Bu hafta sinema dünyasının üç ödüllü kadın oyuncusunu iki filmde izleme şansım oldu. Filmlerden değil de üç aktristen söz etmek daha hoş olacak diye düşünüyorum...
***Kate Winstlet'i 1997'de "Titanic" filmiyle tanımıştım ilk kez. Oysa sinema kariyerinin yedinci yılındaymış. Sonrasında çarpıcı filmlerle karşımıza çıkmaya devam etti. "The Reader - Okuyucu" onların başında geliyor. İyi oyunculuğunu 55 ödülü ve 90 adaylığıyla taçlandıran İngiliz oyuncu geçtiğimiz yıl Hollywood Bulvarı'na kendi yıldızını da koydurmayı başardı... Şu anda 40 yaşında, 3 çocuk ve 2 Oscar sahibi... Oyunculuğu dışında şarkı söyleme yeteneği de var. "Christmas Carol" adlı animasyon filminde seslendirme yapmış, o film için yazılan "What If" adlı şarkıyı söylemiş, single olarak yayınlanan bu şarkı ona Grammy ödülü getirmiş ve İngiltere listelerinde ilk ona girmiş...
Son filmi "The Dressmaker" 1951 yılında Avustralya'da geçiyor ve Kate Winslet bu filmde bir terziyi canlandırıyor. Sürprizlerle dolu film özellikle kostümlerle dikkati çekiyor. Beni etkiledi ve farklı bir tat verdi. Biraz masalımsı bir anlatımı var. Fırsat bulursanız izleyin...
NICOLE KIDMAN
Geçen akşam Julia Roberts'la birlikte oynadıkları "Gizemli Gerçek - Secret In Their Eyes" filmine gittim. Avustralyalı ve 48 yaşındaki bu aktristi kaçıncı izleyişim bilmiyorum ama güzelliğini hala koruyor... Tom Cruise'la ilk evliliğini yapan, 2006'da Keith Urban'la ikinci evliliğe yelken açan Kidman ikisi evlatlık, biri taşıyıcı anneden 5 çocuk sahibi...
2001'de "Moulin Rouge" filmiyle Oscar'a aday olduğunda beklediğim ödülü alamamıştı ama 2003'te "The Hours" filmindeki performansıyla ilk Oscar kazanan Avustralyalı oyuncu olmayı başardı. Şarkıcılık yeteneğini de "Moulin Rouge"da göstermişti...
"Rabbit Hole" filmiyle 2010'da Oscar'a bir kez daha aday gösterildiyse de kızıl saçlı güzel Kidman bu kez ödülü "The Black Swan" filmindeki rolü ile Natalie Portman'a kaptırdı.
"Gizemli Gerçek" bir polisiye gerilim filmi. Ancak ağır temposu ve karanlık çekimiyle, usta oyuncularına rağmen cazip bir film olduğunu söyleyemeyeceğim...
JULIA ROBERTS
Kariyerinin üçüncü yılında Richard Gere'le birlikte oynadıkları "Pretty Woman" filmi onu tüm dünyaya tanıttığında Oscar'a aday gösterilmiş ama heykelciği Kathy Bates'e kaptırmıştı...
2000'de "Erin Brockovich" filmindeki müthiş performansıyla Oscar'la birlikte 3 önemli ödül daha kazandı.
O, 140 milyon dolarlık servetiyle Hollywood'un en zengin oyuncusu. O, "Mona Lisa Smile" filmi için aldığı 25 milyon dolarla sinema tarihinin en yüksek ücretli kadın oyuncusu...
Okul yıllarında ela gözlerini kalın çerçeveli gözlüklerinin ardında saklayan, ağzının büyük olması nedeniyle alay edilen, anne baba ayrılığı nedeniyle çocukluğu berbat geçen İrlanda asıllı bir ailenin Amerikalı kızı...
Oscar heykelciğini havaya kaldırdığında, mikrofondan haykırarak şöyle bağırmıştı: "Dünyayı seviyorum, çok mutluyum, çok teşekkür ederim!"
Son evliliğini kameraman Daniel Moder'la yapan Julia Roberts aradığı huzuru onunla buldu ve 3 çocuk sahibi oldu. Ne var ki evliliklerinin 13'üncü yılında ayrılık çanları bu mutlu çift için de çalmaya başlamıştı.