Çeşme'nin bir dönemin turizm yıldızı Kuşadası'nın düştüğü hataya düşmemesi ve bina yığınına dönüşmemesi gerekiyor. Ancak, ilçeden üst üste gelen haberler can sıkıyor. CHP'li Ekrem Oran yönetimindeki belediye, CHP'li Meclis Üyesi Aybars Yıldırım'ın 6 katlı kaçak rezidansı için 26 Mayıs'ta uygulayacağını açıkladığı yıkım kararını sudan sebeplerle durdurdu.
1. DERECE DOĞAL SİT İÇİNDE
Şimdi de 12 yıl önce belediye encümeni tarafından yıkım kararı alınan, arada Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararları ve Danıştay'ın 8 yıl önceki kesin kararına rağmen bir türlü yıkılamayan Ovacık'taki 1. derece doğal SİT alanına inşa edilmiş şarap, zeytinyağı ve meyve suyu fabrikası gündemde...
Tesislerin sahibi bir dönemin ünlü borsa spekülatörü Halil Güvener ve ailesi.
BELEDİYE YIKIMI DURDURDU
Tüm yargı kararlarına rağmen yıllardır bir türlü yıkılamayan ve mühürlenmesine rağmen bir şekilde üretimine devam eden tesis için ilçede faaliyet gösteren Ekinoks Çevre ve Kültür Derneği'nin de girişimleri sonucu en son geçtiğimiz 12 Nisan'da belediye tarafından yıkıma başlandı. Ancak, yıkım bir süre sonra durduruldu. 1. derece doğal sit alanındaki dev fabrikalar olduğu gibi duruyor. Kaçak yapıları yıllardır yıkmayan ve sürekli erteleyen belediyenin şimdi de fabrikadaki makinaların sökülüp taşınması için Güvener'e 27 Temmuz'a kadar süre verdiği belirtildi. Bu da ilçede tartışma çıkardı ve "Yıkım bu defa da yapılmayacak mı?" sorusunu akıllara getirdi.
"BELEDİYE SUÇ İŞLİYOR"
Konuyla ilgili Ekinoks Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Başak Yasemin Kumaş ile görüştük. Kumaş, belediyenin yıkımı 2009'dan bu yana uygulamayarak suç işlediğini savundu ve şunları söyledi: "Yapı sahipleri en son 2018 yılında yapı kayıt belgesi aldı. Ancak yapılar SİT alanında kaldığı için bu belgeler iptal edildi. İzmir 1 nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı ile yapıların alandan kaldırılmasına hükmedildi. Bu aşamadan sonra aksine bir yargı kararı bulunmadığı müddetçe İdari Yargılama Usulleri kanunu hükümlerince idare, 30 gün içinde kararı infaz etmekle yükümlü. Bu görevi yerine getirmeyen veya yasal mevzuat dışı gerekçeler üreten idari birim açıkça suç işliyor. Böylesi büyük bir ihmal. Ayrıca bu karar bölgede bu büyüklükte başka bir tesis olmadığı göz önüne alınırsa ihmalin ötesinde haksız kazanç kazandırma anlamına gelebilecektir."
"YIKILMAZSA KUSUR ÇIKAR"
Konuyla ilgili süreci takip eden üst düzey bir yetkiliyi aradım. Belediyenin 27 Temmuz'a kadar süre verdiğini ifade ederek, "Belediye bunu kasten mi yıkmıyor? Hayır, yıkma niyeti var. Çünkü bu binaların 'kurtarırı' yok. Zaten depo gibi bir kısmını yıktılar. Eğer bu binalar 27 Temmuz'dan sonra durursa bu defa ortaya başka bir kusur çıkar" ifadelerini kullandı. Ovacık'taki cennetin ortasına yapılan bu tesislerin yıkılıp yıkılmayacağını hep birlikte göreceğiz. Belediye şimdilik ertelediği bu yıkımdan da çark ederse yargı ve halk gereğini yapacaktır.