Başbakan Binali Yıldırım, piyasalardaki nakit sıkışıklığının giderilmesi, ekonomiye katkı koyan işletmelerin krediye ulaşımlarının kolaylaştırılması düşüncesiyle yılbaşında bir tedbir olarak hayata geçirilen Kredi Garanti Fonu (KGF) mekanizmasının kalıcı hale getirileceğini açıklamıştır.
Hazine kefaletiyle kullanılan Kredi Garanti Fonu kredileri 220.1 milyar liraya, kefalet ise 197.3 milyar liraya ulaşmış, kefaletin büyük kısmının KOBİ'lere sağlandığı ifade edilmiştir. Türkiye, Hazine destekli kredilerde Güney Kore'yi geçerek ilk sıraya yükselmiştir. Gelişmeler üzerine hükümet yeni karar alarak, KGF ile dönen krediler aracılığıyla işletmelere kaynak teminine devam edilmesini öngörmüştür.
YÜKSEK VERİM
Kredi Garanti Fonu, küçük ve orta ölçekli işletmelere kefalet sağlamak ve bu şekilde onların yatırım ve işletme finansmanı konusunda banka kredilerine daha kolay ulaşmalarını mümkün hale getirmek amacıyla kurulmuş bir kurumdur.
2017 yılının başında mevzuat değişikliklerinin ardından uygulanan KGF için Hazine 250 milyar liralık kaynak ayırmış, toplamda 356 bin 796 işletme bu imkandan yararlandırılmıştır. İzmir'de ise 26 bin 103 KOBİ işletmesi toplamda 15,3 milyar lira kredi kullanmıştır.
Bu süreçte, Türk işletmecileri ve üreticileri yani girişimcileri de sorumluluklarının bilinci içerisinde, kaynak akışı sürdükçe daha fazla üretmeye çaba göstermiş, uygulamadan alınan yüksek verim üzerine KGF mekanizması kalıcı hale getirilmiştir
KREDİYE KOLAY ULAŞIM
Küçük işletmelerimizin kefalet alanında yararlandığı sistemin kalıcı hale getirilmesi esnaf sanatkar teşkilatlarımız açısından olumlu karşılanmıştır.
Özellikle yeni ve küçük işletmelerin banka kredilerine ulaşmaları çok güçlü bir teminatı gerekli kılmaktadır. Öte yandan KOBİ'lerin uzun vadeli kredi kullanmalarında da bankaca talep edilen yüksek teminatlar esnaf ve sanatkarların kredi temin etmeleri önünde ciddi bir engel olarak ortaya çıkmaktadır.
Ayrıca KOBİ'lerin işlerini büyütürken mevcut kredi limitlerinin artırılmasında da bankaca ek teminatlar talep edilebilmekte ve bu durum yüzünden çoğunlukla esnaf ve sanatkarlar kredi temin edememektedirler.
Nitekim Eylül ayı sonu itibarıyla, yaklaşık 2 trilyon liralık yurtiçi kredi hacmi içinde esnaf sanatkarların aldığı pay 31 milyar lira ile sadece yüzde 1.5 düzeyinde kalmıştır.
Böyle bir durumda Kredi Garanti Fonu işletmenin garantörü olarak devreye girmekte, KOBİ'lere verdiği kefalet ile işletmenin risklerini üstlenmektedir.
Böylece işletmelerimizin uzun vadeli ve uygun maliyetli kredilerden yararlanmaları mümkün hale gelmektedir.
Öte yandan KGF uygulaması ile girişimciliğin teşvik edildiği, KOBİ'ler lehine ek bir kredilendirme yaratılarak ekonomik büyüme ve kalkınmaya katkı sağlandığı gözlerden kaçırılmamalıdır.
2017 yılının ilk yarısında ekonominin yüzde 5.1 gibi dünya geneline oranla oldukça yüksek düzeyde büyümesinde bu uygulamanın da büyük rolü bulunmaktadır.
Dolayısıyla hem kesimimizin hem de ekonomik çarkın en önemli dişlileri olan reel sektörün önünü açan uygulamanın kalıcı hale getirilmesi camiamız tarafından memnuniyetle karşılanmıştır.