Meclis üyeleği belediyelerde basit bir makam değil. Onlar da belediye yönetiminde oy hakları oranında pay sahibidir. O yüzden belediye meclis üyelerinin, görev yaptıkları belediyeler ile öyle veya böyle ticari ilişki kurması etik olmadığı gibi yasal da değil. Belediye Kanunu'nun 28. maddesinde bu açıkça vurgulanıyor. Kanunda aynen, "Meclis üyeleri ise görevleri süresince ve görevlerinin sona ermesinden itibaren bir yıl süreyle, belediye ve bağlı kuruluşlarına karşı doğrudan doğruya veya dolaylı olarak taahhüde giremez, komisyonculuk ve temsilcilik yapamaz" hükmü yer alıyor.
SOYER'DEN UYARI YAZISI
Ancak, maalesef belediyelerde bu zaman zaman ihlal ediliyor. En son olarak, Menemen Belediyesi'ne yönelik yapılan "irtikap ve zimmet" operasyonuna İYİ Parti'li Büyükşehir ve Karabağlar Belediye Meclis Üyesi Tarkan Fikret Çalık da, hurda yolsuzluğuna adı karıştığı için tutuklanmıştı. Bunları, Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in, geçtiğimiz günlerde meclis üyelerine kanunun söz konusu 28. maddesini hatırlatarak bir bilgilendirme yazısı göndermesi nedeniyle yazıyorum. Soyer, yazısında, "Bu düzenleme ile Belediye Başkanı ve Meclis üyelerimizin görevleri sırasında veya görevleri sona ermesinden itibaren belli bir süreyle İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı, bağlı kuruluşları, şirketleri ve ilçe belediye başkanlarının ve şirketleri ile olan iş ve işlemlerinde ilgili madde uyarınca gerekli hassasiyeti göstermelerini önemle rica ederim" ifadelerini kullandı.
ESHOT'UN YAPTIĞINA NE DEMELİ?
Başkan Soyer böyle söylüyor da kendisine bağlı ESHOT'un yaptığına ne demeli? Çünkü ESHOT'un otobüsleri için servis hizmeti ve parça alımını Bornova Belediye Meclisi Başkanvekili ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi CHP'li Hüseyin Ünal'a ait Hüseyin Ünal Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nden doğrudan temin ile alıyor. ESHOT'un kendi sitesinde yer alan bilgilere göre sık sık bu firmadan küçük veya büyük miktarda alım yapıldığı görülüyor. Yıl boyunca yekün olarak ortaya önemli bir rakam çıkıyor. Öte yandan yine CHP'li Başkan Mustafa İduğ yönetimindeki Bornova Belediyesi de, yeni aldığı çöp kamyonları için de aynı şekilde Hüseyin Ünal'ın bu firmasıyla çalışıyor. Peki kanunda açıkça belirtilmesine rağmen göz göre göre bu nasıl yapılıyor?
ÜNAL: VERMEK ZORUNDAYIM
Bununla ilgili Hüseyin Ünal'ı aradım. Ünal, kendisinin Otokar'ın İzmir'deki tek yetkili servisi olduğu için ESHOT'un bu markalı araçlarına hizmet vermek zorunda olduğu, vermemesi halinde ceza ödemek durumunda kalacağı savunması yaptı. Kamu İhale Kurumu'nun ihtiyacın sadece gerçek veya tüzel tek kişi tarafından karşılanabileceğinin tespit edilmesi halinde bunun yapılabileceğine dair bir tebliğini gönderen Ünal, "Zaten bununla ilgili daha önceden Yargıtay kararları da var. Kanunun gereğini yapmak zorundayız. İzmir'deki tek yetkilisi maalesef benim. Bu benim de zorda kaldığım bir mesele. Bunun için değişik varyasyonlar yapabilirsin ama ismim Hüseyin Ünal. Hiçbir zaman firma ismimi değiştirmedim, çünkü her şeyimiz yasal" diye konuştu. Ünal, Bornova Belediyesi kamyonlarına verdiği hizmet için de, "Bu hizmeti belediyeye vermiyorum. Araçların garantisi kapsamında Otokar firmasına veriyorum. Hatta onlara da gidin bu işi Manisa'da yaptırın diyorum" dedi.
"YASAYA AYKIRI VE ETİK DIŞI"
Konuyla ilgili görüştüğüm Denizli Belediyesi eski Başkan Yardımcısı ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Erhan Çalışkan ise, Ünal'ın aksini savundu. Çalışkan, "Kanunun 28. maddesine göre, meclis üyesinin yaptığı açıkça suç olup savcılığın gerekli işlemleri yaparak görevi kötüye kullanmak suçundan dava açması gerekir. Belediye yetkililerinin yaptığı ise kesinlikle yasalara aykırı ve etik dışıdır" dedi.
"O ZAMAN AÇIK İHALE YAPSINLAR"
Belediye yetkililerinin de kendilerini, İzmir'deki tek yetkili bayi olduğu için alım yaptıklarını söyleyerek savunduklarını ifade eden Çalışkan, "Doğrudan alım yapmak yerine İhale Kanunu'nun 19. maddesine göre açık ihale yapsalar, Türkiye'nin her yerinden firma ihaleye katılabilir. İhalede daha fazla rekabet oluşacak ve de diğer firmaların Meclis Üyesinin yasal durumundan dolayı ihaleye itiraz hakkı oluşacaktır. Bu alımı yapan yetkililer hakkında da idari soruşturma açılması gerekir. Böyle bir hadise AK Partili bir belediyede olsa CHP ortalığı ayağa kaldırır" diye konuştu.
Sevgili İzmirliler siz bu konuda ne diyorsunuz? Bu yapılan kanuni mi ya da kanuni bile olsa etik mi?