Günümüzde yaptıkları işlerin ayrıntılarını kavrayamayan, çalıştıkları sektörü ve müşteri beklentilerini iyi tanımayan, kurumsal rekabet gücünü artıramayan ve takım çalışmalarından yararlanamayan yöneticiler çeşitli zorluklarla karşılaşmaktadır. Sektördeki yeni gelişmeleri ve küresel rekabet kurallarını izlemeyen, zamanını günlük işlerle geçiren, iletişimi ve stratejik hedefleri kapalı kapılar ardında gerçekleştirmeye çalışan yöneticilerin de başarılı olma şansı giderek azalmaktadır. Şirketler ucuz emekten önce tasarım gücüne, yeni teknoloji uygulamalarına, Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına bağlı olarak rekabet güçlerini artırabilmektedir.
Sınırlı Parasal Destek
Şirketlerde bilgi ve deneyim birikimi kadar önem taşıyan bir kaynak da Ar-Ge ve inovasyon yapma yeteneğidir. İnovasyon özünde yenilik bulunan yaratıcı atılımlar olarak tanımlanmaktadır. Yapılan bir işi ve harcanan bir emeği yararlı bir ürüne dönüştüremeyen bilginin bir değeri olmamaktadır. İş yerlerinde bilgi birikimi büyük bir önem taşımaktadır. Öyle ki, verimlilik ve kaliteyi, bilgi ve inovasyon sürekli kılmaktadır.
KOBİ'lerin rekabet edebilmeleri ve varlıklarını sürdürebilmeleri için uygulanan parasal destekler bir noktaya kadar yararlı olabilmektedir. Ancak değişimi, geleceğin taleplerini ve sürekli gelişmeyi öngörebilen esnek ve yenilikçi KOBİ'ler başarıya ulaşabilmektedir. Bu nedenle iş dünyasında yeni teknolojilere uyum sağlamak ve verimliliği artırmak için de Ar-Ge ve inovasyon çalışmaları zorunlu olmaktadır.
Ar-Ge, inovasyon ve sürekli gelişme çalışmalarıyla yeni teknoloji uygulamaları ve rekabet gücü yüksek ürünlerin üretimi ülkemizi uluslararası pazarlarda daha rekabetçi bir konuma yükseltecektir. Burada önemli olan bir konu, ana sanayi kuruluşlarının yüksek rekabet gücüne sahip KOBİ'lerle ve yan sanayi şirketleriyle iş birliği yaparak kendi rekabet güçlerini artırmalarıdır.
Ülkemizde Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarının önemli bir bölümünü büyük ölçekli işletmeler yapmaktadır. Sanayimizin yüzde 98'ini oluşturan KOBİ'lerin de Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına öncelik vermelerinin sağlanması gerekmektedir. Bunun için katma değeri yüksek yeni ürünlerin üretilmesi, mevcut ürünlerin tasarımlarının geliştirilmesi, ürün kalitesinin ve üretim verimliliğinin yükseltilmesi ayrıca maliyeti düşürücü yeni üretim teknolojilerinin uygulanması konuları giderek daha çok önem kazanmaktadır.
Yeni Teknoloji Yatırımları
Türkiye'de imalat sektöründe otomasyon uygulamalarının yaygınlaştırılması, robotikten daha çok yararlanılması ve 3. Sanayi Devrimi ile ilgili eksikliklerin giderilmesi konuları büyük bir önem taşımaktadır. 4. Sanayi Devrimi çalışanların, üretilen ürünlerin ve sistemlerin birbirleriyle iletişim içinde olmalarını, kuruluşların kendi içlerinde ve birbirleri arasında gerçek zamanlı ve yüksek katma değerli iş birlikleri kurmalarını öngörmektedir. Bu konularda KOBİ'lerin de önemli görev ve sorumlulukları bulunmaktadır. İş dünyasında rekabet gücünü artırabilmek amacıyla her düzeyde yeni teknoloji yatırımlarının yapılmasına öncelik verilmesi gerekmektedir.