• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ŞENER MUTER

Ön Yargılarla Yönetim

sener.muter@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 03.07.2016, 00:00

Yoğun küresel rekabet ortamında başarıya ulaşmak için iş yerlerinde görev alacak elemanların eğitimli olması ve tecrübe kazanması önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. İş hayatına hazırlanmalarını sağlamak için eğitim kuruluşları genç kuşaklara çeşitli dallarda ve çeşitli düzeylerde eğitim programları hazırlamaktadır. Verilen eğitimlerin iş dünyasının gereksinimlerini karşılayacak kapsamda olması ve özellikle pratik uygulamalara öncelik verilmesi de büyük bir önem taşımaktadır. İş dünyasında olumlu ön yargılara sahip olmak yararlı sonuçlar vermektedir.

Olumsuz Ön Yargılar

Bir elemanın iş hayatına atılma ve bir mesleği öğrenme sürecinde yanlışlıklar yapması bir kusur ya da suç olarak görülmemelidir. Hiç yanlış yapmadan da öğrenmek söz konusu olmamaktadır. Yeter ki yapılan yanlışlıklardan ders alınsın ve onlar bir daha tekrarlanmasın. Yapılan bir yanlışlık sürekli olumsuz bir ön yargıya dönüşmesin. Yanlış yapma korkusuyla düşüncelerini söylemekten ve yenilik yapmaktan çekinen kimseler mesleğinde gelişememekte ve çalıştığı iş yerine de yeterli düzeyde yararlı olamamaktadır.

Genç kuşaklar doğru ve yanlışı kendi kendilerine ayırt edebilir mi? Gençler çalışmalarıyla ve yaptıkları işlerle ilgili yetişkinlerin kendilerini fark etmelerini ve katkıda bulunmalarını beklemektedir. Çalışan elemanları gereksiz yere eleştirmenin ve sürekli "Hayır, bu senin söylediğin gibi olmaz" demenin de bir yararı olmamaktadır. Genç kuşakların yetiştirme döneminde olumsuz ön yargılarla davranmak ve baskı uygulamak yerine onlara iyi birer örnek olmak daha yararlı sonuçlar vermektedir.

Çalışan bir eleman kendiliğinden doğru bilgilere ulaşabilir ve yeterli deneyimler kazanabilir mi? Toplumda ağır basan ön yargılara göre böyle bir durum her zaman söz konusu olmamaktadır. Ancak bir genel kanıya göre çoğu zaman yetişkinler gençleri uyarmaktan kaçınmakta ve düşüncelerini net olarak söylememektedir. Çalışan elemanlar üzerinde otoriteyi ve kontrolü elden bırakmamak gerekmektedir. Öte yandan karşılıklı olumlu bir iletişim ortamının sağlanmasına da ihtiyaç duyulmaktadır.

Genç kuşakların yetişkinlerden çeşitli beklentileri bulunmaktadır. Yetişkinlerin çalışan elemanlara yol gösterici olmaları ve onları desteklemeleri gerekmektedir. Yetişkinlerin genç kuşaklara sürekli karışması ve onları birebir kendileri gibi olmaya yönlendirmesi doğru bir davranış mı? Eğer insanlar yıllar boyu birbirlerine benzeyecek olursa bu durumda yenilik yapma ve sürekli gelişme nasıl gerçekleşebilir? Bu konularda geçerli ve güvenilir çözüm yolları arayışı gözden uzak tutulmamalıdır.

Olumlu Ön Yargılar

Olumlu ön yargılar, bir başka deyişle, iyi beklentiler içinde olmak çoğu zaman iyi sonuçlar vermektedir. Olumsuz öngörüler insanların beklentilerini sınırlamakta, önemli bir itici güç olan motivasyonu azaltmaktadır. Olumsuz beklentiler karşılıklı güven ortamına da zarar vermektedir. Olumsuz, isteksiz ve gönülsüz davranışlar insanların içindeki çalışma hevesini zedelemekte ve başarıya ulaşmalarını engellemektedir. Olumlu ön yargıların gücünden yararlanmayı göz ardı etmemeliyiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA