Bazen siz planlar yaparken hayatın sizin için yaptığı planlar karşısında nutkunuzun tutulmaması mümkün değil. Size çok sıradan gelen bir günde belki de ava giderken avlanacak ve ömrünüzün en mucizevi gününü yaşayacaksınız. Minicik bir serçeden çok büyük bir ders alacaksınız. Tıpkı geçen gün ajanslara düşen bu fotoğrafta olduğu gibi... Elazığ'ın Ağın ilçesine bağlı Balkayası Köyü'nün Muhtarı İbrahim Galip Ergül ile çevre köy muhtarları, son zamanlarda domuz sürülerinin meyve ve sebze bahçelerine zarar vermesi üzerine ilgili kurumlardan izin alarak sürek avı başlatıyor. Ruhsatlı tüfeği ile domuzların geçiş güzergahı olan kavaklık mevkisine giden Ergül, burada bir kayanın üzerine oturarak domuzları beklemeye başlıyor.
Ergül domuz sürüsünü beklerken uçarak yanına gelen bir serçe, tüfeğinin namlusuna konuyor. Beklenmedik misafir bir türlü avcının tüfeğinin namlusundan ayrılmıyor. Ergül kendisini avlanmaktan, yani can almaktan vazgeçiren olayı şu sözlerle anlatıyor: "61 yaşındayım, dağda bayırda çok gezdim, ancak ömrümde ilk defa böyle ilginç bir durumla karşılaştım. Serçeler sevimli ve bir o kadar da korkak hayvanlar. Bu şekilde korkmadan gelip tüfeğimin namlusuna konması ve çevremde gezinmesi çok hoşuma gitti. Yaşadığım olaydan sonra sürek avından vazgeçtim ve eve döndüm." Doğanın serçeyle gönderdiği mesajın güzelliğine, naifliğine bakar mısınız... Muhtar İbrahim Ergül'ün gerçekten iyi bir insan olduğunu ve bu serçenin onu can almaktan kurtarmak için gönderildiğini düşünüyorum. Bu düşünce size çok romantik geldiyse şöyle yorumlayalım o zaman... Kurnaz serçe, burnuyla toprağı kazıp tüm böcekleri dışarı çıkararak karnının doymasını sağlayan, toprağı havalandırıp ormanların yeşermesine katkı sağlayan domuzları böyle korudu belki de... Neye inanmak isterseniz onu seçebilirsiniz ama bunun bir mucize olduğunu inkar edemezsiniz.