Sen bir markasın..!' Kişisel gelişim guruları ve özellikle pazarlamacıların sevdiği bir giriş cümlesidir bu, ki zaman zaman konferanslarımda ben de kullanmışımdır. Gerçeklik payı vardır. İnsanın imajı da bir marka gibi değerlendirilip yönetilebilir. İnsan rezil de, vezir de edilebilir. Yalnız benim bugünkü konum, işin bu yanıyla ilgili değil. İnsanlar, biriyle birlikte olmaya karar verdiklerinde, bazen otomobil alır gibi seçim yaparlar.
Örneğin; diyelim ki siz, böbrek şeklinde ızgarası olan bir Alman spor otomobil markasısınız.
(Anlayan anladı.) Bu otomobili talep eden kişi hakkında neler söyleyebilirsiniz? Büyük ihtimalle gençtir. Aktif bir cinsel yaşamı vardır. Maddi imkanları geniştir. Hızı seviyordur. Bu yüzden onun için yol tutuş da önemlidir.
Nelerden vazgeçebilir?
Aile amaçlı bir araba istemediği için genişlik ve rahatlık onun için sıkıntı olmayacaktır.
Yani imaj ve heyecan uğruna konforu takas edebilecektir.
Demek ki bu kişinin/ otomobilin marka vaadi nedir? Hız, heyecan, gösteriş.
Şimdi de yıldız amblemine sahip prestijli bir lüks Alman markasına bakalım: Neler söyleyebiliriz?
Bu otomobili talep eden orta yaşlı ya da olgun çağında olabilir. Zengindir. Aile babası ya da aile kurma heveslisi olabilir.
Statüye önem verir. Yumuşak bir sürüş deneyimi peşindedir.
Nelerden vazgeçebilir?
Konforu için mükemmel bir yol tutuş yerine yeterli olanı seçecek, ama lüksünden ve ferahlığından ödün vermek istemeyecektir.
Gösterişi yine bekleyecektir.
Demek ki bu kişinin/ otomobilin marka vaadi nedir?
Konfor, lüks, prestij.
Örnekleri çoğaltmak mümkün.
Buna rağmen bu iki örnekte net olarak görünen bir şey var. Kimimiz bir ilişkide heyecan uğruna konfordan vazgeçeriz, kimimiz ise artık olgunlaşmıştır ve huzur için heyecanı takas eder. Dışarıdan bir çok kişiye cazip gelmeyecek bazı özellikler, birileri için tam da aranılan kandır.
Hayatı sıkıntı ve güvensizlik içinde geçmiş bir kadın için babası yaşında ama zengin ve güçlü bir erkek gerçekten de cazip görünebilir. Bu, kadının para avcısı olduğuna işaret etmek zorunda değil. Kadının 'Ona' ihtiyacı olduğunu kanıtlar. Adam fakirleşince kadın gider mi? Gidebilir.
Çünkü adamın marka vaadi sona ermiştir.
Aynı şekilde heyecanı arayan bir adam, genç ve güzel ama çok da akıllı olmayan bir kadınla evlenebilir.
Çünkü kadının marka vaadi ile tüketicinin (erkek) beklentisi örtüşüyordur.
Sağlamlığıyla ünlü bir otomobil ilk çarpışmada dağılırsa sorun olur.
Sessiz bir otomobil alan biri, otomobil gürültülü çalışmaya başlarsa sinirlenir.
Arazi aracı alan biri, aracı hız yapsın diye beklemez. Bununla birlikte arazide yolda kalırsa keyfi kaçar.
Ekonomik bir aile otomobili de çok yakarsa sonunda model değiştirilecektir.
Sözün kısası, iyi olmak kötü olmak değil, ilişkinin ilerleyen aşamalarında 'marka vaadi'ni yerine getirmekten vazgeçen biri sonunda kaybeder.
Anladınız siz onu!
Kimlik bilgimi kaybettim, hükümsüzdür
Sosyal medyada milleti trolleme modası her yeni olayda biçim değiştirerek sürüyor.
Önce güya 'Cenevre Konvansiyonu uyarınca..' uzun bir hukuki (!) metni vatandaş kopyalayarak facebook sayfasına yapıştırıyordu. Bu sayede 'hesapta' Facebook'un şahsi fotoğraf ve bilgilerini üçüncü şahıslarla paylaşamayacağını ihtar ediyor, yani bir nevi Facebook sayfanı 'resmi gazete gibi' kullanıyordun.
(Bakınız:Kimliğimi kaybettimhükümsüzdür.) Sonra aynı yöntemi sayfa hack'lemeye karşı kullandılar.
Son olarak da yine sayfalarına, ortaya dökülen kimlik bilgileri ile ilgili olarak bir zarara uğrarsa sorumlu tutulamayacağını bildirir bir yazıyı paylaşmaya başladı vatandaşımız. Hayır bir de bunu gerçek sanıp yapanlar öyle eğitimsiz kişiler değil, bildiğiniz okumuş, 'belli bir yere gelmiş' dostlarınız... O halde gözlerinizin önünde şöyle bir sahne canlandırmanızı isteyeceğim sizden:
Hakim (tercihan babacan Hulusi Kentmen) gözlüklerinin altından daktilocu kıza bakarak seslenir:
- 'Yaz kızım! Borçlunun kimlik bilgilerinin internete döküldüğünü beyanına paralel olarak kendisinin vaktiyle Facebook duvarında bu konuda herhangi bir sorumluluğunun olmadığını bildirir hukuki beyanı kopyalayıp paylaşması hasebiyle borcun kendisine ait olmadığı netlik kazanmış ve olayda bir kusuru olmadığına binaen beraatine karar verilmiştir.' Nasıl, mantıklı geliyor mu?
Ter kokuyorsun
Sosyal medyada, yeni bir uygulamaya dair bir ilan gördüm ve çok hoşuma gitti. (Yalnız sayfaya ulaşamadım. Kapandı mı ne oldu?) Çevremizde sevdiğimiz ama uyarmaya cesaret edemediğimiz kişiler vardır.
İşte bunlara isimsiz bir mail gönderen bir uygulama gibiydi. Ter kokuyorsun.com.
Aslında süper bir fikir! Hem size faydası var, hem de kokan kişiye... Keşke böyle çok uygulama olsa, değil mi?
Önerilerim:
çokkonuşuyorsunçeneishalimioldun.com
senbirazyüzsüzmüsünnesin.com
kızımbirazdüzgüngiyinmotorsesigeliyor.com
komşuazsessizsevişirmisinyarınmesaivar.com