Birçok sporsever, artık usandılar, tarzları farklı, ancak amaçları aynı olan, dört büyük takım başkanlarının, seviyesiz açıklamalarından!.. Yani; 'Futbolcumu, nasıl gaza getiririm?'. 'Hakemi, lehime kararlar vermesi için, nasıl etkilerim?'. 'Gazete ve televizyonlarda, nasıl yer alabilirim?'. 'Taraftara, nasıl hoş görünürüm?' gibi, ucuz ve düzeysiz bir ortam içindeler, son günlerde...
Aralarında, tek Beşiktaş Başkanı Sayın Ahmet Nur Çebi, belki de takımının ligin en tepesinde bulunmasından dolayı, daha nazik, daha bir alt perdeden ve de daha dikkatli konuşuyor. Haklı da... Çünkü; takımı son düzlüğe girmişken, Aboubakar ile Cenk Tosun gibi golcüsünden mahrum ve ligin bitmesine önünde yedi hafta varken, Sergen Hoca'nın zamansız oyuncu tercihlerinin, kendisini de kuşkulandırdığı bir gerçek! Yeri gelmişken, hemen empati yapalım.
Sergen Hoca, Larin de olmayınca, epey çaresiz kalmıştı, dün akşam. Güvendiği dağ Gökhan olunca, çok zorlanacağı gözüküyordu ama, çok hızlı başlayan maç, Ghezzal'ın penaltıdan, çok beklemeden Henrique'nin karşılık vermesinden ve N'Koudou'nun iğnenin deliğinden geçirdiği gollerinin ilk çeyreğe sığması, bayağı ateşlendirdi karşılaşmayı...
TAKTİKSEL HATA YAPTI
Özellikle Beşiktaş, ikinci golden sonra oyunu kenarlara yayarak ve orta alanda Josef ile Necip'in baskılarıyla, nefes aldırmadılar Kayserililer'e... Göze çarpan en enteresan durumsa, Hamza Hoca'nın, Henrique gibi en golcü futbolcusunu, Ghezzall ile birebir markaj oynatması! Bence, ne akla sığdı, ne de futbol mantığına!.. Dakika altmış beş... Sözüm ona Henrique markajda! Ghezzal topu ayağına aldığında ve N'Nkoudou'yu topla buluşturup, gol attırması esnasında en az beş metre arkasında, yedikleri golü, hayran hayran seyretmekteydi o an! Markaj oynamaya, alışmamış ki adam!..
Hamza Hoca'nın böylesine taktiksel gafı! Ghezzal gibi bir 'Moderatör' başkanlığında, bir gol ve bir asisti... N'Koudou'nun ayağından kazanılan iki golle, onca eksiğe rağmen dün akşam, bir cepheyi daha hasarsız geçti Beşiktaş...