İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nde sular bir türlü durulmuyor. İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin nisan ayında yapılan kongresinde basın kartı olmayan ancak cemiyet üyeliğine devam eden gazetecilerin de oy kullandığının tespit edilmesi üzerine, kongrenin iptali için İzmir 5’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açılmıştı. Davanın ilk duruşması önümüzdeki günlerde İzmir 5'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2015/364 dosya numarasıyla görüşülecek. Eğer mahkeme kongrenin iptaline karar verirse, siz seyreyleyin gürültüyü. Mesela; İlk aklıma gelen soru, nisan ayında yapılan Kongre'de ibra olunan Atilla Sertel yönetiminin ibrası geçerli olacak mı? O kongrede sarı basın kartı olmayanlara oy kullandırılmasının hesabı kime sorulacak? Atilla Sertel yönetimi döneminde yapılan harcamalar yeniden gündeme gelecek mi?
İHRAÇ EDİLECEKLER Mİ?
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen'in savcılığa şikayette bulunan bazı gazetecileri kesin ihraç istemiyle disipline sevk ettiği öne sürüldü. Kesin ihraç talebiyle disipline sevk edilen Murat Eştürk, Mehmet Ali Okumuş, Önder Sümer ve Fazlı Oğuzhan'ın durumunun ne olacağını merak ediyorum doğrusu. Her iki lafından birisi 'Basın Özgürlüğü' olan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen'in, söyledikleri ile yaptıkları arasında derin uçurumlar olduğu gün gibi aşikar değil mi?
ARAÇ NEDEN SATILDI
2010 yılında Atilla Sertel'in başkanlığı döneminde İzmir Gazeteciler Cemiyeti'ne satın alınan 35 ATA 24 plakalı aracın satıldığını biliyor musunuz? Tramer sorgusunda İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin demir başına ait olan 35 ATA 24 plakalı aracın 13.07.2010 tarihinde trafiğe çıktığı ve satış tarihine kadar 7 adet trafik kazasına karıştığı bilgilerine ulaştım. İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin 35 ATA 24 plakalı aracı 13.02.2012, 05.05.2012, 25.05.2013, 20.07.2013, 17.12.2013, 02.08.2014, 14.10.2014 tarihlerinde çeşitli trafik kazalarına karışmış. Sürekli olarak Atilla Sertel'in İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı döneminde, seçim çalışmalarında kullandığı iddialarıyla da gündeme gelen aracın 09.07.2015 tarihine kadar 253 bin 070 km yol yapması kafalarda çeşitli soru işaretleri oluşturdu? Şunları da sormadan geçemeyeceğim; Cemiyete ait olan araç satılması konusunda Genel Kurul'dan yetki alınması gerekiyor mu? Gerekiyorsa acaba bu yetki alındı mı? Atilla Sertel, Cemiyet'in aracını siyasi çalışmalarında kullandı mı? Araç ömrünü tamamladığı için mi satıldı? Fazla km'den araç ve motor yorgunluğu başta olmak üzere başka sebepler mi var?