Geçtiğimiz hafta İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İZSU'nun Körfez'de özellikle yaz aylarında dayanılmaz hale gelen koku sorununu ortadan kaldırmak için atık su şebekelerine magnezyum hidroksit (MgHo) uyguladığını öğrendik. İddiayı İYİ Parti'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ümit Özlale dile getirdi. Ve bu uygulama için her yıl milyonlarca lira harcama yapıldığını da vurguladı Özlale. İZSU ise önce yalanladığı bu iddiayı Yeni Asır'ın da konuyu manşetine taşımasının ardından yaptığı dolambaçlı bir açıklama ile doğrulamak zorunda kaldı. Hatta yapılan yazılı açıklamada öyle ifadeler yer aldı ki okuyan herkesin benzer tepkiler vereceğine eminim. Mesela kullanılan kimyasalın 'lavabo açıcıdan bile zararsız' olduğu ifadesi vardı o açıklamada. Sanki lavabo açıcı olarak kullanılan kimyasallar insan sağlığına zararsızmış gibi!
Açıklamanın her cümlesi ayrı skandal niteliğindeydi anlayacağınız...
HİÇBİR ZARARI YOKMUŞ!
Dün ise konuyla ilgili Kimya Mühendisleri Odası Ege Şubesi'nden açıklama geldi. Bu konuda bilgi sahibi olan birinin toplumu da bilgilendirme amacıyla açıklama yapacağını düşünerek baştan sona okudum. Açıkçası Yönetim Kurulu Başkanı Mehlika Koç'un açıklaması beni hayal kırıklığına uğrattı. Çünkü, "Kullanılan kimyasalların insan sağlığına hiçbir zararı yok. Tüm dünyada arıtma gibi alanlarda yaygın kullanılan kimyasallar. Bu konu hakkında bilgi ve donanım sahibi olan meslek sahipleri yorum yapmalıdır" ifadelerini kullanan Mehlika Hanım'ın açıklamasında sıradan bir vatandaşın anlayacağı tarzda cümleler yoktu.
İŞİN EHLİ OLAN KONUŞSUN
Elbette her konuda ehil kişiler konuşmalı.
Bir konuyu enine boyuna bilmeden, hele hele insan sağlığını etkileyebilecek toplumsal boyuttaki bir konu ile ilgili o alanda uzman olmayan birinin atıp tutması doğru değil. Buraya kadar Mehlika Hanım'a katılıyorum ama üzerinde toplumu bilgilendirme sorumluluğu olan bir sivil toplum kuruluşunun başındaki kişinin de tam da bu nedenle en açık ve en anlaşılır ifadeleri seçmesi gerekmez miydi böyle bir açıklama yaparken? Merak edenler baştan sona okuyabilirler tabii ama bir fikir edinebileceklerini sanmıyorum. Burada amaç mesleki terminolojiyi art arda dizip bu konuda bilgi sahibi olduğunuzu göstermekse amacına ulaşmış olabilir ama amaç gerçekten toplumu aydınlatmaksa kendisinin buna hizmet etmediği aşikar.
CÜMLE ALEM BİLİYOR
Ülke genelinde durum nasıldır bilemiyorum ama İzmir'deki inşaat ve makine mühendisleri gibi meslek kuruluşlarının yerel yönetimlerin engel olamadığı iş ve yatırımlara mesleki yeterliliklerini kullanarak taş koyma görevini üstlendiğini cümle alem biliyor. Yerel idarelerin arka odaları gibi çalışan bu kuruluşların belediyeye hizmet edecek kararlara imza attığını hatta birçoğunun belediyelerin meslek komitelerinde görev alıp yine belediyelerden maaş aldıklarını bilmeyen yok. İşini hakkıyla yapan, mesleki yeterliliğini gerçekten gereken yerlerde, gerektiği gibi kullanan kişiler ve kurumlara asla sözüm yok ama Kimya Mühendisleri Odası gibi Körfez'e kimyasal karıştırılması ile ilgili açıklama yapabilecek yetkinlikte olan bir odanın, halkı doğru ve açıklayıcı ifadelerle bilgilendirmek yerine yukarıda bahsettiğim gibi bir bağı yoksa bile neden belediyeyi savunmak zorunda hissettiğini anlamak zor.