CHP ve HDP arasında İzmir üzerine kurgulanan oyun adım adım hayata geçiriliyor. Tehlike giderek büyüyor. İzmir adım adım HDP'lileştiriliyor.
Önce CHP'li meclis üyesi adaylarının arasına terör örgütleriyle iltisakı olan kişileri serpiştirdiler.
Ardından CHP'den çok bir HDP'li gibi hareket eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer üzerinden kenti zihniyet olarak da HDP'lileştirme politikasına hız verdiler.
Soyer, bu yüzden "Kürtlerin anadilinde kamusal hizmet isteğini Ankara'nın insafına bırakamayız" çıkışı bile yaptı.
SKANDALLAR ÜST ÜSTE
Soyer şimdi de teröristleri kazdıkları hendeklere gömen devleti 'katliam' yapmakla suçlayan ve HDP'li olduklarını açıkça beyan eden 3 eski öğretim üyesini belediye şirketi yönetimine atadı. Tam bu konuşulurken Yeni Asır, CHP'li Büyükşehir Belediyesi'nin geçtiğimiz yıl PKK propagandası yapmaktan yargılanan ve 1.5 yıl hapis cezasına çarptırılan bir isme bile isteye ihale verildiğini ortaya çıkardı.
Her ne kadar bu ihale onun döneminde yapılmamış olsa da yaşanan tablo, Soyer'in ortaya koyduğu vizyon ve politikalarla birebir örtüştü.
İZMİR DURUŞ SERGİLEMELİ
Gelinen noktada artık görev İzmirliye düşüyor. Atatürk'e, Cumhuriyet'e bağlı, devletin milleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğünü savunan İzmirliler artık seslerini yükseltmeli ve ortaya bir İzmirli duruşu koymalı. Bugün bu dayatmalara sessiz kalırsak yarın bu akınların daha büyüklerini yapacaklar. Şimdi uçuk gibi görünse de bir gün işi İzmir'e hendekler kazma noktasına bile vardırabilirler. O yüzden artık hiç kimse lafı ağzında dolandırmamalı, net konuşmalı.
İKİ İSİM DE AÇIKLAMA YAPMADI
Net konuşması gerekenlerin başında da İyi Partililer geliyor. İyi Partililer bir yandan milliyetçi olduklarını söylüyor diğer yandan öyle veya böyle CHPHDP ittifakına destek veriyorlar. Dün İyi Parti İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar'ı da Büyükşehir Meclisi Grup Başkan Vekili Kemal Sevinç'i de aradım. İkisinden de ne HDP'lilerin belediye şirketine yönetici yapılması ne de PKK propagandasından yargılanan birine ihale verilmesi konusunda bir açıklama alamadım.
NABZA GÖRE ŞERBET Mİ ?
Neden susuyorsunuz? Neyden çekiniyorsunuz?
Hadi 31 Mart öncesi Soyer, bizzat İl Başkanlığınızı ziyaretinde adeta HDP propagandası yapıp teröre destek veren belediyelere kayyum atanmasının hukuki olmadığını söylediğinde seçim olduğu için sessiz kalmıştınız. Şimdi neden konuşmuyorsunuz?
HDP'yle, Türkiye Cumhuriyeti devletini katliam yapmakla suçlayanlarla böyle ilişkilere girilmesine, PKK propagandası yapanlara ihale verilmesine de sessiz mi kalacaksınız?
Genel Başkanınız Meral Akşener, daha birkaç hafta önce ekranlara çıkıp "HDP'yi, PKK'nın yanı başında, uzantısı olarak konumlandırıyoruz" demedi mi?
Yoksa bu söz, sırf seçmenin nabzına göre şerbet vermek için söylenmiş bir söz müydü? Lütfen artık net olun.