Ahmet Özel'in Kutlu Hayatın İzinde / Yeni Siyer kitabından özetlere devam ediyorum. Hayber'in fethi sırasında o civarda koyun otlatan Habeşistanlı Yesar adlı bir köle halkın savaşmak üzere silahlandığını görünce ne olduğunu sordu, peygamber olduğunu iddia eden biriyle savaşacakları cevabını alınca kendisinde Hz. Peygamber hakkında merak uyandı.
Savaşın ikinci günü koyunları otlatmak için çıkardığında yakalanarak veya kendi isteğiyle Hz. Peygamber'in huzuruna çıktı. Aralarında geçen konuşma üzerine Müslüman olan köle, elindeki emanet hayvanları ne yapacağını sordu.
Allah Resulü de onları kaleye doğru sürüp bırakmasını ve böylece emanet sorumluluğundan kurtulacağını söyledi.
Koyunlar Hayber kalesine geri döndüler.
Müslümanlarla birlikte ön saflarda çarpışan köle şehit düştü, henüz hiçbir vakit namazı kılması mümkün olmamıştı.
Hz. Peygamber onun cennete girdiğini ashaba bildirdi.
ASKERİ DİSİPLİN ŞART
Hz. Peygamber Hayber seferinin başında devesi zayıf veya eğitimsiz ve serkeş olanların geri dönmesi için duyuruda bulunmasını Bilal'e emretmişti.
Serkeş yani huysuz devesi olan bir sahabi gece vakti bir karaltıdan ürken devesinden düşüp ölünce Hz. Peygamber ne olduğunu sormuş, durum anlatılınca da Bilal'e ilan yapıp yapmadığını sormuş; ilan yaptığını söylemesi üzerine de onun namazını kılmamış ve "İsyan edene, emre uymayana cennet helal olmaz!" diye duyuruda bulunmasını emretmiş, seferde askeri harekat sırasında emre itaatsizliğin affedilmeyeceğine dair hafızalardan silinmeyecek bir örneklik ortaya koymuştu. Hayber'e varıldığında orduyu saf haline getiren Hz. Peygamber daha sonra onlara öğütte bulunmuş, izin vermeden saldırıya geçmemelerini emretmişti.
Bu sırada Beni Eşca kabilesinden bir Müslüman kaledeki bir Yahudi'ye saldırmış, Yahudi onu öldürünce Müslümanlar "Falan kişi şehit düştü!" demişlerdi. Hz. Peygamber "Ben savaşmayı yasakladıktan sonra mı?" diye sormuş ve "İsyan edene, emre uymayana cennet helal olmaz!" diye duyuruda bulunulmasını emretmişti!
PEYGAMBERİMİZİN ŞAKALARI
Hz. Peygamber büyüklerle de şakalaşır, ölçülü olmak kaydıyla kendisine yapılan şakalardan da hoşlanırdı. Bir defasında yaşlı bir kadın cennete girmesi için Allah Resulü'nden dua etmesini istediğinde "Hiçbir yaşlı kadın cennete girmeyecektir!" buyurmuş, bunun üzerine gözyaşları döken kadına cennette herkesin genç olacağını bildirerek onu sevindirmişti. Kendisinden binecek bir deve isteyen sahabiye de "Olur, seni bir dişi deve yavrusuna bindirelim!" demiş, sahabinin şaşkınlıkla dişi deve yavrusunu ne yapacağını söylemesi üzerine de "Her deve dişi bir devenin yavrusu değil mi?" buyurarak şaka yaptığını göstermişti. Şakacılığıyla tanınan Nuayman b. Amr adlı sahabi Medine pazarında güzel bir şey bulunca satın alıp Hz. Peygambere hediye ederdi. Malın sahibi parasını istediğinde de onu Allah Resulü'ne getirerek "Buna malının bedelini ver!" derdi. Hz. Peygamber: bana hediye etmedin mi?" diye sorar, o da "Vallahi yanımda param yok; sizin onu yemenizi istemiştim!" karşılığını verirdi.
Bunun üzerine Resulullah tebessüm eder ve mal sahibine parasını verirdi.