Bugün 9 Eylül.
İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 94. yıldönümü.
Tüm İzmirlilerin bu anlamlı günü kutlamak için her tarafı bayraklarla süsleyeceğinden eminim.
Bayrak milleti temsil eder, bu yüzden kutsaldır. Ülkelerin en değerli simgeleri bayraklarıdır.
Bayrak bir milletin özgürlüğünün, bağımsızlığının ve egemenliğinin simgesidir.
Bundan dolayı bayrağımıza sevgi ve saygı duyarız.
Kurum, kuruluş ve insanların resmi bayramlarda, özel günlerde bayrak asarken biraz daha saygılı olmalarını bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bağımsızlığımızın sembolü olan Türk Bayrağı, rengini şehitlerimizin kanından alan bayrağımıza gerekli özeni göstermeliyiz.
Bakın bayrak ile kanunun ilgili maddesi ne diyor?
Madde 7- Türk Bayrağı, yırtık, sökük, yamalı, delik, kirli, soluk, buruşuk veya layık olduğu manevi değeri zedeleyecek herhangi bir şekilde kullanılamaz. Resmi yemin törenleri dışında her ne maksatla olursa olsun, masalara kürsülere, örtü olarak serilemez.
Oturulan veya ayakla basılan yerlere konulamaz.
Bu kanuna ve tüzüğe aykırı fiiller yetkililerce derhal önlenir ve gerekli soruşturma yapılır.
"Ege Üniversitesi terör değil, eğitim yuvası olacak"
Biliyorsunuz, geçtiğimiz günlerde kaleme aldığım "Ne karanlıkta yat, ne kara düş gör" başlıklı yazımda göreve yeni seçilen Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun'a bazı sorunları iletmiştim.
Üzerinde en çok durduğum konu ise Ege Üniversitesi'nin bölücü terör örgütü yuvası haline geldiğini, hatta ülkücü Fırat Çakıroğlu'nun şehit ettiklerini dile getirmiştim.
Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun, dün gazete, ajans ve TV temsilcileri ile bir araya geldi.
Hoşcoşkun Hoca, yeni dönem hedeflerini açıklarken, söz döndü dolaştı, kendisinden önceki Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz döneminde Ege Üniversitesi'nin bölücü terör örgütü mensuplarının yuvası haline gelmesi konusuna geldi.
Sorulara içtenlikte cevap veren Rektör Hoşcoşkun, "Ege Üniversitesi terör değil eğitim yuvası olacak" dedi.
Hoşcoşkun, "Üniversite içerisinde terör yuvası diye bir bölümün olması söz konusu olamaz. Bununla ilgili gereken yapılacak.
Bu konuda kesin ve kararlıyım. Giriş çıkışlarda güvenlik tedbiri mutlaka olacaktır. Ege Üniversitesi herkesin çok rahatlıkla girdiği bir yer olmalı ancak güvenliksiz bir yer de olmamalıdır.
Modern koşullar içerisinde üniversitenin ve ülkenin imkanları çerçevesinde turnikeler insan onuruna yakışır bir şekilde, insan onurunu zedelemeyecek şekilde düzenlenecektir.
Halka ulaşmalıyız. Bilimin teknoloji ve sanatın geliştirilmesi üniversitede olur.
Bu bizim üniversite olarak görevimiz hem ülkemiz, hem de bu millet için varolma sebeplerimizin başında gelmelidir.
Terör yalnızca Ege Üniversitesi'nin değil, genel bir sorundur. Terörün önüne geçilmesine sadece Ege Üniversitesi olarak değil, ülke olarak eğilmeliyiz.
Bu devletin bir sorunu olduğu için bu sorunun üstesinden gelmeliyiz. Terör unsurlarının odak noktası haline gelen Edebiyat Fakültesi çimlerini eğitim yuvası haline dönüştüreceğiz.
Orası Ege Üniversitesi'nin bir parçasıdır.
Orası eğitim yapılan bir yer haline dönüştürülecektir" şeklinde konuştu
Tüm fizyoterapist dostlarımının gününü kutlarım
Fizyoterapist demek;
El demek, emek demek yürek demek.
Fizyoterapistim Özgür Yeşilyurt başta olmak üzere Borfiz Fizik Tedavi Merkezi'nde görev yapan tüm fizyoterapistlerin 8 Eylül Fizyoterapistler gününü canı gönülden kutlarım.