İş yerlerinde çalışan elemanlara ilgi göstermek, güven duymak ve dürüst davranmak çok önemli bir konu olarak karşımıza çıkıyor. İnsanlar kendilerine güven duyulduğunu anladığı zaman daha içten davranıyor, daha verimli çalışıyor ve daha güvenilir oluyor. Güven konusunda sonradan bir kuşku ve olumsuzluk yaşanmaması için çalışacak elemanların seçiminde daha duyarlı olmak gerekiyor.
İş hayatına atıldığım ilk yıllarda yaşadığım çeşitli olaylar bana yöneticilik konusunda çok yararlı deneyimler kazandırdı. Yöneticilerin olumlu ve olumsuz davranışlarının birlikte çalıştıkları elemanları nasıl etkilediğini o yıllarda görerek ve yaşayarak öğrendim.
Bir insanın yetişmesi ve iş hayatına atılması yıllar gerektiren uzun bir süreç. Çalışmaya yeni başlayan gençlerin mesleki gelişiminde birlikte çalıştıkları iş arkadaşlarının ve bağlı oldukları yöneticilerin ne kadar etkili bir rol oynadığını da o yıllarda fark ettim.
Yıllar önce İngiltere'de uzmanlık çalışmalarım sırasında başımdan geçen bir olay bana karşınızdaki bir kimseye güven duyarak ve bu güven duygusunu hissettirerek ne kadar olumlu sonuçlar alınabileceğini gösterdi. Başımdan geçen olayı şöyle özetleyebilirim:
İngiltere'de uzmanlık çalışmalarım döneminde kaldığım öğrenci evi çalışmalarımı yaptığım kuruluşa uzak bulunuyordu. Her gün iki otobüs değiştirerek ve yolun bir bölümünü de yürüyerek gitmem gerekiyordu. Çalışmalarımı yaptığım kuruluşa ilk hafta, isteğimin dışında, hep geç ulaştım. Bu durum benim performansıma ve itibarıma zarar veriyordu. Ayrıca canımı da çok sıkıyordu.
İnsan kaynakları bölümüne giderek niçin geç kaldığımı açıklama gereğini duydum. Geç kalmak istemediğimi ancak elimde olmayan ulaşım sorunları nedeniyle geç kaldığımı söyledim. Yabancı olduğum için İngiltere'ye daha alışamadığımı ancak bu sorunu çözmek istediğimi bildirdim.
İnsan kaynakları bölümündeki görevli genç bir hanım beni güler yüzle karşıladı. Söylediklerimi ilgi ile dinledikten sonra haftalık devam kartımı dolaptan çıkardı. Onu benim yanımda yırttı ve çöpe attı. Eline boş bir devam kartı alarak bir hafta boyunca her sabah tam zamanında geldiğimi kendi el yazısı ile yazdı ve imzaladı. Benim durumumu anladığını ve söylediklerime inandığını belirtti. Bir takım uyarılarda bulundu ve bu sorunu çözeceğim konusunda bana güvendiğini söyledi.
Doğruyu söylemek gerekirse insan kaynakları bölümünden hiç böyle bir ilgi ve olumlu yaklaşım beklemiyordum. Şaşırdım, kaldım. Genç hanımın bana duyduğu güven ve yaptığı uyarılar çok motive edici oldu. Sonraki günlerde çok çaba harcadım ve bir daha hiç geç kalmadım. Bu genç hanımın bana güvenmesi ve yardımcı olması içimi sıkan bir sorunun çözümünde etkili bir rol oynadı.
Yöneticilerin yetkilerini kullanarak çalışan elemanlara destek olmalarının ve onlara güven duymalarının sağladığı olumlu çalışma ortamı beni çok etkiledi. Çalışan elemanlara güven duyulduğu ve bu güven duygusu onlara hissettirildiği zaman güvenilir insanların sayısının daha da artacağına inanıyorum.