• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Geniş zaman aşkları FİLİZ ÖZKOL

Geniş zaman aşkları

filizozkol@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 15.02.2021, 00:00

Çocukluğumuzda hepimizin dinlediği hikayelerin kahramanları vardı.
Bize ne zaman anlatılsa ağzımız bir karış açık dinlerdik. Güzel şeyleri dinlemeye bayılırdık.
İnsanoğlunun garip varoluş hikayesinde hayallerinin saklı olduğu o küçük kutucuklarında kim bilir daha neler var..
Doğumdan ölüme dek sevilme isteği hiç kaybolmuyor.
Dünyanın aşk üstüne kurulduğunu bile bile savaşlarımız hep bu duyguyla olmuştur.
Hepimiz bu yaşama sevmek ve sevilmek için geldiğimizi daha sonra unutuyoruz. Aşk biraz da sabır ister. Dibinde özlem, kavuşamamak uzaklık gibi duyguları saklar. Yanındayken bile özlemektir. Endişe, güvensizlik, korku, yaratsa da, besler tüm duygularınızı.
Geniş bir sofradır aşk. İçinde her şeyi barındırır.
Eski aşk hikayelerinde zaman kavramı yoktu. Yaşanılan anlar, acılar, güzellikler içinde kaybolmuşluklar sorun değildi. Sevdiğinin bir yerlerde kendisini sevdiğini bilmek yeterliydi. Sevgisini yıllarla sınırlandırmazdı. Bir ömür beklese az gelirdi. Zaten yaşanılan ömrün ne önemi vardı ki? Değilmi ki bu dünyada yüreğine ateş düşüren bir sevgili çıkmış. Bir araya gelse de gelmese de sorun değildi.
Orada uzaklarda onunla aynı duyguları duyan biri vardı. Bu dünyada olmasa da başka bir dünyada yine onu bulacak, sevecek olgusu yatardı. Leyla Mecnun, Kerem Aslı, Ferhat Şirin hikayelerinin kahramanlarıydı, en sevdiklerimiz.

BİR ZAMAN YOLCULUĞU
Ütopik sevgilerin temelinde yatan bu özel duyguların günümüzde üstelik teknolojinin bu denli hakim olduğu yaşamımızda uygulamanın imkansız olduğunu bilmemek için kör ve sağır olmak gerekiyor.
Fakat biyolojik bedenlerimizin yüzyıllardır aynı olduğunu unutmayalım. Allah her dönem insanoğlunu farklı bir dizaynla donatmadı. Yürekler aynı tik taklarla çalışıyor.
Sadece kalp yolunu şaşırmış durumda. Ne yapacağını bilmeden gelişigüzel atıyor.
Yine aşk ve sevgi arıyor fakat yanlış kodlamalar sonucunda adını koyamadığı hisleri sevgi ve gerçek aşk sanıyor. Toplumlar şekil değiştirdikçe geniş zamanların o geniş yüreklere dar gelen o ulvi hisleri birkaç günlük zamanlarda kendine yer bulmaya çalışıyor.
Bulabiliyor mu? Sanmıyorum...
Hepimiz biliyoruz ki bu denli katılaşmış bir dönem yaşıyorsak kalplerimizi yumuşatacak gerçek duygulara ihtiyacımız var.
Aşık olma duygumuzu malesef kaybettik. Kendimizi sevmeye zorluyoruz.
Lise yıllarında dilbilgisi dersinde en çok nedense "geniş ve gelecek zaman kiplerini" severdim. En iyi notumu aldığım konuydu.
Bende büyülü bir duygu yaratırdı. Uzun bir zaman yolculuğuydu.
Kulağa hoş geliyordu.
Kocaman bir hayatın içinde ne güzel sevgiler yaşayacağız diye düşünürdüm. Kara sevda hikayelerine bayılırdım.
Ne güzel adam sevdiği için yollara düşüyor diyar diyar sevdiğini arıyordu. Sevdiği kız, kapısına istemeye gelenleri çeviriyor sadece yüreğinin kahramanını bekliyordu..

İnsan gençliğinde öğrenir yaşlılığında anlar. Eschenbach

ELDE VAR SIFIR
Dedelerimiz ve ninelerimizin senelere dayanan sevgi sözcüklerinde uzun beklemeler vardır. Oysa, günümüzün gençlerinde söylenen ilişki sözlerini anlamak mümkün değil. "Bu işe makas atıyorum.
O topa gitme. Bu ilişkiden kafam yandı. Yine arızaya bağladı" gibi aşklara garip yakıştırmalarla son noktayı koyma sloganları akıl almaz bir şey. Sabır yok.
Sevgi yok. Duygu yok. Aşk yok. Peki geriye kalan ne? Sosyal medya aşklarının ne kadar gerçeğe yakın olduğu da tartışılır. Elde var sevgisizlik. Elde var vefasızlık. Elde var mutsuzluk.
Elde var yalnızlık. Sık sık söylediğim bir sözle nokta koyuyor, Allah hepimize akıl fikir versin diyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA