• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kapıyı yavaş kapat FİLİZ ÖZKOL

Kapıyı yavaş kapat

filizozkol@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 29.04.2021, 00:00

Yine çocukluğuma dönmek istiyorum.
Ah!.. annelerimizin bitmeyen ses yankıları. "Kızım, oğlum kapıyı yavaş çarpmadan kapa, sonra camlar kırılır" Sıradan görülen ne kadar anlamlı cümleymiş. Hemen Mevlana'nın bir sözü geldi aklıma: Giderken kapıyı aralık bırak tekrar içeriye girmek zorunda kalabilirsin. Hep söylerim geçmişin felsefesinin ana temelinde insanlığa ders verecek ne güzel deyimler saklıdır.
İnsanoğlu nerde yaşarsa yaşasın ilişkilerle var oluyor ve sürüden ayrılanı kurt kapar misali her zaman ihtiyaç duyduğumuz kişilere dönmek zorunda kalıyoruz.
Kendimiz yapıyor bozuyor ve yine bıraktığımız yere dönüyoruz. Binlerce kez yemin etsek de, eğer yolumuz birbirimizle karşılaşmışsa, yaşamın bir köşesinde hala onda yerimiz olacak demektir.

BEN NE KADAR İYİYİM?
Her şey bir yana, eninde sonunda herkes birbirine muhtaç bir şekilde ilerleyeceğimiz küçük bir dünya içinde evrene göre küçücük bir insan topluluğuyuz. Kızmak, küsmek, darılmak hayatın içinde insana ait duygular. Biz neden küseriz birbirimize?
Neden kırar geçer de, çark edip pişmanlık duyarız? Neden cesurca davranmıyoruz yanlışlıklar karşısında? Aynı ömrü yasamıyor muyuz? Kim götürmüş öteki dünyaya cevherlerini! "İyi biriyle tanışmak istiyorum" diyoruz da; hiç soruyor muyuz kendimize "Ben ne kadar iyiyim?" Kendimizi tanımıyoruz.
Bildiğimizi zannettiğimiz duygular aslında hiç bilmediklerimiz. Başkalarında sevmediğimiz her şey aslında kendi yansımalarımız.
Zamanlama hatası. Aşkta, sevgide, kavgalarda, ayrılıklarda yaşadığımız ne varsa kendi içsel döngülerimizde yaşadığımız hisler. Asla senkronize olamayacağımız duyguların suçlusu karşımızdaki kişiden çok kendi hatalarımız.

HAYATA YER AÇMALIYIZ
Karşımızdakinden beklemediğimiz bir tavır ya da söz ile karşılaşınca kırılırız, darılırız belki de küseriz. Ama belli etmeyiz, içimize atarız. O kişi bize göre yanlıştır. Belki de kendine göre en doğru olanı yapmıştı.
Bilmiyoruz ve bilemeyeceğiz. Herkesin geçmişi ve yaşadıkları farklı bir şekilde kendini şekillendirmiştir. Hayata tecrübe edinmek için geliyoruz ve hepimizin gelme amacı farklıysa birbirimize küsmenin bir anlamı da olmamalı. Yaşadığımız coğrafyanın iklim ve kültürlerin bize öğrettiği bilgiler farklı olduğuna göre; neyin kavgasını yapıyoruz ki? Hayatınızda mutluluğu tadabilmenizin tek yolu, ona yer açmaktır.
Eğer kalbiniz acı ve kırgınlıkla doluysa, nasıl yeni bir şeye açık olabilirsiniz?

BİRBİRİMİZE İHTİYACIMIZ VAR
Yapabileceğiniz tek şey bugünü hayatınızın en güzel günü yapmaktır. Affetmek bir güçsüzlük göstergesi değildir. Basitçe "Ben iyi bir insanım. Sen iyi bir insansın.
Beni incitecek bir şey yaptın ama hayatıma devam etmek ve keyifli zamanlarıma geri dönmek istiyorum. Bunu kırgınlıklarımı bir kenara bırakmadan tam anlamıyla yapamam" demektir. Biliyoruz bunları yapmak zor. Birinin acısını, kırgınlığını, kızgınlığını umursamadan kendi yoluna devam etmek oldukça zordur. Eğer uzun zamandır bu durumu sürdürüyorsak, bu durum sanki eski bir arkadaşımızmış gibi olur. Kırgınlığımızı bir kenara bırakmak, size günah işliyormuşsunuz ya da yasak bir şey yapıyormuşsunuz gibi gelebilir. Yakın ilişkilerde kırgınlık hep olur, mesele küsüp, kendinizi kapatmadan, olumlu tarafına odaklanabilmenizdir, yani en azından ilişki kurduğunuzu ve denediğinizi gösterir. Hayatımızdaki ilişkilerimizin kapılarını belki kapatmak isteyebiliriz. Bu belki de en doğal hakkımız. Fakat sert çıkışlar yaparak, yüreğimizi cam kırıkları ve kanamalar içinde bırakmayalım. Hepimiz birbirimize lazımız unutmayalım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA