Her yaz temcit pilavı gibi tartışılan bir konudur, Çeşme ve Alaçatı'nın pahalılığı. Doğrudur pahalıdır ama vazgeçilmez.
İnsanlar şikayet eder eder ama Çeşme olmadan da yapamaz. Ancak bu yaz durum biraz daha abartılmış.
Vatandaş haklı. Bu konuya geleceğim.
Bir zamanlar bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda olan beach cluplar artık onlarca diye ifade edilir oldu Çeşme'de . Tamam eğlence mekanı çok ama beachlerde öne çıkanlar var onu da yazacağım. Aslında pahalılık başka, kaliteli hizmet alma isteği başka. Kaliteli hizmet yediğinin, içtiğinin lezzeti kadar sunumla ve servisle de alakalı ancak hijyeni unutmamak lazım. Alaçatı ve Çeşme'de sık sık sular kesiliyor peki o bulaşıklar nasıl yıkanıyor? Hepsini tek tek anlatacağım...
SU KESİNTİLERİ HALKI BEZDİRDİ
Çeşme ve Alaçatı'nın her yaz en büyük sorunlardan biri de su kesintileri. Özellikle en yoğun günlerde meydana gelen kesintiler tatilcilerden, mekan sahiplerine kadar birçok insanı bıktırdı. Bu konu İZSU'nun konusu ve hala çözüme kavuşmadı.
Peki o en yoğun günlerde sular kesilince ne oluyor, biliyor musunuz? En yenisi elli yıllık olan Alaçatı'daki restoranların binalarındaki hijyen tartışmaya açıkken, bir de üzerine susuzluk ekleniyor.
Tanıdıklarım var anlatıyor, çoğu restoran çalışanı, kovalara doldurdukları sularda bulaşıkları sıyırıp yağdan arındırıyorlar tabakları çanakları... Bu durumda yüksek hesapların alındığı Alaçatı'da hijyen sorununu da ortaya çıkartıyor.
Benden demesi...
ÇEŞME'NİN LOKOMOTİFİ SEKİZ 'BEACH CLUP'
Kaliteli müşteri, hizmet ve etkinlik dediğimizde aslında Çeşme'de sekiz tane beach clup var, bilemediniz on tane olsun. Alaçatı'da bulunan Spiaggia Grande, geçtiğimiz yaz olduğu gibi bu sezonda da ünlü kim varsa en az bir kez uğranan adres oldu. Zio Beach de aynı şekilde.
Ovacık ve Çiftlik'te bulunan Fun Beach ve Befor Sunset de kalitelerinden ödün vermeden yoluna devam ediyor.
Aya Yorgi'nin markaları Sole Mare ve Paparazzi'yi anlatmaya gerek yok. Onlar Çeşme'nin olmazsa olmazları.
Bir de bu sene Beach Of Momo, Dalyan'da sezona çok sıkı bir giriş yaptı. Yani anlatmaya çalıştığım şu. İstikrar ve kalitesini koruyanlar iş yapıyor.
Gastronomi , eğlence ve hizmette çıtayı yüksek tutanlar her zaman yerini koruyor.
İKİ KİŞİ, 500 İLA 900 TL ÖDEYİP MASADAN KALKTI
Alaçatı başlı başına ayrı bir parantez içinde değerlendirilmesi gereken turizm merkezi.
Çeşme ise ayrı ele alınmalı.
Ancak iki merkezin de ortak noktası Türkiye'nin diğer turizm noktalarından daha pahalı olması. Nedenleri arasında sezonun kısalığı, yatak sayısındaki kapasite azlığı ve zenginlerin akın etmesi sayılabilir.
Sunulan hizmet, kalite gibi konuları da atlamamak lazım. Şimdi sezon kısa ya bir de üzerine seçim, sınav ve yağmurlar da eklenince sezon cüceye döndü.
Durum böyle olunca da işletme sahipleri yüklenebildikleri kadar yüklenmeye başladı. Oda fiyatları uçtu. Örneğin oda ve kahvaltı (Kahvaltı derken yıldızsız bir otel Çeşme'de onun kahvaltısı yani) başka bir şey yok.
İki kişi günlük 250 liradan başlıyor. Alaçatı'da ise bu fiyat 500 lira. En mütevazı konaklamada iki kişi, üç günlüğüne en az 750 lira harcıyor.
Bu mütevazı tatilin en mütevazısını düşünürsek eğer, günlük 500 lira olan, toplamda üç gün 1500 lira. Alaçatı'da iki kişi yemek yerseniz eğer, eliniz de cebiniz de yanar.
İki ana yemek bir şişe içecek, birkaç meze, salata, bir ara sıcak sonrası ödediğiniz hesap 500 liradan başlayıp 900 liraya kadar çıkıyor. Sakın kızmasın işletmeciler her yaz bu fiyat politikaları ile devam ettiniz, durum ortada. Sezon sonu bence patlayan patlayana; işletmelerin büyük bir bölümü kapatır gibi geliyor bana.