İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde "Tam Adaptif Trafik Denetim, Yönetim ve Bilgilendirme Sistemi Projesi"nde öyle bir vurgun yapıldı ki, akıllara zarar.
Çek firmalara ihale edilen ve 2014'ten bugüne kadar 57 milyon doların (1 milyar 795 milyon lira) üzerinde para harcandığı hesaplanan sistem hala düzgün olarak çalışmıyor ve bu nedenle İzmir Emniyet Müdürlüğü tarafından yönetmeliklere uygun olmadığı gerekçesiyle yıllardır devralınmıyor. Arada 'birilerince' götürüldüğü iddia edilen paranın miktarı ise, bugünkü değerlerle ve en iyimser tahminle yüzlerce milyon lira...
Sayıştay'ın yüklenici Çek firmaların yapması gereken işler için ayrı ihale düzenlenmesi nedeniyle belediyedeki üst düzey birçok bürokrata milyonlarca liralık zimmet çıkardığı, hatta belediyenin dönemin Genel Sekreteri Buğra Gökçe'ye kınama cezası verdiği skandalda seçim öncesi çok konuşulacak bomba bir gelişme yaşandı.
1.3 MİLYAR LİRALIK İHALE
Büyükşehir Belediyesi, mevcut Başkan Tunç Soyer'in görev süresinin bitmesine günler kala, şu ana kadar sistem için yapılmış 1.7 milyar liralık yatırımın çöpe gittiği anlamına gelen dev bir ihaleye çıktı.
Tunç Soyer
Elektronik Denetleme Sistemi (EDS) kurulması ve 7 yıl boyunca işletilmesi için Encümen kararıyla çıkılan ihalede yarın son teklifler alınacak ve ihale 7 Mart'ta gerçekleştirilecek. Hasılat paylaşımı modeliyle çıkılan ihalenin duyurusunda yapılacak yatırımın tahmini bedelinin 1 milyar 328 milyon lira olduğu belirtildi. İhale duyurusuna göre kente 15 noktada ortalama hız ihlal tespit sistemi, 177 noktada kırmızı ışık ihlal tespit sistemi kurulacak ve bu kameralardan elde edilen veriler fiber optik kablolarla kurulan Elektronik Denetim Sistemi'ne aktarılacak.
Barış Karcı
Sistem üzerinden kesilecek trafik cezası bedellerinin yüzde 70'i Emniyet Müdürlüğü'ne gidecek. Belediyeye kalan yüzde 30'nun ise önemli kısmı yatırım maliyeti karşılanana kadar 7 yıl süre ile ihaleyi kazanan firmaya aktarılacak. Firma yatırım maliyetini karşıladıktan sonra da 7 yıl dolana kadar hasılattan pay almaya devam edecek.
Kadir Efe Oruç
ADRESE TESLİM İDDİASI
Kaynaklarımız, belediyenin böyle bir yatırımı kendi bütçesi ile yapması halinde toplam yatırım maliyetinin 200-250 milyon lirayı geçmeyeceğini ancak seçim öncesi gider ayak 1.3 milyar liralık tahmini yatırım bedeli ile ihaleye çıkılmasının manidar olduğunu iddia ediyor. Belediye koridorlarında, katılacak firmalardan, muhammen bedelin yüzde 30'undan az olmamak üzere tek sözleşmeye ilişkin iş deneyimini gösteren belge talep edilmesi nedeniyle ihalenin adrese teslim yapıldığı iddiaları da konuşuluyor.
Özgür Ozan Yılmaz
Çünkü sektör uzmanlarına göre, bu şartı Türkiye'de yerine getiren sadece İstanbul merkezli bir firma var. Bu işi alacak firmanın 7 yıldaki toplam gelirinin 4-5 milyar lirayı bulabileceği de öne sürülenler arasında yer alıyor. İhalenin Başkan Soyer'in yanı sıra Genel Sekreter Barış Karcı ve Genel Sekreter Yardımcısı Ozan Özgür Yılmaz ile Ulaşım Daire Başkanı Kadir Efe Oruç koordinesinde yürütüldüğü belirtiliyor.
HESABI SORULUR
Gazeteci olarak İzmirlilerin hakkını savunmak görevimiz.
Kimseyi suçlamıyoruz ancak bu beyefendilere de buradan soruyoruz...
Siz ne yapmaya çalışıyorsunuz böyle? Daha önce defalarca ihale edilen bir işi nasıl böyle astronomik bir rakamla tekrar ihale edebiliyorsunuz?
Neden böyle bir işi belediyeye gelecek yeni başkan ve yönetime bırakmıyorsunuz da yangından mal kaçırır gibi hareket ediyorsunuz? Konulan şartlarla rekabet ortamından uzak, adrese teslim ihaleye çıkıldığı iddialarıyla ilgili kamuoyuna vereceğiniz cevap nedir? Bakın beyler! Bu süreç devletin ilgili makam ve mercileri tarafından mutlaka detaylı bir şekilde incelenecektir.
Eğer burada bir yanlış varsa bunun hesabı da sizden mutlaka er ya da geç sorulur bilesiniz. Gözler üzerinizde...
Aslanoğlu'nun pişkinliği!
Yeni Asır olarak CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun Narlıdere'deki kaçak villa inşaatını geçtiğimiz 28 Şubat'ta manşetten deşifre ettik. Bugün de villanın yıkılması için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün yazısı üzerine Narlıdere Belediyesi tarafından Aslanoğlu'na süre verilmesiyle ilgili gelişmeyi manşetten veriyoruz.
Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, çelik konstrüksiyondan yapılan villanın mutlaka yıkılacağını söylüyor ama sonucu hep beraber göreceğiz.
Bu mühürleme ve yıkım ihtarının, ortadaki büyük skandalın üstünü örtmek için göstermelik bir girişim olup olmadığının takipçisiyiz.
Eğer Ali Engin döneminde bu yıkım savsaklanır ve yapılmazsa yeni seçilecek belediye başkanının bu görevi yapıp yapmayacağını izleyeceğiz. Bu arada böylesine büyük bir skandala imza atan ve "İşi müteahhite verdim, eğer müteahhitin bir hatası varsa gereği yapılır" diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışan Aslanoğlu'nun pişkinliğine de şaşırdığımızı belirtmeliyiz. Zaten aday belirleme sürecinde parti genel merkezine tek bir isteğini bile kabul ettirememişken ve refüze olmuşken üzerine bu skandalın patlamasına rağmen o koltukta oturmaya hala nasıl devam ettiğini anlayamıyoruz. İzmir siyasetinde Şenol Aslanoğlu pişkinliği diye bir vaka var.