Küresel korona salgını dünyayı alt üst etmeye devam ediyor. Zenginfakir, genç-yaşlı, kültür, millet, siyasi görüş, dini inanç demeden herkesi etkisi altına alan virüs karşısında, ülkeler çaresizlikle mücadele ediyor.
Bu zorlu süreçte en büyük riski sağlık çalışanları yaşıyor. Virüsü ailesine taşıma endişesiyle evine gidemeyen, çocuklarına hasret kalan, kendi hayatını riske atan sağlık çalışanlarının hakkı parayla pulla ödenmez. Sağlık çalışanları dokunulmaz olmalı. Ayrıca koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının şehit sayılacağına inanıyorum. Temennim bu yöndedir.
Küresel salgın, çalışma hayatımızda da birçok değişikliğe neden oldu. Esnek çalışma ve uzaktan çalışma modelleri uygulamaya konuldu. Hükümet her geçen gün çalışma hayatına yönelik yeni kararlarla virüse karşı mücadeleyi güçlendirmeye çalışıyor.
ÇOK GÜZEL ÖRNEKLER VAR
Çalışanlar açısından belirtmekte fayda var ki, evden çalışan personelin özlük haklarında hiçbir kayıp olmaz. Ücretleri ve çalışma yasalarımızdaki diğer yan hakları tam olarak ödenir. Bu süreçte çalışanına sahip çıkmak, onları mağdur etmemek işverenlerin en önemli görevidir.
Bununla ilgili ülkemizde çok güzel örnekler yaşanıyor. Çalışanına korona virüs ikramiyesi ödeyenler, erzak alanlar, kredi taksitlerini ödeyen işverenleri duymak, insaniyet namına gurur verici. Zaten devlet işverenlerin de mağdur olmaması adına ekonomik destek paketlerini açıkladı ve gerektiğinde yeni paketler de devreye sokulacaktır.
Bu açıdan devletimize sonsuz güven duyabiliriz.
Uzaktan çalışma yönteminde online görüşme yöntemleri ile işlerimizi yürütür olduk. Bu süreçte teknolojiye alışanlar, geleceğin çığır açan siber çağına daha kolay uyum sağlayacaktır. Her kriz bir şekilde yeni fırsatlar yaratıyor. İçinde bulunduğumuz dönemde yeni öğrenimler kazanmak için çabalayanlar, araştırma ve kitap okumayla kendini geliştirenler kazançlı çıkacak.
Çünkü dünya artık eski dünya olmayacak.
AYDINLIK YARINLARA DOĞRU
Örneğin Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK'ün uzaktan eğitim modeli ile öğrencilerin eğitimden geri kalmaması adına yeni bir sayfa açtı. Bu yeni eğitim sistemine toplum olarak hemen uyum sağladık. Ben de Yaşar Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak öğrencilerime uzaktan eğitim yöntemi ile ders anlatıyorum. Mevcut şartlara göre, eğitimin aksamaması için faydalı bir süreç. Elbette yüz yüze eğitim gibi keyifli ve interaktif olamıyorsunuz ancak bazı öğrenciler bu durumdan çok da memnun.
Mesela uzaktan eğitimi daha çok benimseyen bir nesilin olması ile yani tüketici davranışlarının serbest piyasa ekonomisini ve üretimi değiştirdiğini düşünürsek, gelecekte iş ve ekonomi modelinin eskisi gibi olmayacağı kesin. Uzaktan eğitim, gig ekonomisi, robotlar, blok zincir ve özellikle biyoteknoloji gibi yenilikler ile yaşam yeni bir hal alacak ve dünya hızla değişecek.
Korona virüsle mücadele sürecinde etkileşim ve sinerji de çok önemli. Nasıl ki toplum olarak birbirimize kenetlenince zorlukları aşmak daha kolay oluyorsa, korona virüsle mücadele sürecinde de özellikle aşı ve ilaç geliştirme çalışmalarında multidisipliner çalışmak daha başarılı sonuçlar ortaya çıkacaktır. Biz birlik ve beraberlikle bu virüsü yenerek, bizi bekleyen aydınlık yarınlara daha sağlıklı bir şekilde ilerleyeceğiz.