• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Aşı için anti-tez var tez yok! BURCU ILGIN

Aşı için anti-tez var tez yok!

burcu.ilgin@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 03.04.2021, 00:00

Ülkemize Biontech (Alman) aşısı geldi. İlk uygulamalar dün yapılmaya başlandı. 'Aşı olsak mı olmasak mı' ikilemi şimdi yerini 'hangi aşıyı olsak' kararsızlığına bıraktı. Gazetecilere aşılama sırasında öncelik verilmesiyle birlikte 3 gündür bizim yazı işlerinde tartışılan konu da bu. Herkes birbirine hangi aşıyı olacağını soruyor. Tercihini söyleyene itirazlar başlıyor ama itiraz eden de kararsız aslında... Karşı tez sunsa da savunduğu bir tez de yok. Hatta bazı arkadaşlar kararsızlıktan 3 kez randevu değiştirmiş ama aşı olacağı dakikaya kadar da değiştirebilecek gibi duruyor.
Bazıları ise hala aşı olsam mı olmasam mı aşamasında.
İkisinin farkları binlerce kez yazıldı çizildi. Ama kafa karışıklığı gitmedi.

ARADAKI FARK NE?
Biontech (Alman) aşısı ve Sinovac (Çin) aşılarını kısaca tanıyalım.
BioNTech SE, Almanya merkezli halka açık biyoteknoloji şirketi. 2008'de Almanya'nın Mainz kentinde Türk-Alman bilim insanları Uğur Şahin ve Özlem Türeci tarafından kuruldu.
Çeşitli hastalıkların tedavisi için hastaya özgü yaklaşım ile aktif immünoterapiler (bağışıklık terapileri) üretiyorlar. Kanser çalışmaları sırasında ürettikleri mRNA tabanlı ilaçlardan sonra Ağustos 2018'de influenzanın önlenmesine yönelik mRNA tabanlı aşı geliştirme çalışmaları için Pfizer ile işbirliğine gittiler. Kovid-19 virüsü dünyayı tehdit etmeye başladığında ise mRNA tabanlı aşı üretimini gerçekleştirerek dünyada bir ilke imza attılar. Çok yeni bir sistem.

PEKI BU SISTEM NASIL ISLIYOR?
Mesajcı RNA (mRNA), insan vücudu içerisinde DNA'nın hücrelerimizi ve dokularımızı düzenleyen proteinler yapmak için kullandığı bilgileri sağlayan bir molekül. Ancak virüsler, RNA'yı kendi kötü amaçları için kullanır. Virüsler, kendini kopyalayacak hücresel mekanizmadan yoksundur; bu nedenle de konak canlısındaki sağlıklı hücreleri istila ederler ve bu hücrelerin içinde çoğalırlar; bazen de hastalığa veya ölüme neden olurlar. Örneğin, Kovid-19 hastalığına sebep olan novelkorona virüsteki mRNA, tüm vücuttaki hücreleri delen bir "başak proteini" (İng. spike protein) devreye sokar.
Virüs akciğerleri istila ettiğinde, bu işgal özellikle zararlıdır; çünkü basit nefes alma eylemini bile zorlaştırır. mRNA aşısı, bir virüsün protein oluşturmak için kullandığı RNA'nın sentetik bir versiyonunu içerir. Yani aşı, viral proteinler üretmek için yeterli olabilecek bir genetik bilgi içermiyor, yalnızca bağışıklık sistemini kandırarak bir virüsün var olduğunu düşünmesini sağlıyor. Böylelikle de bağışıklık sistemi virüsle savaşmak için özel olarak tasarlanmış proteinler olan antikorları üretmek için harekete geçebiliyor.
Enjeksiyondan sonra aşı parçacıkları hücrelere çarparak ve onlarla kaynaşarak mRNA'yı hücre içerisinde serbest bırakır.
Hücrenin molekülleri bu kod dizilimini okur ve spike proteini (diken proteinibaşak proteini) üretir.
Aşının mRNA'sı sonunda hücre tarafından yok edilir ve herhangi bir kalıcı iz bırakmaz.

KAFALAR KARISIK
Grip veya kızamık gibi hastalıklara karşı kullanılan aşılar gibi geleneksel aşılar, virüsün çok küçük bir miktarının insanlara enjeksiyonuyla bağışıklık sisteminin aktif hale getirilmesini içerir.
Aşılar, virüsün daha zayıf "zayıflatılmış-attenue" formlarını veya viral proteinleri hala bağışıklığı uyarabilen ölü bir virüsü içerebilir. Çin aşısı (Sinovac) bu türden bir aşı.
Sinovac'ın sisteminin geleneksel olması ve 300 yıllık bir tekniği kullanması en çok güven veren yönü.
Marulun bile sahtesini yapan Çin'de üretilmesi ise güvenilmeyen tarafı.
Biontech'in en korkulan ve tercih edilmeme sebebi ise yeni bir sistem olması ve gelecekte nasıl etkilerle karşılaşacağımızın tam olarak bilinmemesi. Yeni dediysek biz bu sistemi korona virüs aşılarıyla tanımaya başlasak da 90'lı yıllardan beri mRNA sistemi üzerinde çalışılıyor.
Yani diğer sisteme göre yeni. Ki bu sistem çok yakın zamanda kanserle savaşta da kullanılmaya başlayacak ve yeni bir sistem diye kanserden kurtulma şansına kimse 'hayır' diyemeyecek.
Ben deneme tahtası olmayı seviyorum. Kuzenler yeni bir şey öğrenirken hep bana gelirler. Hatta sağlıkçı kuzenlerimden biri ilk iğne uygulamasını bana yapmıştı.
Arabayla ilk trafiğe çıktığında yanında ben vardım. Kirpik, tırnak, kim ne öğrenirse bende dener. Bu konularda biraz cesurum sanırım.
Cesur insanlar olmasa yeni sistemler, yeni ustalar nasıl çıkacak ortaya. Dünya üzerinde korkacak bu kadar çok şey varken... Dışarıda virüs kol geziyorken aşıdan mı korkacağım... Ancak uzmanların yaptığı önemli bir uyarı var. Alerjisi olanlar geleneksel yani Çin aşısını tercih etmeli.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA