı karşıt bir yöntemi ise, bir olayı ve konuyu "UNUTTURMAKMIŞ." Üzerinde konuşmama, konuyu kesme, hiç sözünü etmeme, sanıldığından çok daha etkili bir yöntemmiş. Bellek bir süre sonra olayı zihinden silebiliyormuş.
İlginç bir şekilde kısa bellek, iki günlük bellek anlamına geliyormuş. Ertesi gün başka olaylar gündemde oluyor ve bellek, olayı unutuyormuş.
Yıllardır süregelen ilişkilerimize bir göz atalım. Bitmesini kabul edemediğimiz ve kaybetmekten korktuğumuz ilişkiler.
Karşımdaki kadın, kendisinden bir türlü ayrılmak istemeyen eşinden kolayca boşanabilmesinin nedenini anlatırken, kocasının beynine "Aslında sen beni sevmiyorsun ama farkında değilsin" cümlesini algı yaratarak yerleştirdiğini söylüyordu. Bu arada, algının iki ucunun keskin bir bıçak olduğunu da hatırlatalım. Bu olayların benzerlerini daha da çoğaltabiliriz.

ÖNCE KENDİNİZİ TANIYIN

Bir de; çevremize yansıttığımız kişisel algılarımız vardır. Duruşumuz, tavrımız, görüntümüz, enerjimiz, yaptığımız ya da anlattığımız şeye olan inancımız, gülüşümüz, samimiyetimiz, bilgi derinliğimiz gibi karşımızdaki kişilere karşı sergilediğimiz tavır ve davranışlar, tüm çevresel algıları körüklüyor. Ne olursa olsun unutmayalım ki; bu dünya hissettiğimiz kadar gerçektir ve algı tüm davranış şeklimizi etkiler.
Sonuç; doğru veya yanlış olabilir. Önemli olan, amaca hizmet etmesidir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA