Yıllardır İzmir'in kanayan yarası olan "Basmane Çukuru"nu hepimiz biliyoruz.
İzmir gibi büyük bir kente yakışmayan bir görüntü ortaya koyduğu için 'Utanç Çukuru' adını alan Basmane Çukuru, 80 milyon dolara Sancak Ailesi'ne ait Saya Grup'a satılmıştı.
Geçtiğimiz günlerde Folkart Yönetimi, "Biz İzmir sevgisiyle bu muhteşem şehirden ilham alıyoruz. Güzel İzmir'e yakışacak projelere sizlerin desteği ile imza atıyoruz. Şimdi İzmir'in merkezinde başlayacağımız yeni projemizi siz seçin istiyoruz" diye açıklama yaparak "Utanç Çukuru"nda yapılacak projeleri İzmir kamuoyuna sundu.
Aman Allah'ım bir yaygara, bir yaygara.. Sanırsınız ki İzmir elden gidiyor.
Her zaman olduğu gibi "Karşıyız karşı. Her şeye karşı" korosu bilinen şarkıları seslendirmeye başladı.
Kardeşim, 17 yıldır ortada duran "Utanç Çukuru"nu ortadan kaldırmak için bugüne kadar ne yaptınız?
Siz hala İzmir için "Küçük olsun, bizim olsun" kafasını taşımaktan sıkılmadınız mı?
Bakın Manisa, Denizli, Aydın ve Balıkesir İzmir'i solladı gitti.
Ama hala siz İzmir'in yerinde saymasından mutluluk duyuyorsunuz.
Neden İzmir ileri gitmesin?
Belki farkında bile değilsiniz ama buraya yapılacak gökdelenler sayesinde İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediyeye çok güzel ve modern bir belediye binası kazandıracak.
Mesut Sancak'ın şu sözlerine sonuna kadar katılıyorum:
"İzmir'in geleceği için 'utanç' ön adını almış bir çukurdan yola çıkılıp; Avrupa'nın en önemlisi olma, dünyanın ise ilk yirmi projesi arasına girme iddiası taşıyan bir işi hayata geçirmeye yönelik adım atılırken; doğruları tam söylemeyerek, kamuoyunu yanıltmak, hiç şık durmuyor." Muhataplarının TMSF ve İzmir Büyükşehir Belediyesi olduğunu, iki kurum ile de saygı çerçevesinde ve devlet ciddiyetine yakışacak nitelikte bir iletişim içinde çalışırken; hiçbir sorun yaşamamaları birilerini fena kızdırdı sanırım.
NEYİN PEŞİNDESİNİZ?
Hadi yerelde muhalefette olan partileri anlıyorum ama CHP'lilerin Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ'ı eleştirirken neyi hedeflediklerini bir türlü anlamıyorum.
Önce kapatılan belediye dershaneleri konusunda Hasan Karabağ'a yüklenen hatta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na şikayet eden bazı CHP Milletvekilleri, ardından yıkılan düğün salonunu bahane ederek "Cemevi yıkılıyor" yaygarası kopardı.
Sonra ne oldu?
Hasan Karabağ'ın Başbakan Binali Yıldırım'a ilettiği dershaneler sorunu bir ek madde ile düzeltildi ve sorun çözüldü. Ama nedense diğer CHP'liler kendilerine pay biçme yarışına girdi. Dershaneler konusunun çözüm fitilini eylem yapanlar değil; hakkını yasal yollarla arayan Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ ateşledi.
CHP Genel Merkezi Karabağ'ın katıldığı bir TV programında verdiği şu mesajın üstünde özellikle durmalı ve sorgulamalı;
"Kaçak düğün salonuyla ilgili farklı amaçları olanlar var. Bunun içerisinde parti içerisinde muhalefet başı çekiyor.
Benim partimden bazı belediye başkanları belediyenin önüne çelenk koymaya insan gönderiyor.
Onları da biliyoruz. Kamuoyu önünde belediye başkanlarını sürekli eleştiren, yönetim kadrolarına gelmiş arkadaşların yaptıkları yanlışları genel başkanımla paylaşacağız" Peki...
Hangi CHP'li Belediye Başkanı, Bayraklı Belediyesi önüne çelenk koyması için kimleri gönderdi?
Düğün salonu yıkımında HDP'lileri eyleme destek vermeye kim davet etti?
Bu sorular da cevap bekliyor.