Foça benim için Ege'nin en güzel tatil beldesi demek.
Foça benim için, balık, deniz, taş evler, taşlarla kaplı sokaklar demek.
Foça benim için huzur, sükunet, kültür düzeyi yüksek bir nüfusa sahip bir kasaba demek.
Foça benim için sevecen halkının her daim derdinize derman olması demek.
Foça benim için şairlere ilham kaynağı olmuş, dizilere, sinema filmlerine konu olmuş, doğal plato olmuş taşlarla kaplı daracık sokaklar demek.
Foça için taşın önemi çok büyüktür taş evler, taşlarla kaplı sokaklar ilçenin değerine değer katar.
Hele birde dillere destan bir Karataş efsanesi var ki dinlemeye doyamazsınız.
Kalbinizin ve ruhunuzun Ege'de kalmasının yegane sebebi oluveriyor bu şirin ilçe.
YENİ GÖRÜNTÜ RAHATSIZ ETTİ
Foça Belediyesi'nin yeni sokak düzenlemesi halkın büyük tepkisini çekti. Sokaklardaki eski nostaljik görüntülerin ortadan kaldırılarak yeniden modernize edilmesi bana göre Foça turizmine vurulan bir darbedir.
Bakın Foça MHP'li Meclis üyesi Taner Acar, yeni sokak düzenlemeleriyle ilgili neler söylüyor:
"Foçamıza yakışmayan, peyzaj mimarisinden uzak, tarihi dokumuza uymayan, samimiyetsiz düzenleme hem görsel olarak hem de yaşayan halkımız için bir işkence olmuştur..." Acar'ın sosyal medya hesabında tepkisini dile getirmesinin ardından yapılan yorumlar ise şöyle:
Ersoy Toptaş: Foça'yı, Foçalılara zindan eden bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Ağaçları kesen, doğayı hiçe sayan.
Yakıp yıkan... Bu düşünce ile baş etmek çok zordur.
Allah tüm Foçalılara sabır ihsan eylesin... Ve tez elden şu anki belediye yönetiminden kurtulmayı nasip etsin.
Öncel Balcı: Foçalılar hiç kusura bakmasınlar. Bu kepazelik onlara az bile daha beter olsunlar.
İki dönem Foça'ya bir çivi çakmayan zatı üçüncü dönem yine seçtiler. Beter oğlu beter olsunlar.
KARATAŞ EFSANESİ
Efsaneye göre, iki balıkçı arkadaş Panoyat ve Hüseyin aynı dönemde doğan çocuklarına 'Deniz' adını koyarlar.
Böylece Hüseyin'in kızı Deniz, Panoyat'ın da oğlu Rumca deniz anlamına gelen 'Talaşa' olur. İsimlerin karışmaması için Hüseyin'in kızı "Migalo Talaşa/ Büyük Deniz", Panayot'un oğlu "Mikro Talaşa/ Küçük Deniz" diye çağırılır.
Deniz ve Deniz yıllar sonra birbirlerine deli gibi aşık olup zamanlarının çoğunu şimdilerde "Köprübaşı" olarak anılan yerde geçirirler. Nişanlandıktan bir süre sonra Küçük Deniz İzmir'e, çalışıp para kazanmaya gider ama bir daha dönmez.
Büyük Deniz, günlerce Köprübaşı'ndaki Karataş'ın üzerinde oturup Küçük Deniz'i beklerken ümitsizlikten hasta olup yatağa düşer ve ruhu Foça'yı terk eder.
Panayot ve Hüseyin, Büyük Deniz'in ölümü üzerine bu Karataş'ı kırıp başka yere taşırlar ve "Her kim ki yeri meçhul Karataş'ın üzerinden geçerek Foça'ya gelirse, Foça'ya olan tutkuları artsın ve Foça'ya kuvvetli bir bağla bağlansınlar" dileğinde bulunurlar.
Eğer siz de hasbelkader bu Karataş'a ayak basarsanız Foça'dan kopamazsınız.
ALINTI: www.dunyaninbutunsokaklari. com
ÇAĞRI SPOR KULÜBÜ DERNEĞİ GELENEKSEL İFTAR PROGRAMI
Çağrı spor kulübü derneğinin geleneksel hale gelen iftar programı bu yıl da kaldığı yerden devam ediyor. Kulüp Başkanı ve Antrenör Ahmet Bereket iftar programları ile amaçlarının bu mübarek zaman dilimi içinde sporcular arasındaki dostluk, kardeşlik duygularının daha da pekişerek Ramazan ayının manevi havasından faydalanmak olduğunu ifade ederek Ramazan ayı sonuna kadar iftar programlarının devam edeceğini ifade etti.