Ölüdeniz girişinde çok uzun bir otomobil kuyruğuna hazır olun! Üstelik aracınız hep yokuşta bekleyecek...
Meşhur Ölüdeniz kampına ulaşmadan aracınızı otoparka bırakmak isteyebilirsiniz.
Ancak otopark ücretinin 70 lira olduğunu unutmayın. Tüm Ölüdeniz'de şezlong ücretinin 60 lira olduğunu bilirseniz, aracınızı park etmenin kendinizi denize park etmekten(!) daha pahalı olduğuna şaşırabilirsiniz.
'O meşhur lagün'e ulaşmadan upuzun sahil boyunca irili ufaklı plaj işletmeleri olduğunu ve hizmet ve ücretlerinin standart olduğunu söylemeliyim.
60 lira, bu sezonda çok makul bir rakam. Ekim ayı gelmeden bütün Ölüdeniz fotoğraflarında gördüğünüz o burundan denize girmek istiyorsanız çok erken saatlerde yer tutmalı ve kalabalığa razı olmalısınız. Benim gibi kalabalıktan çok hazzetmeyen biriyseniz, bahsettiğim küçük işletmelere sahip kıyıdan rahatlıkla denize girebilirsiniz.
Üstelik buradaki deniz renginin ancak Tayland gibi egzotik memleketlerle kıyaslanabilecek bir fosforlu buz mavi olduğunu bilmelisiniz.
İKİ KATTAN FAZLA ARTIŞ
Denize girerken başınızın üstünde uçuşan rengarenk paraşütler dikkatinizi çekecektir. Sonunda kumsala inen yamaç paraşütleri, öylesine beldenin simgesi haline gelmiş ki Ölüdeniz magnetleri paraşüt şeklinde satılıyor.
Hocası ile tandem yapacağınız bu uçuşta dünyanın en güzel manzaralarından birine şahit olacaksınız. Bununla beraber, geçen yıl 800 lira olan bu atlayışın bu yıl 1800 liraya çıktığını da akıldan çıkarmamalı.
Evet, denize girmek dışında Ölüdeniz hayli pahalı bir belde olmuş. Çevre tekne turları bu bölgede olanlar için artık bir zorunluluk gibi. Tekne sahiplerinden bazıları, masraf ederek guletlerini bir kalyona çevirmiş. Karayip Korsanları filmindeki gemilerin kopyası olarak tasarlanan bu gemilerde denizde bir gün geçirmek öğle yemeği dahil kişi başı 450 lira. Eğer 'Benim para sorunum yok, özel tur isterim' derseniz, eşinizle bir sürat motoru tutup iki üç saatlik bir çevre gezisi yapabilirsiniz.
Bunun maliyeti 2500-3500 lira arası.
Bir de bizim tercih ettiğimiz seçenek var. Orta boy teknelerle yapılan bir tur kişi başı 200 lira. Bunlarla sadece tek bir destinasyon yapıyor, meşhur Kelebekler Vadisi'ne gidip dönüyorsunuz.
Maalesef bu mevsimde sudaki siyah köpükler, bir dünya cennetini nasıl kirlettiğimizi de gösteriyor. Çok üzüldük doğrusu.
FİYAT ALAÇATI SEVİYESİNDE
Gece, sahildeki irili ufaklı restoranlarda yemek yiyebilirsiniz. Ancak fiyat tabelalarını incelemeden oturmayın.
Balıkçılarda fiyatların Alaçatı seviyesinde olduğunu hatırlatalım. Konaklama için biz Flamingo Otel'i tercih ettik.
Odaları biraz küçük olsa da temiz. Üstelik otelde nefis bir peyzaj yapmışlar.
Cennet bahçesi gibi... Bu otel, fiyat/ fayda aralığında çok iyi. Haftaya Kaş maceramızda buluşmak üzere.Tatat