Bölücü Terör Örgütü FETÖ'nün yuvalandığı devlet kurumları içinde sanırım Milli Eğitim Bakanlığı ilk sıralarda yer alıyor.
15 Temmuz sonrasında FETÖ'ye yönelik olarak yapılan operasyonlarda Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinden binlerce insan gözaltına alındı ve tutuklandı.
Zaten FETÖ'nün yumuşak karınlarından birisi Milli Eğitim değil mi?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ne zaman "Dershaneler kapatılsın" dedi, işte o zaman FETÖ kudurmadı mı?
MEB'e yazılım hizmeti veren Bilsa'nın sahibi Özgür Çakmak'ı bir dinleseniz, işte FETÖ'nün Milli Eğitim içinde nasıl yuvalandığını çözersiniz. Bilsa'nın sahibi Özgür Çakmak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bir mektup yazarak FETÖ'nün Milli Eğitim içindeki yapılanmasını, şirketine nasıl zorla el koyduğunu anlatmış. Çakmak mektubunda FETÖ'nün E-Okul programını yasadışı kullanarak özellikle IQ'su yüksek başarılı öğrencilere ulaşıp örgüte kazandırdığını iddia etmiş. Çakmak'ın bu iddiasını okuyunca neden FETÖ'nün özel okullarından sürekli birinciler çıktığını daha iyi anladım.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bir takım belgeler de gönderen Çakmak, "Sonuç olarak FETÖ'nün Milli Eğitim Bakanlığı, Rekabet Kurulu ve adli sistem içinde yapılandığı, bu yapılanmanın oluşmasının da şirketimiz programının kopyalanması ile elde edilen E-Okul programına yüklenen bilgilerin, etkin şekilde kullanıldığı şirketimiz tarafından yapılan bir tespittir. Bu programın kullanılmasında; öğrenci, öğretmen, veli ve diğer kişilerin özlük bilgilerinin gizli olması ve süzülen istatistiki bilgilerin kullanıma açılmasının önemli olduğu da ispatlanmıştır" dedi.
Çakmak, haksızlıkları ile ilgili yaptığı şifahi görüşmelerde, Milli Eğitim Bakanlığı içindeki bürokratlar tarafından tehditlere de maruz kaldığını dile getirdi. Özgür Çakmak, aynı bilgi ve belgeleri Başbakanlık, BİMER, CİMER ve bazı bakanlıklara da gönderdiğini dile getirdi.
KORKUTTUN BİZİ BAŞKAN
AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı, Bornova Belediye Meclis Üyesi ve aynı zamanda Bornova Müteahhitler ve İş Adamları Derneği Başkanı olan değerli abim Hasan Ali Karaman'ın, kalp krizi geçirdiğini duyunca korkmadım desem yalan olur. Bir taraftan halk oylaması çalışmaları, diğer taraftan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı iş gezisinin ardından İzmir Ticaret Odası'yla Çin seyahati, bizim Hasan Başkan'ı biraz yormuş sanırım.
Hasan Başkan, kendini parti çalışmalarına o kadar kaptırmış ki kalp krizi geçirdiğinin bile farkına varmamış sanırım.
Ancak kriz geçirdiğini fark etmeyen Karaman'ın rahatsızlığı nedeniyle başvurduğu Çiğli Devlet Hastanesi'ndeki muayenesinde kalbe giden iki damarının tıkanık olduğu tespit edildi.
Anjiyo ile açılamayan damarlara stent takıldı. Kendisini geçmiş olsun demek için aradığımda sesi maşallah çok iyi geliyordu ama sanırım bir süre ev istirahati ona iyi gelecek.