Yine bir çocuk tacizi vakası ile karşı karşıyayız...
Bu kez yer Manisa Şehzadeler...
12 yaşındaki kız çocuğuyla sosyal medyada yazışan 35 yaşındaki "ruh hastası", ailenin durumu fark etmesi ve "sahte bir buluşma" ayarlamasıyla yakalandı...
Zanlıyı, önce "Benim çocuğum daha 12 yaşında diye" yürek parçalayan sesle bağıran baba dövmeye başladı...
Gerisini de çevredeki diğer erkekler tamamladı...
Zanlı, linç ediliyordu...
İyi bir meydan dayağı yedikten sonra, polis tarafından güçlükle kurtarıldı...
Zanlının başına ne gelecek, ne ceza alacak henüz belli değil...
Hal böyleyken biz filmi geri saralım...
Nereden çıktı çocukları sosyal medyaya dahil etmek!
Yetişkinler bile sosyal medyada onlarca saçma sapan insanla karşılaşırken "eğlenceli" gibi gözüken bu "tuzağı" aileler nasıl engellemiyor!
Kimse şimdi çocuğun özgürlüğü falan demesin!
Yahu biz arka mahalleye giderken ailemizden izin alıyorduk...
"Tanımadığın kimseyle konuşma. 'Ailen çağırıyor, gel gidelim' derse sakın gitme. Seni tanımadığın birine emanet etmeyiz" diye tembihlemiyorlar mıydı?
Eee şimdi ne oldu?
Tanımadığın milyonlarca insanın bir tık uzağındasın!
Tam da Manisa örneğinde olduğu gibi, ergenlik çağındaki çocuklar için "beğenilmek" her şeye dönüştü...
Like butonuyla yaşıyorlar!
Aileler de, evlerinin içine "her gün milyonlarca yabancı insanı" sokuyor!
Haa bir de bunun için "internet ücreti" adı altında üstüne para veriyorlar!
Arkadaşıyla konuştuğunu sandığın çocuğun, bir sapıkla buluşmanın eşiğinden dönüyor...
Hem de sen yan odadayken!
Peki ne yapacağız?
İletişim çağında, sosyal medyayı elbette yok sayamayız...
Ama o sosyal medyanın yararı kadar zararı olduğu gerçeğini de unutmayacağız...
Çocuğun özel hayatına girip her şeyini didik didik edip "karakterinde yara açmayacağımıza göre!" Sanırım en iyisi, "teknolojiyle" ve "uzay çağıyla" baş etmek için "en eski yönteme" başvurmak!
"Tembih!" "Sakın tanımadığın insanların sosyal medyadan arkadaşlık isteğini kabul etme, konuşma, yazışma ve kesinlikle buluşma!" Daha iyisini bulana kadar "atalarımızın" yöntemine başvuracağız...
Bizde işi yaramıştı!
Türk turizmi için iyi Türk kadını için kötü haber!
Türkiye ile Ukrayna, sadece kimlik kartıyla seyahat için anlaşmaya vardı!
Öyle pasaport işlemi falan gerekmiyor...
"Canım ben bir Kemeraltı'na gidiyorum" deyip adamın Ukrayna'ya uçma ihtimali hayli yüksek!
Ya da zavallı adamcağız sahiden Kemeraltı'na gidecek bile olsa, kadının kafasında deli sorular dolaşacak...
Bence stratejik bir hata yapılmış!
Tamam Rusya ile ilişkileri düzeltiyoruz...
Oradan gelen çok önemli bir turist potansiyeli var...
Amaaa...
Türk kadınının kıskançlığı nasıl unutulur?
O kadınlar ki, adamların cüzdanında kimlik mi bırakır!
Ukrayna'ya gitme ihtimalini ortadan kaldırmak için adamın nüfus cüzdanı, ehliyeti ne varsa yakarlar yakarlar!