Yıllar önce "İşimiz İzmir gücümüz İzmir" sloganı ile boy göstererek yönetime gelmiş bir Büyükşehir Belediyesi vardı. Aklıma geldi. Neydi bu iş, neydi bu güç. Cevabını bulamadığım deli sorular bunlar. Ben de sormak istedim.
Halkın belediyeden beklediği ne olabilir. Hizmet alarak yaşamını kolaylaştırmak, verdiği vergilerin karşılığını görmek, seçiminin isabetli olduğuna inanmaktır.
Halkımızın bu konudaki fikri çoğunlukla olumsuz ve umutsuz.
Genel olarak belediyenin çöpümüzü alması, toplu ulaşımımızı sağlaması bizim için yaşamsal bir hizmettir. Belediyelerin en önemli görevidir ve vitrinidir. İlçe belediyeler iyi kötü çöpleri toplamakta.
Fakat toplu ulaşım karnesi çok bozuk.
Gelelim şu iş ve güç meselesine.
Soruyorum şimdi iş güç sahiplerine.
Okuluna gitmek için saatler önceden yola çıkıp, kaç aktarma yapacağı belli olmayan, oturmuş bir sistemi olamadığı için dakikalarca belki saatlerce beklemek zorunda kalan öğrenci, işine gitmek için aynı durumda olan işçi memurun çektiği sıkıntı sizin işiniz mi gücünüz mü?
Sıradan bir insanken makam, mevki ve hatırı sayılır maaşlar ile oturduğunuz koltuklar işiniz mi gücünüz mü?
Bugün birçoğu yasa dışı örgüt ve terör bağlantısı olduğu için tutuklu bulunan şahsiyetlerle kol kola gezen, gazete binalara saldıran, yetkili işçi sendikasının temsilcilerinin eş, çocuk, damat, gelin, kuzen, akraba, eş dost v.s. kişilerin belediyelerin en güzel yerlerinde etkili ve yetkili görevler verilmesi işiniz mi gücünüz mü?
Emekçi halkçı demokratik belediye diyerek göreve geldiniz.
Belli aralıklarla Belediye kapısına düzenli olarak asılan grev bildirisi ya da aylarca belediye önüne çadır kurup, yağmur çamur demeden hak arayan memurları klimalı odalardan izlemek işiniz mi gücünüz mü?
Görevini layıkıyla yaparken, işçi sendikalarının işine gelmeyen dürüst memurları görevlerinden alarak gereksiz yerlerde görev vermeniz, bir kaç kişiyi mutlu ederken büyük bir kesimi mutsuz etmeniz mi işiniz gücünüz?
Kadro talebi ile yola çıkıp hak arayışını adlı makamlara taşıyan İZELMAN işçilerini sendikanın talebiyle işten atarak mağdur etmeniz ve mahkeme kararlarını uygulamamak mı işiniz gücünüz?
Yaklaşık 3 yıl boyunca bir türlü beceremediğiniz hala kuramadığınız ücret toplama sistemi beraberinde halkımıza dayattığınız ulaşım kartı satın almak ve kilometrelerce kuyruğa dizdiğiniz 60-65 yaş aralığındaki insanlara ettiğiniz eziyet mi işiniz gücünüz?
Mevcut trafik akışını sağlayan yolları düzenleme adı altında daraltarak trafiği işkenceye çevirmek mi işiniz gücünüz?
İnsanları mutlu edecek insanların kayıtsız şartsız faydalanabileceği sosyal ve kültürel bir proje olmaması işinizin gücünüzün ne olduğu konusunda bizi az çok fikir sahibi yapmaktadır.
Bunlar küçük birer başlık. Arşivime şöyle bir göz atıp zaman zaman köşeme taşıyacağım.
Sizin işiniz belli değil ama bizim gücümüz halktır. Görme ve duyma uzuvlarınızı kullanmanız şiddetle tavsiye olunur.
Saygılar.
DESTEKLERİNİZİ BEKLİYORLAR
İzmir Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi ve Atlas Sağlık Eğitim Vakfı ortak bir çalışmaya imza atıyor.
İzmir Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Vakıf Yönetim Kurulu üyesi Dr.
Sırrı Sorguç, yatan hastaların ve refakatçilerinin kitap okuması amacıyla oluşturulan kitaplıklar için vatandaşları kitap bağışına davet ettiklerini söyledi.
Okunmuş ya da yeni kitapları kargoyla İzmir Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi Başhekimliğine gönderebilirsiniz.