İzmir'de Büyükşehir Belediyesi eski Başkan Aziz Kocaoğlu, görevdeyken bayiliğini yaptığı Koç Ailesi'nin dünürü olan Giraud Ailesi'nin Buca Şirinyer'de doğal karakteri korunması gereken alan olarak belirlenen 20 hektarlık arazisine orta yoğunlukta konut imar izni verince kıyamet koptu.
Değişiklik mahkeme tarafından yasalara aykırı bulunarak iptal edildi. Kocaoğlu ve karara evet oyu veren dönemin meclis üyeleri hakkında soruşturma izni verildi ve olay mahkemeye intikal etti. Kocaoğlu ve meclis üyeleri sıkıntılı bir süreç geçirdi.
TARIM ALANINA OTEL İZNİ
Şimdi de Arkas Holding'in Torbalı Kuşçuburun mevkiindeki bağlarının bulunduğu La Mahzen isimli tesis için Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı imar plan değişikliği konusunda bomba bir gelişme oldu. İçişleri Bakanlığı mülkiye başmüfettişleri Özcan Bademci, Hüseyin Göktürk ve Zafer Öz yaptıkları incelemede Arkas'ın buraya otel yapmasının önünü açmak için hazırlanan imar plan değişikliğini usulsüz buldu. Çünkü, üst ölçekli planlarda tarım alanı olarak gözüken yere belediye meclisi tarafından turizm imarı verilmişti. Raporda, "1/25 bin ve 1/100 bin ölçekli çevre düzeni planlarında söz konusu 827 parsel 'tarım arazisi' kullanımında yer aldığından parselin bir kısmının 'turizm alanı' kullamına dönüştürülmesi üst ölçekli plan ve plan hükümlerine aykırı olduğu değerlendirilmiştir" denildi.
Anlaşılan Büyükşehir Belediye Meclisi burada yetki aşımı yapmış ve üst ölçekli planlara bir anlamda müdahale etmişti. Bu açıdan işler daha da karışmış oldu.
KENTE ÖNEMLİ KATKISI VAR
Arkas Holding ve patronu Lucien Arkas'ı tanıyoruz. Bugün hem İzmir hem Türkiye hem de dünyada önemli işler yapıyor. Kentimizin ticaretinden lojistiğine, sanatından sporuna kadar her alanda katkısı çok büyük ve tartışmasız... Arkas, Torbalı'da bir dönem merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın dünürleri Alpaslan Beşikçioğlu'na ait olan bağları alarak kurduğu bu tesiste de kendince güzel işler yapmak istiyor. Şarap imalathanesi olan tesise, şarap turizmine yönelik bir konaklama tesisi kurmayı planlıyor. Arkas Holding'in büyüklüğü göz önüne alındığında burada yapılmak istenen otel, çok küçük bir iş... O büyüklükteki bir bilançonun içinde lafı bile edilemez. Ancak Arkas bu işi bir anlamda hobi olarak görüyor.
SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK DEĞİL
Ancak neticede bu ülkede geçerli hukuk kuralları da var. Yapılmak istenen güzel işler de kanunlara uygun şekilde hayata geçirilmek zorunda. Müfettişlerin bu raporunun ardından ilerleyen süreç, Giraud Ailesi'nin arazisi için yapılan değişiklikte olduğu gibi şu anki Başkan Tunç Soyer ve Meclis üyeleriyle ilgili bir soruşturma sürecine dönüşür mü dönüşmez mi hep birlikte göreceğiz!
Yalnız burada Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP'li meclis üyelerine bir eleştiri yöneltilmesi de şart. Biliyorsunuz, Buca Cezaevi'nin yıkılmasının ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından boşalan arazisi için bir imar planı hazırlandı. Buradaki AVM kullanımı tamamen kaldırıldı ve alanın önemli bir kısmı yeşil alan olarak belirlendi.
Soyer ve CHP ise, bu arazinin tamamının yeşil alan olarak ayrılması gerektiği söylemiyle ortalığı ayağa kaldırıyor. Hatta bununla ilgili miting bile yapılacağı açıklandı. Öte yandan Büyükşehir Belediyesi'nin Urla'da tarihi kalıntıların üzerine yapılaşma izni veren son kararı da bir başka tartışmalı konu. Yani, Soyer ve CHP'nin en büyük çevreci ve yeşil alan savunucusu olarak gözükme gayretlerinin arkasında imza attıkları böyle işler de ortada. Yani hiç de sütten çıkmış ak kaşık değiller ama öyle gözükmeye çalışıyorlar.