Kadife eldiven içinde demir yumruk... Billie Jean King'i tanımlamak için kullanılan ifadelerden sadece biri. Onu sadece kupalarla anmak haksızlık olur; Billie Jean King, kortta ter dökerken aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği için en güçlü servisleri atan kadındı.
Billie Jean King, 1943'te Kaliforniya'da doğdu. Çocukken beyzbol oynamak istedi ama ailesi "kız işi değil" dedi. O da raketi kaptı. İyi ki de öyle yaptı; çünkü daha 20'li yaşlarında Wimbledon'un kraliçesi olmuştu. Kariyeri boyunca 39 Grand Slam zaferiyle adını tarihe yazdırdı. Hızı, agresif file oyunları ve hırslı kişiliğiyle 1960'ların ve 70'lerin en göz alıcı oyuncularından biri oldu. Ancak onu eşsiz yapan sadece kupaları değil, kort dışında verdiği mücadeleydi.
BİR MAÇ, BİR MANİFESTO
1973 yılı... Tüm dünya televizyon başında. Karşısında eski erkek şampiyon Bobby Riggs vardı ve iddiası büyüktü: "Kadınlar asla erkekleri yenemez." Sonrası malum: King, Riggs'i kortta ezdi geçti. O gün sadece bir maç kazanılmadı; milyonlarca kadının özgüveni, eşitlik mücadelesi de sahaya çıktı. "Cinsiyetler Savaşı" maçı, spor tarihinin dönüm noktalarından biri oldu. King o maçı kazanarak sadece rakibini değil, kadınların spordaki "ikinci sınıf" algısını da yendi.
'BASKI AYRICALIKTIR'
Oyuncular ABD Açık'ta Arthur Ashe Stadyumu'na girdiklerinde, Amerikalı efsane Billie Jean King'in şu sözüyle karşılanıyorlar: "Baskı bir ayrıcalıktır ve şampiyonlar uyum sağlar" King'in bu ikonik sözü aslında bir beklentiyi de ortaya koyuyor. Beklenti yoksa baskı olmaz. Bu yüzden kaybedecek bir şeyi olmayan ile her şeyi kaybedecek olanın hissettiği baskı sonucu etkiler. Örneşeyi hissetğin turnuvalarda ilk turlarda sürpriz oyuncuların yıldızlara karşı galibiyetine tanık oluruz. Beklentinin getirdiği baskıyı yönetemeyen oyuncu yıldız da olsa bir çaylak karşısında zor durumlara düşebilir. Billie Jean King işte bu beklentinin getirdiği baskıyı hatırlatıyor sporculara. Baskı ayrıcalıktır ve onu hak edene gelir.
KUPALARIN ÖTESİNDE MÜCADELE
Billie Jean King, sadece raketini değil, sesini de kullandı. Kadın tenisçiler için kurduğu örgüt, bugün milyarlarca dolar dönen WTA Tour'un temelini attı. ABD Açık'ta kadınlara eşit ödül verilmesini sağlayan isim de yine oydu. Billie Jean King, kadın tenisçilerin eşit ücret alması için Uluslararası Kadınlar Tenis Birliği'nin (WTA) kurulmasında öncü oldu. ABD Açık'ın kadın ve erkeklerin eşit ödül almasını sağlayan da yine onun inatçı mücadelesiydi. Bugün New York'taki Billie Jean King Ulusal Tenis Merkezi, her yıl dünyanın gözünü ABD Açık'a çeviriyor. Ama asıl mirası, kortun sınırlarını çoktan aşmış durumda. Billie Jean King hala aktif ve gençlere ilham veriyor, eşitlik için mücadele etmeyi sürdürüyor. Kısacası Billie Jean King, "bir tenis efsanesi" tanımını aşan, toplumsal dönüşümün en güçlü sembollerinden biri. Onu anlatmak, bir kadının raketle yazdığı özgürlük hikâyesini anlatmak demek.
