CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndeki ihalelerle ilgili son dönemde skandallar art arda patlıyor. Son skandal ise, Kemeraltı Balıkçılar Meydanı projesinden.Yeni Asır olarak yaklaşık 1 yıl önce Büyükşehir'in yine Ankara Çankayalı bir firmaya verdiği 6.1 milyon liralık Balıkçılar Meydanı projesindeki akıl almaz uygulamaları gündeme getirdik. İnşaatın 2017 sonlarında tamam-lanmadan eksik ve kusurlu teslim alındığını, ardından bu eksiklerin belediye tarafından tamamlandığını ve bir kamu zararı oluştuğunu yazdık. İddiaların odağındaki isim olan Belediye Genel Sekreteri Buğra Gökçe ise, Yeni Asır'a noter onaylı bir tekzip metni göndererek iddiaları yalanladı. Gökçe'nin avukatı aracılığıyla gönderdiği iki sayfalık tekzip metninde en çok vurgu yaptığı konu ise, eksikliklerle ilgili 'kamu zararı' olmadığıydı. Tekzip metninin tam 5 yerinde 'bir kamu zararı olmadığını' ifade eden Gökçe, müteahhit firmadan kaynaklandığı tespit edilen imalat kusurlarının yapım bedelinin ise yüklenici teminatından karşılandığını söyledi. Üstelik Gökçe, bu haberlerimizin 'yerel seçimler sonrasında görevinde değişiklik yapılması için yürütülen bir operasyonun parçası olduğu iftirasını bile attı.
İŞTE BELGE, İŞTE KANIT
Ancak Gökçe'nin 'kamu zararı yok' sözünün gerçeği yansıtmadığı ortaya çıktı. Yeni Asır, ortada ciddi bir kamu zararı olduğunu bizzat belediyenin kendisinin itiraf ettiği belgelere ulaştı. Büyükşehir Yapı İşleri Dairesi Başkanlığı ve Hukuk Müşavirliği'nin belgelerinde firmanın 370 bin liralık teminatının projenin çatı ve yalıtımının yapılması işine yetmediği vurgulanıyor. Yazılarda işin 659 bin liraya tamamlandığı kaydediliyor. Bu durumda kalan 289 bin liralık harcama ile projede kesin hakedişten doğan 264 bin liralık alacağın yani toplam 553 bin liranın yüklenici Hazar-Tek firmasına 'rücu' edilmesi gerektiği vurgulanıyor. Yani ortada net bir kamu zararı var. Bu belgeler Genel Sekreter Gökçe'nin 'kamu zararı yok' sözünün gerçeği yansıtmadığını net bir şekilde gösteriyor.
GERÇEK ZARAR FARKLI
Bu arada belediyenin, yaptığı masrafların bir bölümünü teminattan karşılamasının da yasal olup olmadığı tartışmalı bir konu. Çünkü, 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşme Kanunu'nun 19, 20 ve 21. maddelerine göre bu tür durumlarda teminatın idare tarafından doğrudan gelir kaydedilmesi gerektiğine işaret ediliyor. Bu durumda da belediyenin 370 bin lirayı gelir kaydetmesi ve oluşan zararın tamamını da ayrıca firmaya rücu etmesi gerekiyor. Ancak şu an belediye, firmanın kusurları için harcanan 659 bin liranın 370 bin lirasını 'Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin 25. maddesine' dayanarak teminattan düşüyor. Eğer yasaya uyulup düşülen 370 bin lira, rücu edilmek istenen 553 bin liraya eklendiğinde belediyenin toplam zararının 923 bin lira olduğu ortaya çıkıyor. Bununla da bitmiyor. Bir de bunun üzerine eklenmesi gereken kira kaybı var. Eğer bu tesis eksik teslim alınmasaydı daha önce hizmete açılabilir ve buradaki işletmelerden kira geliri elde edilebilirdi. İşte bu kayıp da hesap edildiğinde zarar 1 milyonun üzerine çıkıyor.
Büyükşehir Belediyesi'nde oluşan bu zararın hesabı mutlaka sorulmalı. Çünkü, bu proje eksik ve kusurlu devralınmış. Belediye kabul teşkilatı tarafından projenin halkın kullanımına hazır olduğunun kayıt altına alındığı 11 Aralık 2017'den 2 gün sonraki uydu görüntülerinde bile inşaatın hala yarım olduğu görülüyor. Bu binayı hangi belediye yetkilileri, gerekli kontrol ve incelemeleri yapmadan devraldıysa bunlarla ilgili derhal bir soruşturma başlatılmalı. Bu da yetmez. Bu soruşturma sonucunda kusurlu olduğu tespit edilenler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulmalı. Ayrıca ortadaki kamu zararı da firmadan alınamaması halinde bu sorumlulardan tahsil edilmeli. Bu kadar net. Çünkü, bu zararda tüyü bitmedik yetimin hakkı var.
FİRMAYA ULAŞILAMIYOR İDDİASI
ÖTE yandan kulislerde zarar için 'rücu' işlemini yapacağı yüklenici Hazar Tek firmasının ise, bunu ödeyecek durumda olmadığı yönünde. Hatta belediyenin firmanın adresine bile ulaşamadığı iddiaları konuşuluyor. Yani bu zararın firmadan karşılanması da şu aşamada pek mümkün gözükmüyor.
Yeni Asır, meydan projesindeki eksikleri manşetten duyurmuştu.
Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Buğra Gökçe, İzmir'e 2014 yılında Çankaya Belediyesi'nden transfer olmuştu.
Proje eski Başkan Aziz Kocaoğlu döneminde hayata geçirilmişti.