Küresel belirsizliğe yönelik algılar iyimser tarafa kaydıkça altın fiyatları geriliyor, buna karşın hisse senetleri değer kazanıyor, tahvil bono faiz oranları geriliyor. Kurlar ise dar bir bant içinde yatay seyir izliyor. Yağmurlu ve fırtınalı günlerin geride bırakıldığı düşüncesi ağır basınca altın limanına sığınmış yatırımcılar yeniden açık denizlere doğru yelken açmış görünüyorlar.
Bulutlar henüz dağılmadan açılmak ne kadar doğru? Ya da daha net soru soralım, altına artık ihtiyaç yok mu? Hisse senedi için zemin uygun mu?
Yanıttan önce tasarruf sahiplerini iyimserleştiren faktörleri kısaca hatırlayalım...
2008 küresel krizinde izlediğimiz kronolojik sıranın yeniden oluşacağı beklentisi oluştu bir ara. Yani, önce ABD'de ardından AB ülkelerini etkisi altına alan ve son olarak gelişmekte olan ülkelere yayılan durgunluk, dış ticaret ve işsizlik sorunlarının kabus gibi çökmesi ekonomilerin üzerine. Hatta, beraberinde enflasyonist baskının da hissedilmesi. Oysa, tam korkulduğu gibi olmadı ve büyük krizin artçı şoku gelişmiş ülkeler düzeyinde kaldı. Tam, Çin ve Hindistan'ın bile büyüme hızları geriledi derken, durgunluğa giren ülke olmadığı gibi etki gelişmekte olan ülkeler üzerinde sınırlı kaldı.
Artı, bu yılın üçüncü çeyreği itibariyle ABD özellikle konut sektörü başta olmak üzere imalat sanayi ve perakende sektörü kısmen toparlanmaya başladı. ABD'nin gayrimenkul sektörünün en hareketli olduğu 30'un üzerindeki eyaleti kapsayan S&P Case-Shiller Endeksi'nde belirgin bir kıpırdanma izliyoruz. 130'lar seviyesindeki endeks 146'lara kadar çıktı. Aynı şekilde, Kasım ayında MBA mortgage başvurularında yüzde 6.2, konut başlangıçları da 880 bine kadar tırmandı. Eylül ayında FED'in aldığı kararın etkisi çok fazla olmasa da şimdiden gözlemlenebiliyor konut sektörü üzerinde.
Euro Bölgesi'nde sorunlu ülkelerden İtalya'da ekonomik faaliyetlerin hareketlenmeye başladığını gösteren veriler geliyor. Örneğin, sanayi siparişlerindeki gerileme hız kesti. Ekim ayında yüzde 12.8 düşen siparişler geçen ay sadece yüzde 0.6 kan kaybetti. Perakende satışlarda ise yüzde 0.1 artış söz konusu oldu Kasım'da. Yunanistan ve İspanya'da fonların ve troykanın yardımlarıyla ayaklarının üzerinde durmaya başladılar. Ama dizlerinin hala titrediğini de ekleyelim. Bu arada, S&P 5 kademe birden yükselterek Yunanistan'ın notunu B-'ye getirdi. Euro Bölgesi'ne genel olarak baktığımızda lokomotif sektör olan konutun henüz canlanma sinyali vermediğini söyleyebiliriz. Konut harcamaları Ekim ile Kasım aylarında yüzde 4.1 geriledi.
Sorunun yanıtına altın ile başlayalım...
Son aylarda altın fiyatlarına tamamen spekülatörler yön veriyor. Ne altın arzını belirleyen rafineriler ne talep cephesinde yer alan sektör temsilcileri, uzun dönemli yatırımcılar ne de merkez bankaları. Oysa yılın ilk yarısında, yatırım fonları ve merkez bankaları gibi kurumsal yatırımcıların fiyat üzerindeki etkisi daha güçlü idi. Yukarıda özetlediğim gerekçeleri bahane olarak kullanan spekülatörler altın fiyatlarını bin 650 ile bin 730 dolar aralığında dalgalandırarak iyi paralar kazanıyorlar. Dünya Altın Konseyi'nin periyodik raporlarını atlamadan okuyorum. Her raporda kopyala yapıştır yapılmışçasına bir cümle yer alıyor altın fiyatları düşerken, "Gerçek altın yatırımcıları mevcut pozisyonlarını koruyorlar."
Şu anda, altın talebi zirve yaptığı bin 900 dolarlara göre yüzde 11 geride. Çünkü, altın talebinin yaklaşık yüzde 40'ına sahip olan 2 ülkeden Hindistan altın talebini bu yıl koruyamadı, Çin ise çok az yükseltebildi. COMEX'de (New York altın vadeli işlem borsası) Şubat kontratları 1.670 dolardan işlem görüyor. Kısacası, altın için panik yapmayıp bekle gör politikası daha akılcı olabilir, geri çekilmelerde de yeni pozisyon açılabilir.
İMKB bu aralar biraz dinleniyor, sonra kalkıp birkaç adım daha atıyor. Yabancı ilgisi sürüyor İMKB'ye. Özellikle bankacılık hisse senetleri halen ilgi görmeye devam ediyor. 76.400 ve 76 binde destek noktaları var 200 gün hareketli ortalamaya göre, dirençler ise 77.200 ve 77.600.
Sözün özü, beklentiler düzeldikçe tahterevalli misali altın aşağı hisse senetleri yukarı, beklentiler bozulduğunda ise tersi duruma tanık olacağız. Para sihirbazları ne güzel eğleniyorlar değil mi?
