Fenerbahçe taraftarı erken saatte olmasına rağmen stadı hınca hınç doldurmuştu. Oyuncular da onların bu desteğini kırmamak için müsabakaya fırtına gibi başladı ve 30. saniyede bir golü kaçırdı. Sağlı sollu ataklarla rakibinin kalesini abluka altına alan sarı-lacivertliler adeta maçın ne şekilde seyredeceğini gösteriyordu. Tam bu anlarda ani gelişen Giresunspor atağında Altay kalesinde devleşmese maçın seyri değişik olabilirdi.
Bu pozisyondan bir kaç dakika sonra Ferdi adeta bir Maradona havasında topu rakip ceza sahasına taşıyıp penaltıyı aldı.
TAKIMINA İHANET ETTİ
Topun başına geçen Valencia atışı gole çevirerek takımını rahatlattı. Tam her şey Fenerbahçe'nin lehine seyredip farkın artmasını beklerken, yeni türeyen hastalık bir kez daha nüksetti. Sezon başından beri Valencia ve Batshuayi'nin yaptığını Joao Pedro da yaptı ve gördüğü kırmızı kartla takımına ihanet etti.
İkinci yarıda ise sarı-lacivertlilerin 10 kişi kalmasının dezavantajıyla Giresun topa hakim olmaya başladı. Yarattıkları baskı sonucu da Serdar Aziz'in büyük hatasında bitime 20 dakika kala beraberliği yakaladılar. Yenilen golün ardından Jesus, her zaman olduğu gibi takımını ileriye taşıyan değişiklikler yaptı.
Sarı-lacivertliler pozisyon da buldu, ancak ilk golde hata yapan Serdar Aziz, bir kez daha sahneye çıkıp Giresunspor'a golü hediye etti.
ZAJC DEGİSİKLİGİ GEÇ KALDI
Kalan dakikalarda sarı-lacivertli futbolcuların çabası skoru değiştirmeyince Kadıköy Kalesi yıkıldı. Jesus'un Zajc hamlesini anlayamadım. Makine gibi işleyen orta sahayı değiştirmek özellikle 10 kişi kalındıktan sonra Zajc'ın formsuzluğu nedeniyle iflas etti. Crespo hamlesi bana göre geç geldi.
Portekizli oyuna ısınana kadar golü kalelerinde gördüler. Kısaca Pedro'nun kırmızı kart görerek başlattığı ihaneti Serdar Aziz iki kritik hatayla taçlandırdı. Son sözümü de Pedro'ya ayırayım. Valencia için dediklerimi tekrarlayacağım aslında. Profesyonel bir futbolcunun görmemesi gereken bir kart gördü.
Zaten sarı kartın var üstüne aynı hareketi bir daha yapmak acemiliktir.