Bizleri dünyaya imtihan için gönderen Allah (c.c.), aynı zamanda bu ahirete hazırlık yurdunda nasıl yaşamamız gerektiğini öğrenmemiz için de elçiler ve kutsal kitaplar gönderdi.
İşte o kitapların en sonuncusu ve kıyamete kadar da asla ve asla tahrif edilemeyecek olan Kur'an-ı Kerim'dir. İslam dininin sancaktarlığını yapan millet olarak bizler ne zaman ki Kur'an-ı Kerim'e sımsıkı sarıldıysak yükselişe geçtik, ne zaman da Kur'an'ın hükümlerinden uzak kaldık işte o zaman hüsrana uğrayıp düşüşe geçtik. Demek ki bizi ayakta tutan Kur'an'a olan bağlılığımızdı. Osmanlı Devleti'nin kurucusu olan Osman Gazi, Kur'an-ı Kerim bulunan odada ayaklarını uzatmadan sabahlamış işte böyle bir insandan 3 kıtaya ve 7 denize hakim olan koskoca bir imparatorluk ortaya çıkmıştı.
BAŞKA TÜRLÜ YIKAMAZLAR
O gece oturarak uyurken gördüğü rüyasında ise bunun mesajları Allah tarafından kendisine malum edilmişti. İşte bizlerin İslam'a olan bu bağlılığı Osmanlı Devleti'nin
son dönemlerinde şer odaklarının dikkat çekmişti. Bizleri başka türlü yıkamayan bölemeyen düşmanlarımız, şeytani ve sinsi bir planın içine girdiler. Hep birlikte toplanıp Osmanlı'yı yıkmak ve sonunu getirmenin çarelerini arayanlara dönemin İngiliz Başbakanı Gladstone "Bu Kur'an, Müslümanların elinde kaldıkça onları istediğimiz gibi yönetemeyiz. Bunun için ya Kur'an'ı ellerinden almalı veya onları Kuran'dan uzaklaştırmalıyız" demişti.
İşte o gün bugündür yaklaşık 300 yıldır bu şeytani plan uygulanmaya devam ediyor. Hem de nasıl bir uygulama... Hiç belli etmeden, sanki doğruları gösteriyormuş gibi...
Bin bir türlü süblüminal mesajlarla, filmlerle, sinemalarla, dizilerle beyin yıkama ve dinden uzaklaştırma operasyonu sürüyor. Mesela eski Türk filmlerinde hacı hoca olan insanların sahtekar ve düzenbaz olarak gösterilmesi, ırz namus düşmanı gibi bir algı yaratılması bu oyunun bir parçasıdır. Vatandaşımız bu filmleri izlerken ister istemez olumsuz etkilenmekte ve dindar insanlara deyim yerindeyse -öcü- gibi
bakmaktadırlar. Hatta halk arasında "asıl hacıdan hocadan korkacaksın" gibi laflar hep bu şeytani oyunun bir parçası haline gelmiştir.
ALLAH'IN İPİNE SARILIN
Artık işler öyle bir ileriye gitti ki toplumun ahlaki değer yargıları da yıkılmaya başlanıyor. Neredeyse her yabancı filmde mutlaka bir LGBT sahnesi yer alıyor. Artık toplum olarak ailece çoluk çocuğumuzla bir film izleyemez hale geldik. Bu sahneleri çekerek adeta bu işi normalleştirmeye ve halkımızın imanını zayıflatırken aynı zamanda ahlaki yönden de çökertmenin peşindeler.
Neyse ki milletimizin feraseti sayesinde hep birlikte milli ve manevi değerlerimize sarıldığımız sürece inşallah bu oyunda da başarılı olamayacaklar.
Bizlerin yeniden şahlanış dönemine geçip İslam'ın sancaktarı bir millet olarak Yüce Allah'ın (c.c.) " Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın.
Allah'ın size olan nimetini hatırlayın.
(Al-i İmran/103) emrine uyarak o eski ihtişamlı günlere dönüşümüzün çok yakın olduğuna inanıyorum.