Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin tüm riskleri alarak Aziz milletimizin kardeşliğini güçlendirme ve ülkemizin bölgesel güç-küresel aktörlüğünü tahkim etmeye yönelik başlattıkları TERÖRSÜZ TÜRKİYE süreci başarıyla yürütülüyor. "Terörsüz Türkiye" adımı ile gelecek neslimize birlik bırakma, bölgemizi huzura kavuşturma, huzur ortamında ekonomimizi güçlendirme ve dünyaya ihtiyaç duyduğu "yeni eksen" ruhunu verme hedefine adım adım yürüyoruz. Evet, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli, TERÖRSÜZ TÜRKİYE sürecine güçlü bir irade ortaya koydular. Milli egemenliğimizin tecelligâhı TBMM'de AK Parti, MHP, CHP ile DEM Parti ve diğer muhalefet partileri destek veriyor. Bu kez siyasi ayağı çok güçlü olan bir süreç yürüyor. TERÖRSÜZ TÜRKİYE sürecinde bu hafta 2. aşamaya geçiliyor. TBMM'de önemli ziyaretler ve fikir alışverişleri olacak.
KRİTİK GÜN 17 MART
Teröristbaşının mektubunun okunmasının ardından Meclis'te partileri ziyaret edeceğini açıklayan DEM Parti heyetinin AK Parti ve MHP ile görüşme takvimi belli oldu. DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, 10 Mart'ta saat 10.00'da EMEP ile Meclis'te, aynı gün saat 13.00'te CHP Genel Merkezi'ni ziyaret ederek TBMM içi görüşmeleri yapacaklar. 12 Mart'ta saat 11.00'de Türkiye İşçi Partisi (TİP) ile görüşecekler. 17 Mart'ta ise AK Parti ve MHP'yi ziyaret edecekler. Ezber bozan çıkışı yapan MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin 17 Mart'ta yapacağı açıklamalar merakla bekleniyor. Türkiye Yüzyılını ilmek ilmek örmekte olan BÜYÜK LİDER ERDOĞAN, iç ve yakın coğrafyadaki gelişmeleri dikkatle ve titizlikle takip ediyor. TERÖRSÜZ TÜRKİYE sürecine yönelik bir takvim ve yol haritası netleştirilmiş durumda.
TÜM PLANLAR HAZIR
Bu süreçte "Bekle-Gör-Adım At" stratejisi uygulanacak. Öte yandan, bu kritik süreç içinde yaşanabilecek olumsuzlukların nasıl bertaraf edileceğine ilişkin tüm planlar hazırlandı. Mayıs ayına kadar süreç izlenecek. Toplumsal destek konusunda, TBMM ve partilerin temasları ve açıklamaları ışığında yeni kapılar açılacak. Kandil'den PKK'nın fesh edilmesi ve silah bırakma kararı alması için toplayacağı kongrenin geciktirilmemesi dikkatle takip edilecek. Ağırlıklı olarak Nisan ayında PKK kongresinin toplanması isteniyor. Önemli uyarı: Milli Savunma Bakanımız Yaşar Güler, "Terör örgütü PKK ve farklı coğrafyalarda ve isimler altında faaliyet gösteren tüm uzantıları, nerede olduklarından bağımsız olarak bir an önce fesih kararını almalı, derhal ve koşulsuz olarak silahlarını teslim etmelidirler." dedi. (7 Mart 2025) Balıkesir'in Altıeylül ilçesindeki Milli Savunma Üniversitesi mezuniyet törenine katılan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, şu açıklamayı yaptı: "Birçok coğrafyada hassas gelişmeler yaşanıyor, risk ve tehditler artıyor, karmaşık bir dönem içinde bulunuyoruz. Bu kaotik süreçte Türkiye, alışılmış metotlarla tedbir almak yerine etkili ve önleyici politikalar ortaya koymaktadır."
ETKİN MÜCADELE
Bakan Güler, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin aynı zamanda sınır ötesinden başlayarak hudutların güvenliğini sağladığını ve tüm terör örgütleriyle etkin mücadele ettiğini belirtti. "Bugün ülkemizin huzurunu, güvenliğini ve geleceğini 40 yılı aşkın süredir tehdit eden terörle mücadelede önemli bir dönüm noktasına ulaşmış bulunuyoruz." Bugün geldiğimiz noktada, 'Cumhuriyet tarihinin en uzun ve kapsamlı isyan ve şiddet hareketi olduğunu' itiraf eden örgütün, terörle bir yere varılamayacağını, ömrünü tamamladığını ve kendisini feshetmekten başka çaresinin olmadığını geç de olsa anlaması kayda değerdir. Ancak terör örgütü PKK ve farklı coğrafyalarda ve isimler altında faaliyet gösteren tüm uzantıları, nerede olduklarından bağımsız olarak bir an önce fesih kararını almalı, derhal ve koşulsuz olarak silahlarını teslim etmelidirler. PKK silah bırakma kararı aldığı zaman örgüt yöneticileri ne olacak? Silahlar hangi ülkede, nereye teslim edilecek? Türkiye, Irak, Suriye mekanizmaları oluşturulacak. İran tarafı diplomatik gelişmelere göre şekillenecek.
