CHP'nin Ege Bölge Toplantısı İzmir'de yapıldı. Toplantıya İzmir, Aydın, Denizli, Manisa, Muğla ve Uşak'tan milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe yöneticileri katıldı. Açılış konuşmalarının ardından basına kapalı gerçekleştirilen toplantıda Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, partililere mesajlar verdi.
Salıcı'nın, "Artık il ve ilçe başkanı kim olacak diye değil bakanlık için mücadele verelim. Çünkü iktidara yürüyoruz" dediği belirtildi.
Görüştüğüm CHP'li bir yetkiliye toplantıda neler konuşulduğunu sordum, O da Salıcı'nın bu konuşmasına da atıfta bulunarak "Çok önemli konular gündeme gelmedi. Kısaca bir gaz verme toplantısıydı" sözüyle durumu özetledi
GÜÇ GİDİNCE TEK KALDI
Toplantıya damgasını vuran ise, bana göre iki fotoğraf karesi oldu. Biri CHP'de siyasetin 'gerçek' diğeri ise, 'sahte' yüzünü yansıtıyordu.CHP siyasetinde her şeyin 'güç' olduğunu gösteren ilk fotoğrafta bir dönem CHP'de fırtına gibi esen İzmir Büyükşehir Belediye eski Başkanı Aziz Kocaoğlu vardı. Toplantı öncesinde bir koltuğa oturmuş cep telefonuna bakıyordu.
Etrafında ise kimsecikler yoktu.
Yapayalnızdı. Oysa eskiden öyle miydi?
'ŞALGAM' SÖZÜNÜ HATIRLADIM
15 yıl boyunca CHP'nin yönetiminde olduğu en büyük kamu kurumunun başındaydı...
Bir yere gitti mi korumaları ve kalabalık ekibiyle giderdi. Bir toplantıya girdiğinde oradakiler etrafında pervane olurdu. O da icabında "Bu partinin Türkiye'yi yönetecek mutfağı yok" diye açıklamalar yaparak genel merkezi bile en sert şekilde eleştirirdi. Hatta bir ilçe kongresinde istediği ismi seçtirince "Kim adam, kim şalgam, gösterdik" şeklinde adeta racon kestiği de olurdu.
Güç elinden gidince, eskiden etrafında pervane olanların çok büyük bölümü şimdi yanına bile uğramıyordu.
SON GÜLEN KİM OLACAK?
CHP'de siyasetin 'sahte' yüzünü yansıtan diğer fotoğraf ise, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan'ın samimi görüntüler verdiği sohbetleri sırasında çekilmişti. İzmir kongresi için farklı cephelerin başını çeken iki isim, arka planda bir savaş vermiyorlarmış gibi birbirlerinin yüzlerine gülüyordu. Özkan'ın Deniz Yücel'i yeniden il başkanı seçtirmek, Soyer'in de Yücel'i devirmek için mücadele ettiğini bilmeyen "Aralarından su sızmıyor" bile derdi. İzmir'deki parti içi savaşın giderek şiddetlendiğini göz önüne alınca ister istemez, "Bakalım il kongresinin ardından da birbirlerine böyle gülmeye devam edebilecekler mi ya da son gülen hangisi olacak?" diye düşünmeden edemedim.