Aslında piyasaları etkileyecek bir dizi gelişme var ajandalarda... Ancak, FED'in alacağı karar ya da kararlar, diğer tüm faktörleri gölgede bırakacak ağırlıkta. Bugün FED olağan toplantısına başladı. Bildiğiniz gibi iki gün sürüyor. Yarın Türkiye saati ile akşam üzerinden gittikleri ve aldıkları kararları açıklayacaklar. Tabii, kararların yanı sıra bir o kadar da muhaliflerin düşüncesi önem taşıyor. Bakalım, muhalif kanada katılım olacak mı bu toplantı sonrası? Müzmin muhalifler James Bullard ve Esther L. George taraftar bulabilirler yanlarına...
FED'in toplantı masasının üzerinde malumunuz "üçüncü parasal genişlemenin akıbeti" dosyası olacak. Kısacası geçen yıl Ekim ayında aldığı bu aksiyon, Eylül ayında kademeli olarak aşağı çekilecek mi? Yoksa aynen biraz daha devam edecek mi kararı verecekler. Biraz politik yanıt olabilir ama olasılık dağılımı resmen yüzde 50 yüzde 50. Piyasaların inanılmaz baskılarını göz önünde bulundurursak miktarı aşağı çekme olasılığı yüzde 50'nin altına iniyor. Başkan Bernanke'nin de tam bir "piyasa dostu" olduğunu iyi biliyoruz.
KÖTÜ SENARYO
Ancak, bilimsel faktörleri göz önünde bulundurur ise, Eylül ayında 85 milyar doları kademeli olarak aşağı çekmeye başlama ve gelecek yılın Haziran ayında da sonlandırma olasılığı yüzde 50'nin üzerine çıkar. Bilimsel faktörler derken ne kastettiğimi biraz açayım. 2008 küresel krizinden bu yana FED sürekli likidite enjekte ediyor piyasalara. Amacı, bankalara likidite verip kredi kanalı yoluyla tüketimi yani talebi uyarmak. Gelin görün ki, verdiği likiditenin bu kanaldan ekonomiye kanalize olduğu pek görülmedi. İşte bu yüzden hedefe ulaşamayan politika finansal istikrarsızlığa neden oluyor.
Her iki olasılığa göre bizim piyasaların nasıl tepki vereceğine değinelim...
Piyasalar açısından kötü diyebileceğimiz senaryo gerçekleşirse yani FED üçüncü parasal genişleme çerçevesinde aylık 85 milyar dolarlık likidite enjeksiyonunu 75 veya 70 milyar dolara çekerse, Borsa İstanbul biraz daha aşağı gelir. 70 bin psikolojik sınırını ne kadar sürede hangi hacimle aşacağı sorularının yanıtlarına göre aşağı yönlü hareketin devamlılığını sorgulayacağız. Bir süredir bu olasılık fiyatlandığı için BİST 100 endeksinin çok sert hareket yapmasını beklemiyoruz. TL dolar kuru biraz daha yukarı gidebilir. Yeniden 1.95'in üzerini deneyebilir. Burada da Merkez Bankası'nın kur hareketine vereceği tepki önemli olacak. Gösterge tahvil faiz oranı da yüzde 9'un üzerinde direnç oluşturur, yerini pekiştirir.
İYİ SENARYO
Gelelim iyi senaryoya. Kısa vadede piyasalar için iyi ama uzun vadede gerçekten küresel ekonomi ve piyasaların başını ağrıtacak senaryo desek yeridir. Eğer FED piyasa baskılarına boyun eğip Eylül ayını pas geçerse hisse senetlerine alımlar gelir ve BİST 100 yükselişe geçer. Tabii, Türkiye'deki ekonomik ve siyasi koşulların sabit kaldığını varsayıyoruz. Zaten alım için kıvama gelmiş hisse senedi bol olduğundan endekste bir sıçrama olur. Gelişmekte olan 26 ülke borsası içinde Borsa İstanbul yılbaşından bu yana en fazla kaybettiren piyasa konumunda ne yazık ki. Örneğin, geçen hafta Brezilya Borsası yüzde 4, İspanya Borsası yüzde 5 kazandırırken, BİST 100 yüzde 4 kaybettirdi. Yılbaşından bu yana ABD piyasaları bile yüzde 18 artı yazdı yatırımcısına. Borsa İstanbul ise 7 ayda yüzde 7.2 aşağı geldi. Yani 2 Ocak'ta 100 TL'lik hisse senedi almış bir yatırımcının bugün itibariyle 92.8 TL'si kaldı. 7.2 TL'si buharlaştı.
Sözün özü FED yarın bir parmak bal çalabilir piyasa aktörlerinin ağzına. Sonraki toplantısında da genişlemeye devam diyebilir.