GERİ DÖNEMEYECEK
Irak'ta, Türkiye ve Irak yönetiminin denetimi ve kontrolü altında Irak devletine, Suriye'de ise Suriye ve Türkiye'nin kontrolü altında Suriye'de belirlenen yerlere silahlar bırakılacak. Kırmızı kategoride aranan ve sayıları 30-40 civarında olan lider kadrodaki isimler Murat Karayılan, Cemil Bayık, Bese Hozat, Duran Kalkan ve Murat Karasu. Bu lider kadronun ikili-üçlü olarak üçüncü ülkelere geçişi sağlanacak. Üçüncü ülkelere gidemeyenlerin Irak'ta kontrollü sivil hayat süreci dikkatle yürütülecek. Sözde yöneticiler Türkiye'ye dönemeyecek! Fesih kararı alındıktan sonra teknik detaylar üzerinde çalışıldı. Terör örgütünün sözde yönetici ve üyelerinin durumu gündeme gelecek. Sözde üst düzey yönetiminin Türkiye'ye dönmesi hiçbir zaman mümkün olmayacak. Türkiye'nin titizlikle takip etmekte olduğu konuların başında bu konu geliyor. Nitekim, Suriye'de kaos tezgahları başlatıldı. ABD'nin, İsrail'in, İran'ın ve bazı Avrupa ülkelerinin, PKK'nın silah bırakmaması için yönlendirme yaptığı belirtiliyor.
ŞARA'DAN AÇIKLAMA
Nitekim önceki gün Suriye'de kritik gelişmeler yaşandı. Suriye güvenlik güçleri, Beşar Esad'a sadık "Sahil Kalkanı Tugayı" olarak bilinen milislerle son üç gündür şiddetli çatışmalara girdi. Şiddet olayları, Suriye'nin başkenti Şam'da ve diğer büyük şehirlerde halkın sokağa dökülmesine yol açtı. Hükümetin müttefikleri Türkiye, Suriye yönetimini desteklediğini açıkladı. Amerika, İsrail ve İran'ın "güvensizlik ortamı" yaratacak kumpaslar içinde olduğu iddia ediliyor. İsrail Başbakanı Netanyahu'nun, Suriye'deki Dürziler üzerinden kirli tezgahlar kurduğu belirtiliyor. ABD aparatı PKK/ YPG'nın silah bırakmadığı, Esad artıklarının Lazkiye'de ayrılıkçı hareketlere geçtiği dikkat çekiyor. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'dan açıklama geldi.
Lazkiye ve Tartus'ta başlatılan saldırılara ilişkin, "Bazı devrik rejim kalıntıları yeni Suriye'yi test etmeyi denedi ki (yeni Suriye'yi) tanımıyorlar. Bugünün Suriye'sinde hükümet ve halk arasında bir ayrılık yok." dedi. PKK/YPG'nın silah bırakmaması halinde, Türkiye'nin planı hazır! PKK/YPG ya tasfiye olacak ya da toprağa gömülecek. Bu süreç içinde yaşanabilecek olumsuzluklar, provokasyonlar için tüm çalışmalar yapıldı. Bunların bertaraf edilmesi, ortamın zehirlenmesine izin verilmemesi için önlemler alındı. Yabancı istihbarat örgütleri ve devletlerin süreci etkisiz hale getirmek için bazı girişimlerde bulunabileceği değerlendiriliyor. Bunların önlenmesine ilişkin de gerekli oyun planları hazır.
SONUÇ
Büyük Türkiye gemisini tarihin akış yönünde tutan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın küresel liderlik tecrübesiyle, "Güçlü Türkiye" fırsatını yakalayan ülkemiz, Türküyle, Kürdüyle, Çerkeziyle, Lazıyla, Boşnağıyla, Arabıyla daha büyük bir millet olacaktır. Başkan Erdoğan liderliğinde Türkiye, emperyalist prangaları tek tek kırarak yoluna devam ediyor. Türkiye, ayağına vurulan 50 yıllık emperyalist prangayı (ABD aparatı PKK-YPG) kırıp attığı takdirde Avrasya'da özgül ağırlığı daha da artmış bir ülke olacak. Bölgesel Güç - Küresel Aktör Türkiye'nin yolu açık olsun!
