Pandemi, dünyayı tehdit ettiğinden bu yana bireysel ve toplumsal yaşantımızda pek çok şeyi değiştirdi.
Böylesi afetler insanlara ve toplumlara hayatı yeniden düşünmeleri için bir fırsat sunar. İşte bu virüs de dünyadaki algıları, ilişkileri, önceliklerimizi değiştirdi.
Kent hayatının olmazsa olmazı 'bir araya gelme' eyleminden kaçınır olduk.
Bu durum tüm yaşamımıza, çalışmamıza, ulaşımımıza, eğitimimize ve sosyalleşmemize yansıdı. Daha samimi, daha 'kompakt' ve daha 'havadar' bir şehir yaşamına özlem ortaya çıktı; tüm dünya da bu yolda ilerliyor.
Korona pandemisi nedeniyle evlerinde uzun süre vakit geçiren insanlar, doğayla iç içe yaşama isteğiyle birlikte bahçeli ve müstakil konutları yeni yaşam alanı olarak tercih etmeye başladı. Metropollerde yaşam, salgınla birlikte çok değişti.
Bu da aslında, her ne kadar bugünlerde unutulmaya yüz tutsa da toplumumuzun geleneksel mahalle kültürünü bize hatırlattı. Giderek yoğunlaşan nüfusun getirdiği betonlaşma sonucu doğal yaşamdan da giderek uzaklaşmak zorunda kalan insanlar, özellikle sosyal donatıları, yeşil alanları ve hobi bahçeleri bulunan projeler ile birlikte müstakil konutlara yönelmeye başladı.
DOĞAL YAŞAMA BÜYÜK İLGİ
Konu hakkında görüşüne başvurduğumuz sektör temsilcilerinden, ülkemizin seçkin devlet üniversitelerinde istatistik ve ekonomi alanlarında öğrenim gören, Rimay İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cem Şişman yıllarca sektörün önde gelen yapı şirketlerinde üst düzey yönetici olarak görev aldıktan sonra alanında uzman kadrosuyla birlikte, yeni nesil inşaat anlayışı temelinde projeler üretiyor. Şişman, "Kovid-19 süreci inşaat sektöründe dengeleri değiştirmişti, üzerine kentimizde meydana gelen deprem afeti de herkes için sarsıcı oldu. Hepimizin satın alma öncelikleri değişti, farkındalıklar oluştu ve yeni gereksinimler ortaya çıktı.
Biz bu beklentiye cevap vermek adına Villarima projemizde yeni normale uygun sosyal alanlar inşa ediyoruz. Her hane için kendine ait bir bahçe, sadece hane halkının kullanacağı girişler oluşturduk.
Hızlı şehirleşmenin sonucu olarak, doğaya duyulan bir özlem var, Villarima'nın da geniş bahçeleri ve peyzaj alanları olması ile bulunduğu mahallenin yüzde 85'inin yeşil alandan oluşması misafirlerimizi büyüleyen detaylardan. Tüm bunlara ek olarak; ülkemizin bir deprem kuşağı üzerinde konumlandığını biliyoruz ve tüm projelerimizde arsa seçiminden, malzeme kalitesine kadar her detayda bu bilinçle hareket ediyoruz" demektedir.
YEŞİL ALAN SUNUYOR
Menemen Villakent'te, 31 bin metrekare arazide 150 bağımsız bölümden oluşan Rimay İnşaat'ın kendi arsası üzerine ve kendi öz sermayesi ile yaptığı Villarima Kaleköy projesi, yemyeşil bahçeler arasında nefes alabileceğiniz, şehirden kopmadan kendinizi doğayla baş başa hissedebileceğiniz bir yaşam sunuyor.
Son Söz: "Değişim ne zaman gerekli?" sorusuna verilecek en iyi yanıt, "Gerekli hale gelmeden"dir. Claus Moller