Ligde son olarak Alanyaspor ile karşılaşan Galatasaray, o maçta beklentilerin oldukça altında kalmıştı. Ancak Şampiyonlar Ligi sahnesinde Liverpool karşısında bambaşka bir Galatasaray izledik. Cim-Bom, maçın başlarında savunma güvenliğini elden bırakmadı. Barış Alper Yılmaz'ın baskısı ve fırsatçılığıyla kazanılan penaltı, Galatasaray'a maçın anahtarını verdi. Topun başına geçen Osimhen, soğukkanlı bir vuruşla fileleri havalandır. Bu gol, yalnızca bir skor anlamına gelmiyordu. Bu gol, özgüvenin, inancın ve takım ruhunun yansımasıydı. Golden sonra oyundan kopmayan Galatasaray, Liverpool'un baskısına rağmen disiplinli bir savunma anlayışı sergileyerek skoru korumayı başardı.
NET BİR MESAJ VERDİ
Frankfurt karşısında kaçırdığı golle eleştirilen Barış Alper, bu kez kazandırdığı penaltıyla adeta kendini affettirdi. Avrupa arenasında, hem de Premier Lig lideri Liverpool'a karşı alınan bu zafer gerçekten tarihi bir başarı. Böyle bir galibiyet, Galatasaray'a sadece üç puan değil, aynı zamanda büyük bir moral ve özgüven kazandırdı. Bu zafer sadece Galatasaray'ı değil, Türk futbolunu seven herkesi gururlandırmalı. Bugün sahada sarıkırmızı forma kazandı, evet. Ama bu maç aynı zamanda Türk futbolunun Avrupa'ya verdiği net bir mesajdı: "Buradayız ve hep olacağız!" Maç sonunda Okan Buruk, oyuncular ve taraftarlar bir araya gelerek tek yürek oldu. O an, sadece bir maçın sonu değil; bir inancın, bir mücadelenin ve bir hayalin gerçeğe dönüştüğü andı. Eleştirileri, eksikleri bir kenara bırakalım. Bu geceyi bir "Türk gecesi" ilan edelim ve zaferin tadını doyasıya çıkaralım. Unutmayalım: Ligde herkes rakip olabilir, ama Avrupa'da biz biriz. Birlik olduğumuzda, inandığımızda, mücadele ettiğimizde önümüzde hiçbir güç duramaz. Türk milleti ve Türk futbolu zirvelere yakışır. Bizim İngilizlerden, Avrupalılardan ne eksiğimiz var? Futbol ülkesiyiz, daha iyisini yapabiliriz. Yeter ki birlikte olalım, inanalım ve vazgeçmeyelim.
